| Konu: | İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş'ın, (2/1178) esas numaralı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/70) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 29.11.2016 |
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, TÜİK verilerine göre 2015 yılında neredeyse 12 gazeteden 1'i, her 100 dergiden 2'si kapanmış. Gazete ve dergilerin toplam tirajı ise 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 6 civarında azalmış.
Toplumun bireysel ve ortak haklarına daha fazla sahip çıkabilmelerine olanak sağlayan, istek ve ihtiyaçlarını daha rahat dile getirme imkânı sunan yerel basında da durum farklı değil. O yüzden ben bugün daha çok yerel basının sorunları üzerinde duracağım.
Toplumun en yakın tarihi ve çevresel, bölgesel özellikleri açısından yerel basının önemini belirtmek için bir tane örnek vermek isterim. Biliyorsunuz, Adıyaman Gerger'de yaşanan çocuk istismarı bir yerel İnternet sitesinde yayınlanan haberle duyuruldu ve her ne kadar ardından bu siteye yayın yasağı getirilse de olayın mahkemeye intikal etmesi yerel basının başarısıdır.
Arkadaşlar, yerel basının önemi arşivlerinde saklıdır. Anadolu'da basılan yerel gazeteler sayesinde bölgenin gelişimi, tarihi, kültürü, sosyolojik bakımdan yerel basın arşivi de oluşması çok önemli imkânlar verir. Maalesef, bu gazetelerin eksiksiz bir şekilde kayıtlara geçemediğini de biliyoruz. Eskiden valilikler bünyesinde oluşturulan gazete arşivlerine bugün ne yazık ki gereken özen gösterilmemektedir.
Öte yandan, yerel basın türlü sorunları yaşamaya, ayakta kalmaya çabalamakta. İnsanların yaşadıkları bölgeyle ilgili her konuyu gündeme taşımak ve sorunların aşılması noktasında önemli bir işleve sahip olan yerel basın, bu işlevini yerine getirmeye çalışırken yerel yönetimlerle arasını iyi tutmak zorundadır. Zorunda çünkü pahalı baskı peşi sıra mali sorunları beraberinde getirmekte, ilanların kesilmesi korkusu yerel basının en önemli otosansürü hâline gelmektedir. Basın İlan Kurumundan resmî ilan alabilmek için de bayiden kendi gazetesini satın alarak belli bir tirajı tutturma çaresizliğinde olan bir yerel basından bahsediyoruz.
Yerel basın bugün ne yazık ki kendi iktidarını kurmak ya da devam ettirmek isteyenler tarafından kuşatılmış hâldedir. Az ücrete tabi ve her an işsiz kalma korkusuyla çalışan gazete emekçileri ise iktidarla mesafesini koruyamayan gazete sahip ve yöneticilerine, şeffaflığa sahip olamayan gazetecilik anlayışına itiraz edemez hâldedir. Bakınız, Türkiye çapında sadece OHAL kapsamında 900'e yakın gazeteci işsiz kaldı, elbette sadece yerelde değil.
Türkiye'de basının en önemli sorunu basın özgürlüğü. Aslında bu, halkın da sorunu çünkü olayları ve haberleri saf gerçekliğiyle öğrenemiyor ve algı kurbanı oluyoruz.
Arkadaşlar, Çağdaş Gazeteciler Derneğinin rakamlarına göre OHAL'de 100'ün üzerinde basın kuruluşu kapatıldı, şu anda hükümlü ve tutuklu gazeteci sayısı 142; 600'ün üzerinde gazetecinin de basın kartı iptal edildi. Bu nedenle Hükûmete soruyoruz: Gerçekten basın özgürlüğü var mıdır, yok mudur? Hükûmet basın özgürlüğünün olduğuna, on beş yıldır hiç olmadığı kadar emin, muhalefet olarak biz de adalet ve yargı bağımsızlığının olmadığından, insan haklarının ihlal edildiğinden, OHAL'in fırsatçılığa dönüştürüldüğünden ne kadar eminsek. On beş yıldır hiç olmadığımız kadar eminiz ki Türkiye'de basın özgürlüğü yoktur.
Değerli arkadaşlar, huzurunuzdan ayrılmadan önce şu soruları da dile getirmek isterim: Muhalif gazetecilik adı altında kendisine muhalif gazeteci diyenlerin tümü, millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen terör örgütlerine aidiyet, iltisak veya irtibat içinde midir?
Yandaş olarak nitelenen, iktidar uygulamalarını asla eleştirmeyen, eleştiremeyen basın-yayın organlarının yaptığı gazetecilik midir yoksa gazetecilik adı altında başka faaliyetler yürütülmekte midir?
İktidar "Basın özgürlüğü var." derken, neden muhalif gazeteciler ve dünya basın örgütleri "Türkiye'de basın özgürlüğü yok." demektedirler?
Siyasiler gazetecilik faaliyeti ve meslek etiğini gazetecilerden daha iyi mi bilmektedirler?
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)