| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 28 |
| Tarih: | 29.11.2016 |
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisinin aleyhinde söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
HDP grup önerisiyle -daha önce de aynı grup önerisi gündeme gelmişti, bu 3'üncü kez verildi- 30/11/2015 tarihli araştırma önergesiyle ilgili olarak bugün görüşülüp, bu konuda araştırma komisyonu kurulması ve Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi'nin ölümüne ilişkin olayların araştırılmasıyla ilgili komisyonun kurulması için bugün ön görüşmelerinin yapılması isteniyor HDP grup önerisiyle.
Öncelikle menfur saldırıyı bir kez daha kınıyorum. Merhum Tahir Elçi'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Aynı olayda şehit olan polislerimiz Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur'a ve daha sonra terörle mücadelede şehit verdiklerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Değerli milletvekilleri, Tahir Elçi'ye yapılan saldırı milletimizin birlik ve beraberliğine yapılan bir saldırıdır. Teröristlerin amacına hizmet eden bir saldırıdır. Tahir Elçi'nin öldürülmesi hepimizi derinden üzmüştür çünkü Tahir Elçi Diyarbakır Barosu Başkanı olarak hepimizin takip ettiği önemli bir isimdir. Şiddetin doğru yol olmadığını, hendek siyasetinin terk edilmesi gerektiğini gerek basın açıklamalarında gerekse sosyal medyada yapmış olduğu açıklamalarda hep dile getirmişti. Tahir Elçi'ye yapılan saldırı sırasında basın olayın büyük bir bölümünü çekmişti -bir yıl öncesini hatırlayalım- ancak tabii, basının çekemediği bölümler ve karanlıkta kalan, şu anda aydınlatılmayı bekleyen yargının önünde bir dosya var ve inşallah, temennimiz, Tahir Elçi'yi katleden kurşunu sıkan eller bulunur ve cezalarını çeker; bütün temennimiz bu.
Şimdi, burada PKK'lı teröristler o olay sırasında polislerimizle bir çatışmaya giriyorlar ve çatışmanın akabinde, işte 150-200 metre ileride basın açıklaması yapan Tahir Elçi'nin bulunduğu ortama koşarak geliyorlar ve o sırada polisler ile teröristler arasında çıkan çatışma sırasında Tahir Elçi vuruluyor. Tabii, vuran elin kim olup olmadığına ilişkin soruşturma hâlen devam ediyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, hemen olayın akabinde olay yeri incelemesi için bir çalışma başlatıyor. O olay yeri incelemesi sırasında uzun menzilli silahlarla ateşler açılıyor ve olay yeri incelemesinin çalışmasına imkân sağlanmıyor. İkinci gün yine Cumhuriyet Başsavcılığının başkanlığında olay yeri inceleme ekibi geliyor, yine çatışma çıkıyor ve olay yeri inceleme ekibini korumak için görevli olan zırhlı araçlar -bomba patlatılarak- uzaktan menzilli bombalarla kobra araçları patlatılıyor ve orada da 4 polisimiz yaralanıyor ve daha sonra, olaydan üç gün sonra 30/11/2015 günü cumhuriyet başsavcısıyla birlikte barodan görevli 5 avukat olay yeri inceleme ekipleriyle beraber sabah 06.30'da çalışmaya başlıyorlar ve birtakım bulgular elde ediyorlar ve daha sonra bu çalışmayı tamamlamadan yine bir saldırı gerçekleştiriliyor üçüncü gün ve elde etmiş oldukları 71 bulguyu muhafaza altına alıyorlar ve dönüyorlar. Tabii, birtakım ifadeler alınıyor, görüntü kayıtları elde ediliyor. Tüm bunlar, dosya kapsamı Adli Tıp Kurumuna kriminal, balistik ve kimyasal analizler için gönderiliyor ve şu anda bunlar inceleniyor. Ayrıca, İçişleri Bakanlığının idari soruşturması devam ediyor. İdari soruşturmada 2 mülkiye müfettişi, 2 polis başmüfettişi görevlendirilmiş ve olayla ilgili olarak aranan teröristlerden Mahsun Gürkan kolluk kuvvetlerince etkisiz hâle getiriliyor Sur'da meydana gelen çatışmalarda ve Uğur Yakışır isimli şahıs hakkında da yakalama kararı çıkarılıyor.
