GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:35
Tarih:09.12.2016

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bölge kalkınma idarelerinin bütçeleri hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle sizleri ve aziz milletimizi saygılarımla selamlıyorum.

Pazar günü Mevlit Kandili'ni idrak edeceğiz. Mevlit Kandili'nizi bugünden tebrik ediyor, nuruyla dünyayı şereflendiren Peygamber Efendimiz (SAV)'in şefaatine nail olmamızı Yüce Mevla'dan niyaz ediyorum.

Ayrıca bir davette bulunmak istiyorum. 7-17 Aralık tarihleri arasında Konya'da Hazreti Mevlâna'nın 743'üncü Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri yapılmaktadır. Herkesi Mevlâna diyarı Konya'ya bekliyoruz.

Aradığımız ve ihtiyacını derinden hissettiğimiz sevgi, hoşgörü, birlik ve kardeşlik Hazreti Mevlâna'nın ulvi mesajlarında çıkarılmak üzere saklı durmaktadır, adres de Konya'dır. Yüce Yaradan'a vuslatının seneidevriyesinde Hazreti Mevlâna'yı rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye ekonomisinin yaşadığı en temel sorunların başında bölgeler arası gelişmişlik farkları gelmektedir. Ülkemizde 1960'lı yıllardan bu yana bölgeler arası farklılıkları azaltmak amacıyla proje, plan ve programlar hazırlanmış, ayrıca bölge kalkınma idareleri kurulmuştur.

1989 yılında kurulan GAP Bölge Kalkınma İdaresi yirmi yedi yıldır önemli bir görev yapmakla birlikte, GAP projesi bitirilemediğinden idarenin görev süresi sürekli uzatılmaktadır. KOP, DAP ve DOKAP Bölge Kalkınma İdareleri ise 2011 yılında çok sınırlı görev ve yetkiler verilerek kurulmuş ve aradan beş buçuk yıl geçmesine rağmen henüz kurumsallaşamadığından süreleri 2019 yılı sonuna kadar uzatılmak zorunda kalınmıştır. 64'üncü Hükûmet Eylem Planı'nda 2016 yılının ilk altı ayı içinde bölge kalkınma idarelerinin kurumsal yapısının iyileştirileceği, yönetim süreçlerinin ve personel yapısının geliştirilmesine dönük düzenlemeler yapılacağı vadedilmekle birlikte hiçbir şey yapılmamıştır. Sayın Bakan, vaadinizi neden yerine getirmediniz, personel ihtiyaçları neden giderilmiyor, lütfen açıklayın. Bu idarelerin etkin bir şekilde koordinasyon görevlerini yerine getirebilmeleri mutlaka sağlanmalıdır.

2008 ve 2009 yıllarında kabul edilen 5763 ve 5921 sayılı Kanunlarla İşsizlik Sigortası Fonu'dan ve özelleştirme gelirlerinden ayrılan kaynakların münhasıran ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeye yönelik yatırımlara tahsisi öngörülmüştür. Hükûmet 2008-2012 dönemine dair GAP Eylem Planı'nı hemen uygulamaya koymuştur. Bölge ve Konya için hayati önem taşıyan KOP Eylem Planı'nın bir an önce kabulü, Mecliste yaptığım konuşmalar, verdiğim soru önergeleri ve basın toplantılarıyla her yıl sürekli gündeme taşınmıştır. Nihayet aradan sekiz yıl geçtikten sonra geçen yıl 2014-2018 dönemini kapsayan KOP, DAP, DOKAP ve 2'nci GAP Eylem Planları açıklanmıştır. Hükûmet, 9,9 milyar lirayla en az kaynağı KOP bölgesine tahsis etmiştir. Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde'den oluşan bölge kapsamına bu yıl Nevşehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale eklenmiştir. Bu itibarla KOP'a tahsis edilen kaynakların artırılması, özellikle ilçelerimizin kalkınmasına yönelik projelerin KOP proje stokuna eklenmesi gerekmektedir. Sadece Konya'nın yüz ölçümü neredeyse Hollanda kadardır. Peki, Hollanda 90 milyar dolar gıda ve tarım ihracatı yaparken Konya niye yapamasın? Ama Hükûmetin böyle bir vizyonu yoktur. Zira, Hükûmet birçok ilde tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kurmuş ama "tarımın başkenti" diye anılan Konya'da yoktur. Birçok ilde lojistik merkezler faaliyete geçmiş ama Konya'da on yıldır bir santim mesafe alınmamıştır.

