GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Parlamentoda onur kırıcı, incitici, küçük düşürücü bir üslubun asla kabul edilemeyeceğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:29
Tarih:30.11.2016

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, yaklaşık üç dört saat önce iktidar partisi ile Halkların Demokratik Partisi arasındaki gerilim sonrasında yerimden söz aldım, "12-13 kız evladımız diri diri yanarak can vermişken bu görüntüler Parlamentoya yakışmıyor." dedim. Devamında, çoğunluk partisinin -bir strateji mi değiştirdi acaba- bugün daha bir gerilim havası estirecek bir tarz ve üslup içinde olduğunu belirttim, oldu bitti ve ondan sonra da Parlamento bir süre sakin yürüdü.

Hiç tereddüt yok, kürsüde kürsü üslubumuz fevkalade önemlidir, kürsü üslubumuzda her iki taraf için de onur kırıcı, incitici, küçük düşürücü ifadeler asla ve asla kabul edilemez. Siyasette yol kazası diye bir şey vardır. Zaman zaman hepimizden, her siyasetçiden istenmeyen cümleler çıkmıştır, bundan sonra da çıkacaktır. Lakin böyle bir hâl içinde bunun, bu partinin, bu partilerin sorumluları, grup başkan vekilleri ya da bir sürçülisan eden hatip zaten kendisine yakışanı yapacaktır. Ama hâl böyleyken çoğunluk partisinin bugünden beri süren kutuplaştırıcı, bir parça gerilime yatkın eğiliminden kaynaklı olsa gerek, bir de Parlamentonun dün gece sabah dörde kadar çalıştığı düşünüldüğünde herkes bir parça kontrolden çıkıyor, buna da bir yere kadar tolerans olur. Lakin yerinden laf atma Parlamento ritüelidir Sayın Başkan, kürsüde konuşan hatibe laf atılır, bu bir ritüel...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Açıyorum mikrofonunuzu Sayın Altay, buyurun, tamamlayın.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - ...ama kürsüde konuşan hatiplere yönelik yerinden taciz başka bir şey, bunu da kabul etmek mümkün değil. Yerinde atılan laf şıktır, Parlamentoya bir anlam da kazandırır. Ama şimdi ismini vermeyeceğim, esasen de çok sevdiğim bir arkadaşın kurulmuş makine gibi, otomatik tüfek gibi kürsüdeki hatibe böyle ne olduğu da anlaşılmayan, sadece Mecliste bir gürültü kalabalığına sebep olan tacizi de kürsüdeki hatibin insicamını bozar.

Özetle, tekrar söylüyorum, Parlamentoda biz, Sayın Cumhurbaşkanı dâhil Hükûmetin bütün üyelerini, gelmiş geçmiş Hükûmet üyelerini kusurlu gördüğümüz iş ve işlemlerinden dolayı bundan sonra da eleştirmeye devam edeceğiz ancak hakareti doğru bulmuyoruz, kişilikle uğraşmayı doğru bulmuyoruz, özel hayatla uğraşmayı doğru bulmuyoruz.

Bu arada, 2 milletvekili sıralarda münakaşa ediyor, bu hâl çok oluyor ve kavgaların çıkış sebebi de bu. 2 milletvekili münakaşa ederken çok sayıda milletvekilinin konuya müdahil olması bu Mecliste biraz önce yaşanan görüntülere sebeptir. Bu Meclisin idare amirleri var, bu Mecliste en az 4 grup başkan vekili an itibariyle sürekli var. Bundan böyle arkalarda, sıralarda, sıralar arasında, gruplar arasında münakaşa eden milletvekillerine de idare amirleri ve grup başkan vekilleri dışında kimse müdahale etmemelidir.

Son olarak, evet, gerilebiliriz, öfkelenebiliriz. Biz çok böyle ağzımızdan istemediğimiz laflar çıkmış, sonra özür dilemişizdir ama çoğunluk partisi sıralarından bir tartışma esnasında muhalefet sıralarına toplu ilerleme bir nevi fiziki üstünlük kurma psikolojisiyle yapılan bir hamledir ve doğal olarak muhalefet sıralarından da savunma refleksi olarak -biliyorsunuz, en iyi savunma saldırıdır- bu konuda benzer bir fiziki hamlenin geleceği muhakkaktır. Buna sebep olan, buradan, sizin iktidar sıralarından muhalefete yönelik toplu hücumdur. Benim demin söylediğim, buraya toplu niye gelinir? Adam dövmeye gelinir, yoksa şarkı söylemeye gelmiyorsunuz. Ben de -üzülerek, söylediğime de şimdi üzülüyorum- "Buraya gelen ya ölür ya öldürülür." dedim. Doğru mu? Değil. Bu duruma gelmeli miyim ben? Gelmemeliyim. Getiren kim? Sizsiniz.

Bundan böyle herkesin işini yapması doğru olandır. Zaten konuşan milletvekillerimiz, Sayın Nurettin Bey kürsüdeyken sözünü geri aldı, bunda bir tereddüt yok. Gaye Hocamın genel eleştirileri içerisinde, iktidar milletvekillerinin bazı oylamalarda ne getirip ne götürdüğünü bilmeden parmak kaldırma işi şudur: Grup kararı, bütün partiler için de bir anlamda bir nevi, bir parça geçerlidir. İktidarın bu konuda muhalefete yönelik biraz daha sabırlı olması da Parlamento geleneklerindendir.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Altay.