Şimdi, tabii, Tahir Elçi'nin ölümüne neden olan kişi ya da kişiler adli soruşturma neticesinde belli olacaktır. Ancak Tahir Elçi'nin ölümüne neden olan en önemli etken ise hiç tartışmasız bölgedeki terör olaylarıdır, Tahir Elçi'nin de itiraz ettiği hendek siyasetidir değerli milletvekilleri. Eğer burada terör olayları olmasaydı dört ayaklı minare hasar görmeyecekti ve Tahir Elçi de dört ayaklı minarenin etrafından çatışmalar uzak dursun diye basın açıklaması yapmak zorunda kalmayacaktı. Maalesef terörü destekleyen açıklamalar, teröriste verilen destekler, hendek siyaseti o bölgede böyle bir huzursuzluğu meydana getirdi.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Kürt sorunu var, hendek siyaseti demeyin, Kürt sorunu var! Tarihsel bir Kürt sorunu var!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Onun için, o huzursuzluğun sebebi terör örgütleridir. Öncelikle, bir kere, terör örgütüne bir laf söyleyebilmen lazım. Bakın, biz temkinli davranıyoruz. Teröristlerden bir tanesinin ifadesi burada. İfadesi basına da yansıdı. Ne diyor? Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının Tahir Elçi soruşturmasında değil de başka bir davada vermiş olduğu Sur'la ilgili ifadesini ben isterseniz aynen okuyayım. Bakın, ne diyor. "Soruldu: Sorumlu düzeyde faaliyet gösteren Rodi kod adlı erkek örgüt mensubunun yanından hiç ayırmadığı video çekimi yapan küçük Sony marka el kamerasında Tahir Elçi'nin vurulma anına ilişkin görüntüler mevcuttu. Ve bu görüntüler hatırladığım kadarıyla RKÖ, RT, CA, DA ve benim de bulunduğum ortamda Rodi ve Zagros kod adlı örgüt mensupları tarafından izletildi. Ben izlemiş olduğum görüntülerden çok net bir şekilde MG isimli şahsın tek bir atışta Tahir Elçi'yi vurduğunu bizzat gördüm. Zaten bu bir marifetmiş gibi bizlere vurulma anı sonrasında kendisine çevirip çeken Zagros ve Rodi diyordu. Yine görüntülerde MG ise 'Ben vurdum, ben vurdum.' diye söylemde bulunduğunu gördüm. Hatta, Tahir Elçi'nin vurulma olayında MG'nin herhangi bir yara almadığını, diğer Hakkı kod adlı örgüt mensubunun arka sırt bölgesinden ateşli silahla vurulması sonucu ağır yaralandığını biliyorum. Zira, o yaralanmasından dolayı, benim, Suriçi bölgesine girişimden sonra dahi hâlen tedavisi devam etmekteydi dedi."
Şimdi, bakın, bu ifadeye rağmen, biz, yine temkinli davranıyoruz.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Araştırılsın.
BESİME KONCA (Siirt) - Yine araştırılsın.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - "Tahir Elçi'nin ölümüne sebebiyet veren şudur." demiyoruz. Bunu yargı değerlendirecektir. Ama siz bu ifadeye rağmen ön yargıda bulunuyorsunuz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Bu savcı niye değişiyor, bu savcı niye değişiyor?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - "Tahir Elçi'nin katili devlettir." diyorsunuz. Bunu nasıl söyleyebilirsiniz? Buna ilişkin, eğer polisin kurşunuyla öldüğüne ilişkin bir deliliniz varsa yardımcı olun...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Delil toplanmadı ki.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - ...yargı makamlarına takdim edin, cumhuriyet başsavcılığına elinizdeki delilleri verin ki olay açığa çıksın. Hepimiz bunu istiyoruz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Delil toplansaydı, verirdik biz de, delil toplanmadı.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Evet.
Adli soruşturma: Şimdi, bakın, eğer...
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Bir yıldır nerede? Yerinde sayıyor, tek bir adım atmış mı savcılık?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Şimdi, HDP'li milletvekillerimiz, bulunduğunuz yerden sürekli sataşıyorsunuz, konuşmamızın insicamını bozmaya çalışıyorsunuz. Ama şu gerçeği siz de çok iyi biliyorsunuz: Eğer, bir yaşam hakkı ihlali varsa, bu konuda yetkili ihtisas komisyonu Türkiye Büyük Millet Meclisinde İnsan Hakları Komisyonudur. Orada, bütün iddialarınızı ortaya koyarsınız. İnsan Hakları Komisyonunun bu konuda daimi çalışma yetkisi var.
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Ya, araştırma sizi niye rahatsız ediyor?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu yetkiyi kullanır, alt komisyonlar oluşturur ve araştırırlar. Ancak, burada, adli bir soruşturma söz konusu. Adli soruşturma şu anda devam ediyor. Cumhuriyet başsavcılığı bütün delilleri -toplayabildiği kadar, terör örgütünün müsaade ettiği kadarıyla- 71 bulguyu ifadelerle beraber -toplanan kovanlar, fişekler neyse hepsini- adli tıbba teslim etmiş ve adli tıp incelemesini gerçekleştiriyor.
Başka ifadeler, işte, biraz önceki şüphelinin başka bir dosyada vermiş olduğu ifade de ortada. Bu ifadelerin hepsini şu anda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı değerlendirecek ve ona göre bir karar verecektir. Elbette ki temennimiz bu olayın aydınlatılmasıdır.
Bakın, faili meçhul olaylarla alakalı olarak -şimdi bu önergede de yazılmış- AK PARTİ suçlanmaya çalışılıyor. 90'lı yıllardaki faili meçhul olaylar, faili meçhul kalmış olaylarla alakalı olarak AK PARTİ iktidarı döneminde tüm araştırmalar yapılmış ve Tahir Elçi de o soruşturmaların duruşmalarına girmeye başlamıştır. Tahir Elçi o faili meçhul olaylarla ilgili davalarda avukatlık yapmıştır ki avukatlık yapabilmesi için o davaların açıldığı dönem de AK PARTİ dönemindedir. AK PARTİ, faili meçhul olayların aydınlatılmasına ilişkin kararlı bir politika izlemiştir, bunu da merhum Tahir Elçi çok iyi bilmektedir.
Değerli milletvekilleri, Tahir Elçi'nin televizyon programında yapmış olduğu konuşma ayrı bir konudur, Tahir Elçi'nin öldürülmesi olayı ayrı bir konudur. Belki de o konuşmayı yaptığı için, suçlamayı başka yere çekmek için bu yönde bir açıklama yapılması da elbette ki olayın karartılmasına yönelik bir davranıştır diyor, bu duygu ve düşüncelerle tekrar Allah'tan rahmet diliyorum, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)