Ayrıca, Konya Ovası'nın sorunu sudur. Mutlaka KOP proje stokuna havza dışından yeni su temini projeleri dâhil edilmeli, yeni Mavi Tüneller yapılmalıdır. Gereken yatırımların yapılması sadece Konya'nın, sadece İç Anadolu Bölgesi'nin değil, bütün Türkiye'nin tarım ve gıda yönünden geleceğini güvenceye alacaktır. Konya'daki birçok tarihî ve kültürel değerimiz UNESCO Dünya Mirası Listelerine girmiş ama Hükûmetin listesine girememiştir. 20 ilde ilan edilen toplam 28 kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesinin planları hazırlanmış ama bu iller arasında maalesef Konya bulunmamaktadır. Sadece Mevlâna Türbesi bu yıl en çok ziyaretçi alan müzedir. Buna rağmen niye Konya'da hiçbir yer dikkate alınmıyor, anlamak mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, KOP illerinin bölge içi gelişmişlik farkları her geçen yıl daha da büyümüş, özellikle belde ve köyler göç nedeniyle boşalmış, insanımız şehirlere akın etmiştir. Adrese dayalı nüfus sayımının yapıldığı 2015-2017 döneminde nüfusu yüzde 30'dan fazla azalan ilçelerimiz vardır. Konya'nın merkez dışındaki 28 ilçesinin toplam nüfusu 2007 yılında 939 bin iken sekiz yılda yüzde 6,3 azalarak 2015 yılında 880 bine gerilemiştir. Bütünşehir Yasası, iddia edilenin aksine göçü daha da hızlandırmıştır. İlçelerimizin nüfusu geçen yıl da azalmış olup nüfusu bir yılda yüzde 9'dan fazla azalan ilçeler bulunmaktadır. Hükûmetin uygulamaya koyduğu teşvikler gelişmişlik farklarını gidermek şöyle dursun, daha da körüklemiştir. Mevcut teşvik sistemi bölgeler arasında dengesizlik yaratarak komşu iller arasında haksız rekabet oluşturmaktadır. Mesela, teşvik sistemi, Konya'da yapılacak özel sektör yatırımlarını frenlemektedir. Bir yatırımcı, hemen yanında daha fazla teşvik alacağı iller varken Konya'yı, hele ki ilçelerini niye seçsin? Dolayısıyla, ilçelerimizin gelişmesinin önünü tıkayan, köylerin ve beldelerin göç nedeniyle boşalmasına yol açan AKP hükûmetleri ve uyguladıkları yanlış politikalardır. İddia ediyorum, Türkiye'nin en geri kalmış yerleri İç Anadolu'dadır, Toroslardadır. Ermenek kömür faciasındaki bir maden şehidinin babası Recep amcanın yırtık lastiği ve 2 odalı evinin hâli bölgenin gelişmişlik durumunu gözler önüne sermiştir. Sadece il merkezlerine bakarak değerlendirme yapılmamalıdır. Bugün, güzelim köylerin ve beldelerin durumu içler açısı olup giderek viraneye dönmektedir.

Gelişme için tek başına kamu yatırımları da yeterli değildir, özel sektörün ve toplumun mutlaka katılımı sağlanmalıdır. Kalkınmayı sağlamak ve göçü durdurmak için her bir yerleşim biriminin potansiyeli değerlendirilerek odak, öncü ve destek sektörler belirlenmeli, sektörel ve dar bölge teşvik sistemine geçilmelidir. Diğer taraftan, Marmara havzası ağır sanayi yatırımlarından dolayı sıkışmıştır. Sürdürülebilir kalkınma için sanayinin, Konya gibi, Anadolu'daki yeni merkezlere doğru kaydırılması gerektiği açıktır. Kalkınma Bakanına sormak istiyorum: Sürdürülebilir kalkınma için bu yönde yapılan bir planınız, bir çalışmanız var mıdır? İnanıyorum ki bu kapsamda uygulanacak politikalar ve tedbirler bölgelerin ve ülkenin kalkınmasına ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilmesine önemli katkı sağlayacaktır.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, Sayın Başbakan, 2 Eylül 2016 tarihinde "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Cazibe Merkezleri Programı ve Yatırım Destek Hamlesi" adı altında yeni bir program açıklamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Hükûmetin bu yöndeki girişiminin bölgenin bölücü terör örgütünden temizlenerek aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınma için gerçek bir fırsata dönüştürülmesini ümit ediyoruz. Bu konunun 30 Eylül 2016 günü Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli tarafından basın toplantısıyla kamuoyuna sunulan "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu Kalkındırma Programı ve Kırsal Kalkınma Merkezleri Modeli" kapsamında ele alınmasını samimiyetle öneriyoruz. Kırsal kalkınma merkezleri modeli, tarım kentleri veya merkez köyler olarak adlandırdığımız projelerin ülkemizin bugünkü şartlarına uyarlanmış hâlidir. "Kırsal Kalkınma Merkezleri" adıyla projelendirdiğimiz model aslında ekonomik büyüme, sosyal gelişme, toplumsal uzlaşma ve millî birlik ve bütünleşmeyi hedefleyen entegre programın bir alt programıdır.

Ben bütçelerimizin hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Kalaycı.