| Konu: | Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 30.11.2016 |
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Sayın Divan, Sayın Başkan, Sayın Bakanım, çok değerli çalışma arkadaşlarım; hepinizi saygıyla sevgilerimle selamlıyorum.
Evet, Sayın Bakan, özellikle sizin dikkatlice dinlemenizi rica ediyorum.
Çok değerli arkadaşlar, dün gece saat 19.00 civarlarına dönmek istiyorum, Adana'ya ve de Aladağ ilçesinde bulunan yurttaki 11 tane kız çocuğumuzun ve 1 kat görevlisinin ölüm anına. Dünyadaki en kötü ölüm, maalesef, yanarak ölüm. Birçoğumuzun aynı yaşlarda kızı var, evladı var ve de birçoğunuzun da aynı yaşlarda torunu var. Lütfen, bu çocukların yerine, özellikle Sayın Bakanım sizin de bu yaşlarda torununuz vardır muhakkak, bu çocukların yerine kendimizi koyalım.
Elimde biraz önce Cumhuriyet Başsavcılığının olay yeri inceleme tutanağı geldi. İnşaat bilirkişisi Sayın Kazım Şimşek, elektrik bilirkişisi Muharrem Eşsizoğlu, iş güvenliği ve elektrik bilirkişisi Ahmet Bülbül, makine ve A sınıfı iş güvenliği uzmanı bilirkişisi Hasan İhsan Pepedil. Aynen şöyle yazmışlar: "Kaçak akım rölesinin olmadığı."
Sayın Bakan, en son Haziran 2016 tarihinde müfettişler tarafından denetleniyor. Peki, denetlendikten sonra neden kaçak akım rölesinin olup olmadığı denetlenmemiş veya rapor edilmemiş veya niye yaptırılmamış?
Bir de iş güvenliği uzmanı tarafından belirtilen şu dikkatimi çekti, yangın merdiveninin kapı kolunun olmaması. Özellikle şunu belirtmek istiyorum Sayın Bakanım: Cemaat yurtlarında saat 17.00'den itibaren bütün kapılar kilitleniyor, öğrencilerin içeriye giriş çıkışı tamamen kesiliyor. Kapı kollarının, açılan camların kollarının sökük olduğu, hatta kaçmasınlar diye vidalanmış olduğu, saat 17.00'den itibaren özellikle kız çocuklarının cep telefonlarının bile toplandığı bilgisine sahip oldum. Sayın Bakan, acaba çocuklarımız bu kapı kolu olsaydı kurtulabilirler miydi kurtulamazlar mıydı? Tabii ki bunu Allah bilir. Ancak, bundan sekiz yıl önce Konya'da 18 çocuğumuz ölmüştü, aynı şekilde can vermişti ve de hiçbir sorumlu, hiçbir kimse de bu olaydan tutuklu değil şu anda veya sorumluluk hâlâ bilinmedi. En kolay yöntem, elektrikten dolayı çıkmış olan yangında maalesef suçlu bulunmuyor veya suçlu aranmıyor, aranmak istenmiyor. Ben de diyorum ki: Özellikle Avrupa'da uygulanan ama Türkiye'de uygulanmayan, yurtlarda elektrik tesisatının her yıl mühendisler odası tarafından yenilenmesi ve de doğal gaz ve ısıtma tesisatının her yıl mühendisler odası tarafından denetlenmesi ve de bu belgenin bir yıllık geçerliliği olması, aynı şekilde Avrupa'da uygulanan binaya beş yılda bir sağlamlık testi raporu verilmesi. Bunların yapılması gerektiğini özellikle belirtiyorum, bununla ilgili Meclise de en yakın zamanda önergemi vereceğim. İnşallah bütün partili arkadaşlarım tarafından onaylanır ve de sizlerle bu işlemi kanun tasarısı hâline getiririz, kanunlaştırırız. Çünkü, giden canlar hepimizin canı. Şu anda 12 evde yas var. Bu çocukların ölümünün dünyanın en kötü ölümü olduğunu özellikle belirtmek istiyorum.
Cemaat yurtlarında müdürün veya yöneticilerin odalarının birçoğunun lambri, ağaç kaplaması olduğunu ve de yerlerin tamamının halıfleksle kaplı olduğunu; aynı şekilde, bu yurtların çatılarının hemen hemen tamamının ahşap olduğunu belirtmek istiyorum. Toplu yaşanan yurtlarımızdan ahşabın uzaklaştırılması ve de olmaması gerektiği kanaatindeyim.
Özellikle 2009 yılında binaların nasıl olması gerektiği de yazılmış ve kanunlaştırılmış. Binanın kâgir bina olması, prefabrik olması, çelik veya betonarmeden olması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum. Kesinlikle ahşap olmaması gerektiği özellikle belirtiliyor.
Buradan, yeni ölümlerin olmaması adına Sayın Bakanım, sizin daha dikkatli bir araştırma yaptırmanızı rica ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
Bütün Meclisi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yalım.