GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:28
Tarih:29.11.2016

BESİME KONCA (Siirt) - Sayın Başkan, Genel Kurulu selamlıyorum.

Kanun hükmünde kararnameler kanunsuz ve korsan olduğu için bu maddeye dair düşüncelerimi belirterek suç ortağı olmak istemiyorum.

Bugün, en fazla bağımsız hukuka ve özgür hukuka ihtiyaç duyduğumuz süreçleri, günleri yaşarken Tahir Elçi'nin aramızda olmaması bizler için büyük bir kayıptır. Ben de Tahir Elçi'nin katledilişinin yıl dönümünde Tahir Elçi'yi saygıyla anıyorum.

Bu Hükûmet, sadece, siyasi cinayetlerin faillerinin korunmasını sağlamıyor, siyasi cinayetlerin üstünü örtmüyor, bu Hükûmet aynı zamanda iş cinayetlerinin katillerinin de üstünü örtüyor, hesap sormuyor. Bu Hükûmet, aynı zamanda tecavüzcüleri de koruyan bir yerde duruyor ve cinayet işlemek sadece can almak değil, bu Hükûmet siyaseten de cinayet işliyor.

Bugün eş genel başkanlarımız Sayın Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın, parlamenterlerimizin burada olmaması, onlarca belediye eş başkanımızın burada olmaması, 75 yaşındaki Ahmet Türk'ün, Türkiye siyasetine, Türkiye demokrasisine katkı sunmuş Ahmet Türk'ün burada olmaması bu Hükûmetin siyaseten işlediği cinayetlerin ifadesidir, göstergesidir.

Evet, bu Hükûmet iş cinayetlerini de örtbas etmeye çalıyor. Bunun en somut örneğini Siirt'in Şirvan ilçesinin Maden köyünde on iki gündür yaşıyoruz. 17 Kasımda gerçekleşen iş cinayetinde 16 tane canımızı kaybettik ve 16 canın 12'sini... Kardeşini, kuzenini, yeğenini ve dayısını kaybedenler ve o cinayetten sağ kurtulanlar on iki gündür çalışarak onları kurtarmaya çalışıyor. Biz buradan bir kez daha ailelerimize başsağlığı diliyoruz.

Bu iş cinayeti açık açık işlenen bir cinayettir. Bu şirket 2011'de Maraş Elbistan'da aynı cinayeti işledi. 9 kişi dört yıldır hâlen göçük altındadır ve o iş merkezi, o çalıştırdıkları ocak onlara mezar hâline getirildi ve Şirvan'ın Maden köyünde aylardır işçiler "İş güvenliğimiz yok, bu ocakta tehlike var, çatlamalar var, palyalarda şişmeler var, biz burada çalışamayız." dedikleri hâlde şirket yetkililerinin söylediği "Ya burada çalışırsınız ya çıkışınızı verirsiniz, burada çalışacak çoktur." Orada çalışanlar Kürt olunca, orada çalışanlar emekçi ve yoksul olunca ölmeye razı edileceksiniz diyen bir iş anlayışı ve bir Hükûmet anlayışıyla karşı karşıyayız.

Darbeyi Allah'ın lütfu göreceksiniz, bu göz göre göre gelen cinayeti de "Allah'ın takdiridir, bir şey yapamayız." diyerek Hükûmet olarak açıklayacaksınız. Bu, iş cinayetlerine ortak olmaktır. Bu, oradaki ranta ortak olmaktır.

Siz ailenin taziyesine gitmek için iki gündür kurulan taziye evine gidip "Bakanımız geliyor, taziye evini köpekle aramak istiyoruz." diyeceksiniz, taziyeye, acısını yaşayan aileye saygısızlık yapacaksınız, taziye evinden korkacaksınız, köpekle gidip bomba araması yapacaksınız. Sizin iktidar anlayışınız, sizin siyaset anlayışınız, insanlara değer anlayışınız budur. Biz bunun üzerinde duracağız. Nereye kadar giderse gitsin bunun hesabını, bu cinayeti işleyen, bu cinayete sessiz kalan...

Bizi denetlediğiniz kadar bu cinayet makinelerini bu Hükûmet olarak denetleseniz... Bugün korsanvari kanun hükmünde kararnamelerle eğitimde de, yaşamda da, kadın mücadelesi, kadın özgürlüğünde de despotik diktatörlüğü meşrulaştıran yasalar Parlamentoya getirmek istiyorsunuz.

Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)