GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın'ın istem üzerine yapılan açık oylamayla ilgili uygulamasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:25.11.2016

ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, İç Tüzük ve Anayasa'yı uygularken bireylere göre değil, genel olarak uygulamak gerekiyor. Yani, daha önceki duruma gerçekten bakmak gerekiyor, geçmiş yıllarda nasıl bir uygulama yapılmış?

Geçen hafta yoktuk ama geçen hafta yapılan uygulamada başka bir uygulama, bu hafta da başka bir uygulama yapılmaz yani bireylere göre, kişilere göre uygulama olmaz. O yüzden, İç Tüzük hukukuna göre ele alırsak, 143'te başvurulan hususlar arasında "ve, ve, ve" diye geçerse hepsinin birbiriyle bağdaşmış olması gerekiyor yani üç, dört, beş talebin birlikte yerine getirilmiş olması şartıyla o oylama gerçekleştirilir. Ama, burada "Biri gerçekleştirilmemişse ikincisi ele alınır." diye çok açık ifadeler vardır.

O yüzden, hani "Oylamaya ilk olarak açık oylama isteminde bulunan üyelerle başlanır." deniliyor ama şimdi, önceki uygulamaya bakarsanız, 143'ün ikinci paragrafına baktığımızda, bu husustaki önergelerin oylamaya geçmeden önce Başkanlığa verilmiş olması gerekli.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - O şart gerçekleşti.

ÇAĞLAR DEMİREL (Devamla) - İkincisi, şu da çok önemli: Şurada çok net olarak söylüyor, daha önce de bu tür durumu yaşadık. Herhangi bir pusula ya da herhangi bir oy kullanacağınız yer, mekân belli değil. Direkt zaten elektronik sistemle bu oyu gerçekleştirmiş oluyorsunuz ve "Bunu talep edenler de elektronik sisteme girmek zorunda değil." diyor çünkü ondan önceki durumda, 15 kişinin imzasıyla ve burada olduğunun tespit edilmesi hususunun yeterli olduğunu çok net olarak 143'te ifade ediyor.

O yüzden, ben, Başkanın sadece genel olarak tutumunu da eleştirerek bu süreçte de taraflı davrandığını düşünüyorum.

O yüzden özelde de usul açısından da şunu söyleyeyim: İç Tüzük'te belki daha açık ve daha net ifade edilmesi için, belki bütün başkanların bu konuda değerlendirmelerini yapıp ona göre bir tutum belirlemesi gerektiğini de ifade etmek istiyorum. Yoksa bu tür durumlarda çok farklı sonuçlar elde ederiz. Geçen sefer farklı bir durum gerçekleşti, bugün farklı, yarın Başkan değiştiğinde başka bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Onun için, İç Tüzük'e uygun bir şekilde hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Demirel.

Sayın milletvekilleri, biz çalışmalarımızı yürütürken, bu Meclisi yönetirken tamamen İç Tüzük hükümlerine göre işlem yapmak zorundayız. İç Tüzük'te çok net bir şekilde ifade edilmeyen bazı hususlarla ilgili mutlaka ki geçmiş uygulamaları da dikkate alıyoruz ama şu anda istem üzerine yapılan açık oylamada Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 143'üncü maddesi çok açık. Bu maddeye göre, açık oylama isteminin yapılabilmesi için oylamanın zorunlu işaretle oylama veya zorunlu gizli oylama olmaması gerekir. Olayımızda olduğu gibi. Bu durumlarda 15 milletvekili yazılı olarak açık oylama isteminde bulunabilmektedir. 81'e göre de 20 kişi oluyor bu. Açık oylama yapılması istemini içeren önergelerin oylamaya geçilmeden önce Başkanlığa verilmiş olması ve açık oylama yapılmasını isteyen 15 milletvekilinin, bu istem oylanırken salonda hazır bulunması gerekir.

İç Tüzük'ün 143'üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında, önerge sahiplerinden en az 15'inin Genel Kurul salonunda bulunmaması veya bunlardan herhangi birinin oylamaya katılmaması hâlinde açık oylama isteminin düşeceği belirtilmektedir. Açık oylamalar artık elektronik cihazla yapıldığı için, oylama yapıldıktan sonra elektronik cihazdan çıktı alınması ve açık oylama talebinde bulunan milletvekillerinin oy kullanıp kullanmadıklarının tespit edilmesi gerekmektedir. Açık oylama talebinde bulunan milletvekillerinden sadece birisinin bile oy kullanmadığının tespit edilmesi durumunda oylamanın işaret oyu niteliğinde işlem görmesi gerekmektedir. Nitekim, 22'nci Dönem Birinci Yasama Yılı 32'nci Birleşimde böyle olmuştur, yine 23'üncü Dönem Üçüncü Yasama Yılı 104'üncü Birleşimde aynı şekilde, açık oylama işari oylamaya dönüşmüştür. Dolayısıyla, bahse konu oylamada ise açık oylama talebinde bulunan sayın milletvekilleri oylama işlemi devam ederken İç Tüzük 143'e göre uyarmamıza rağmen, sisteme girmemiş ve oy kullanmamışlardır.

Bu durumda, tutumumda herhangi bir değişiklik yoktur ve açık oylama hâliyle işari oylamaya dönüşmüştür. Benim yapabileceğim başka bir husus yoktur. Tutumum değişmemiştir.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)