| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında TürkAkım Gaz Boru Hattı Projesine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 01.12.2016 |
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; TürkAkım Gaz Boru Hattı Projesi Anlaşması'yla ilgili 441 sıra sayılı Tasarı üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu tasarıda Sanayi ve Enerji Komisyonu tali komisyon olarak görünüyor. Enerji Komisyonunda görüşüldü mü? Hayır. Bu sıradan bir uluslararası sözleşme değil. Altyapı çalışmaları, teknik boyutu, siyasi boyutu sebebiyle İçişleri, Çevre, Savunma Bakanlıklarının görüşleri alınmalıydı; detaylı incelemeler yapılarak gerekirse komisyonlar oluşturulmalıydı. Bu anlaşma, bakanlar düzeyinde değil, kurumlar düzeyinde yapılmış bir anlaşma gibi.
Öncelikle bir uyarıda bulunmak istiyorum: Kusura bakmayın ama burası holding değil. Tek bir bakanın imzasıyla, hiçbir kurumun görüşü olmaksızın Türkiye'yi böylesine bağlayacak bir anlaşma yapılmamalı. Ayrıca, bu projeler de hükûmetlerin projeleri değil. Sayın Bakan burada, eski Enerji Bakanımız. Bunun ismini de bildiğim kadarıyla o koymuştu. Türkiye Cumhuriyeti devletinin projesi, devlet projesi bu. Neden böyle acele, tartışmalarda görüşülmeden geçiriliyor, anlayamıyoruz. Burada bir enerji yatırımından söz ediyoruz. O hâlde, Sanayi ve Enerji Komisyonu bu anlaşmayı incelemeli ve bu konuda da raporunu vermeliydi.
Bu Türk Akımı Projesi'ne ilişkin anlaşmaya bir bakalım. Bu anlaşma, Türkiye'nin doğal gaz ithalatında Rusya'ya olan bağımlılığını pekiştiriyor, enerji hatları bakımından Türkiye'nin bir enerji ticaret merkezi olmasına katkı yapmıyor, geçiş ülkesi niteliğini sürdürüyor. Bu proje kapsamında, altyapı, imalat ve diğer tesisler için kamulaştırma ve millîleştirme garantisi veriliyor. Rus yetkili kuruluşu veya iştiraki, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinden kara ya da deniz gaz geçişine ilişkin herhangi bir harçtan, ücretten veya ödeme yükümlülüğünden muaf olacak. Projenin hayata geçirilmesi için gereken arazi kullanım hakları veriliyor. Rus şirketlerine çeşitli vergi muafiyetleri tanınıyor.
Sayın milletvekilleri, konuştuğumuz doğal gaz ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız da burada. Hep teknolojiden bahsediyoruz. Doğal gazı nerede kullanıyoruz? Konutta kullanıyoruz. Şimdi konutlar nasıl yapılıyor? Akıllı konutlar üretiliyor. Dünyanın her yerinde artık enerji yenilenebilir enerji yani rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi kullanılıyor; sadece ısıtmada kullanılıyor, soğutmada kullanılmıyor. Yani konutlarda ileriki süreçlerde bir artış sağlanmayacak.
İkinci kullandığımız alan sanayi. Sanayide daha önce, ilk yıllarda kömür kullanıyorduk, üretim kalitesi düşüktü yani çelik sektöründe tufal üretiyordu. Sonra dökme gaza dönüştü, kalite biraz yükseldi. Şimdi doğal gazdayız ve doğal gazdan sonra elektriğe dönülecek. Çünkü teknoloji geliştikçe enerjinin kalitesi de gelişiyor. Onun için, doğal gaz yatırımlarını yaparken biraz daha düşünmemiz gerekiyor, elektrik üretimi oldukça pahalı.
Türkiye üzerinden Almanya'ya veya Avrupa'ya gidecek. Son yıllarda Almanya'nın enerji tüketimi artmıyor, daha doğrusu doğal gaz tüketimi artmıyor çünkü doğal gaz tüketmiyorlar, yenilenebilir enerjilere yöneliyorlar; rüzgâr enerjisi veya güneş enerjisine yöneliyorlar.
Çok değerli milletvekilleri, bir de bu hattın çevre etkisine bakmamız lazım. Demokrasi bitmiş, hukuk bitmiş, adalet zaten yok. Yapmayın, bari şu canlıların geleceğiyle oynamayın; denizlerimizi kirletmeyin, ağaçlarımızı kesmeyin. Bu hattın nereden geçeceğini biliyorsunuz. Demin bir hatip söyledi, İstanbul'un en güzel kıyılarından birisi Kıyıköy harap olacak, köprü geçişinden daha fazla etkilenecek. Bize ne artı getirecek? Doğal gaz indirilecek mi, ucuzlayacak mı? Sanayicimize bir faydası olacak mı? Tarlalarımız gidecek, bağlarımız gidecek, bahçelerimiz gidecek, Rusya buradan doğal gazı Avrupa'ya taşıyacak. Ya, düne kadar -ona üzülüyorum- şu kürsüye çıktığımız zaman "Ya, bu uçak krizinde yanlış yapıyorsunuz. İş adamlarımızı gümrüklerden geçerken çırılçıplak soyuyorlardı. Kamyonlar, tırlar kuyruklarda bekletiliyor." diye buradan haykırdığımız zaman bize hakaret ediyordunuz. Altı ay geçti, bugünlerde Avrupa Birliğini tartışıyoruz, Avrupa Birliğine rest çekiyoruz, gecenin bu saatinde Rusya'dan doğal gazı Avrupa'ya gönderiyoruz, çevremizi kirletiyoruz. Bize bir faydası var mı? Yok.
Boru hattı teknolojisi eski artık. Yeni "LNG" diye dökme gaz sistemi bugün dünyada tartışılıyor. Amerika'dan, Kanada'dan, Avusturalya'dan Türkiye'ye taşınması doğal gazla aynı fiyat, aynı rakam. Üç beş yıl sonra doğal gazın altına düşecek. E, ne işe yaradı bu boru hatları? Yani, teknoloji değişiyor. Bugün nükleer santralleri Türkiye'de tartışıyoruz, biz çığlık atıyoruz, diyoruz ki bu elli yıl önce, yirmi yıl önce olsaydı belki Türkiye'de işe yarardı ama bugün eski bir teknoloji, doğal gaz da öyle, boru hattı da öyle. Onun için teknolojiyi yakından takip edelim. Eğer biz katma değeri yüksek ürünler üreteceksek, teknolojiye geçeceksek biraz daha tartışalım, komisyonlarda geniş çaplı, bütün kurumların fikirlerini alarak, tüketicilerin fikirlerini alarak ona göre yasa tasarısı ve kanunlar hazırlayalım.
Genel Kurulu saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)