GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 1'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:06.12.2016

CHP GRUBU ADINA GÜRSEL TEKİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; grubum adına, özellikle darbeden sonra el konulan vatan topraklarıyla ilgili düşüncelerimi ifade etmek için buradayım.

Hükûmetinizin özellikle çok iddialı olduğu -mülkiyet sorununa- 2/B yasası, orman vasfından çıkmış araziler, kentsel dönüşüm ve deprem dönüşümü; bütün bunlara baktığımızda, on beş yıllık süre içerisinde bırakın bu değişimleri, dönüşümleri, ne yazık ki yurttaşlarımızın -en çok güvendiği- mülkiyet sorunuyla karşı karşıya olduğunu görüyoruz.

Doğal olarak tabii bu tartışmalar başlarken başta Sayın Başbakan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı "Vatan topraklarına el koyduk." demişti. Bunun üzerine, hatırlayacağınız gibi -Sayın Bakanım çok iyi bilir, Sayın Kurtulmuş- özellikle 2007, 2008, 2010 ve bütün dönemlerde Türkiye'nin dört bir yanında nasıl bir talanın olduğuna kendisi de tanıklık etmiştir, zaman zaman da ekranlarda paylaşmıştır. Gerek 2010 yılında gerekse 2011 yılında talan edilen yerlerle ilgili dönemin Başbakanına rant haritasını göndermemize rağmen herhangi bir önlem alınmadı, tam tersine burada Sayın Bakan -geçmiş dönemdeki Çevre ve Şehircilik Bakanı- bana cevap vermiş oldu.

Haklı olarak "vatan toprakları" deyince biz de Sayın Bakana bir soru önergesiyle, bu vatan topraklarının -1.142 tane vatan toprağı- hangi illerde, hangi ilçelerde, hangi parsellere ait olduğuna dair tarafımıza bilgi verilsin diye... Şunu okumak bile istemiyorum, gerçekten çok gayriciddi bir cevap, cevap veremeyeceğini söylemiş. Tabii, bunun üzerine, daha önce aslında bizim de çok yakinen bildiğimiz, takip ettiğimiz özellikle kentsel ve rantsal dönüşümlerle ilgili yapmış olduğumuz çalışmalarla, her ne kadar Sayın Bakan ve Hükûmetiniz cevap vermemiş olsa da bütün bu bilgileri elde ettik. Şimdi, 15 Temmuzdaki darbeden sonra el koymuş olduğunuz... Defalarca, yıllarca bizim uyarılarımıza rağmen, Sayın Bakanın da uyarılarına rağmen maalesef üzülerek söylüyorum, hiçbirine cevap verilmiş değildir.

Değerli arkadaşlar, şimdi, bakın, biraz önce sayın Adana milletvekilimiz ifade etti. Kendi çocuklarımıza, kendi vatandaşlarımızın çocuklarına yurt yeri bulamazken 110 tane yurda, sadece yurda verilen arsalar değil arsaların üstüne yapılan binalar dâhil olmak üzere, çeşitli kurumlar, çeşitli bakanlıklar tarafından destek verilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğünde bir yeri kiralamanın ne kadar zor olduğunu iktidar milletvekili olarak sizler çok iyi biliyorsunuz. 105 vakıf, 934 okul, 17 sendika, 17 üniversite, 42 hastane, çok sayıda AVM, rezidans ve daha ismini sayamadığınız onlarca rant alanı...

Değerli arkadaşlar, "Siz vatandaşımızın mülkiyet sorununu çözeceğiz." derken sadece bir grubun mülkiyet sorununu çözebilmişsiniz, o da darbe yapan FETÖ terör örgütünün mülkiyet sorunu. 81 ilin tamamında bunları görebilirsiniz. Bunu merak eden milletvekili arkadaşlarımız varsa mutlaka sizlere de vermek istiyorum. Sadece bu arsalar mı tahsis edilmiş? Arsalar tahsis edilmiş, imar uygulamaları yapılmış, yetmemiş yapımı konusunda çeşitli kurumların katkıları olmuş.

İzmir'de bir toplantıda "Suça ve kirliliğe bulaşmış belli gazetelere mutlaka el konulmalı." dediğimde en çok iktidar milletvekilleri ve iktidar mensupları çok ciddi feryat figan çıkardılar. Hâlbuki hiçbir gazetenin ismini vermiş değildim. Şimdi size soruyorum: Bu darbecilerin gazetelerine niye el koydunuz? Sayın Mehmet Şimşek burada olsaydı kendisine soracaktım. 2005 yılında -aslında deprem dönüşümü için ayrılmış olan geçmiş dönemdeki yani Marmara depreminden sonra DSP-MHP iktidarının oluşturmuş olduğu- özellikle büyük kentlerdeki kamuya ait, bakanlıklara ait yerlerin, deprem dönüşümü için kullanılması gereken yerlerin... Zaman gazetesine 32 dönüm yer verdiniz. Şimdi, ben savcılar dinliyor mu dinlemiyor mu bilmiyorum, merak ediyorum. Siz, bu arsaları tahsis edenlere, bu arsaların üstüne imar uygulaması yapanlara, bunlara teşvik kredisi veren kurumlara, yetkililere herhangi bir soruşturma açtınız mı? Hayır, bunu açmıyorsunuz. Kime açıyorsunuz? O okullara çocuklarını gönderen yurttaşlarımıza her türlü eziyeti ediyorsunuz.

Bir başka şey daha söyleyeyim: Bu incelemeyi yaparken sadece buraya değil, değerli arkadaşlar, Afrika'da 193 tane okula bakın. O okulların isimlerinde çok şey göreceksiniz, birçok siyasetçinin merhum annelerinin, merhum babalarının isimlerini göreceksiniz. Burada da aynı manzara var. Bakın, birçok siyasetçinin annesinin, babasının o okullara, o vakıflara, o dershanelere isimleri verilmiş. Niye veriliyor yani neden CHP, MHP, HDP'deki milletvekillerinin ailelerinin, annelerinin, babalarının isimleri bu okulların üstüne yazılmıyor da sizinkiler yazılıyor? (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, eğer bir darbeyle hesaplaşmak istiyorsanız son on beş yıldaki uygulamaların tamamına bakmak zorundasınız ve para hareketi, arsa hareketlerine baktığınızda bu darbecilerle böyle hesaplaşabilirsiniz, aksi takdirde söylemin ötesine geçmez. Ama ben Sayın Başkan, Sayın Meclis Başkanından da rica ediyorum, bu kadar gayriciddi bir yazıyı da sayın bakana hiç yakıştıramadım. Bir yurttaş olarak, bir vatandaş olarak en meşru hakkım olan, 1.142 vatan toprağının hangi illerde olduğunu... Sayın Arınç'ın dediği gibi, Ankara, İstanbul, büyük şehirlerde bunların hepsini biliyoruz ama bunun dışındaki illerde... Mesela, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı "Bugün Kayseri'ye gideceğim..." Kayseri'ye şimdi burada bakıyorum, 44 tane yer var. Sayın Bakan diyor ki: "Biz 1 metre yer vermedik." Allah aşkına, bu 44 tane yeri kim verdi? Bunun sağlıklı bir şekilde soruşturulması gerekiyor diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)