| Konu: | Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 25.11.2016 |
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Değerli arkadaşlar, galiba, çalışmalar bu kadar uzayınca, Değerli Grup Başkanımız gibi bizim de seslerimizde oldukça gerileme oluyor. Neyse ki ayakta olan arkadaşımız kadar bağırmıyoruz. O kadar bağırsak herhâlde hiç kalmayacak.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Antrenmanlı benim sesim, antrenmanlı, Hocam.
ERHAN USTA (Samsun) - O, özel eğitimli. O, o kadrodan girmiş, ses kadrosundan.
ŞENAL SARIHAN (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, Değerli Başkanım, değerli yazman arkadaşlar; bu akşam esas olarak Millî Eğitim üzerindeki sorunları dile getirmeye çalıştık, eğitim öğretim alanındaki sorunları dile getirmeye çalıştık. Bu alan, bu gecenin başka bir sorunuyla bir arada değerlendirildiğinde ya da başka bir olgusuyla bir arada değerlendirildiğinde bizim önümüze eğitim alanında yeni bir düşünce alanını da açıyor.
Basına yansıyan bilgilerden, bize gelen bilgilerden, biraz önce arkadaşlarımın da ifade ettiği 6.004 kişi görevine iade edildi. Anımsayacaksınız, buradaki pek çok konuşmamızda şunu ifade etmeye çalışmıştık. Dedik ki, iktidar yanlış yapıyor, Hükûmet güçleri yanlış yapıyorlar. İnsanlara hakkında herhangi bir soruşturma olmaksızın onlarla ilgili iddianın somut olarak ortaya konulmadığı, kendi yüzlerine karşı açıkça söylenmediği ve savunma hakkının verilmediği bir ortamda verilen cezalar, gerçekten cezayı bir insan hak etmiş dahi olsa hukuka uygun olmayacaktır ve bu, devletin güvenilirliğini, hukukun güvenilirliğini ortadan kaldıracaktır. Bugün olumlu bir olay diye elbette böyle görüyoruz, bu kadar çok öğretmen arkadaşımızın tam da 24'ünün ertesi günü iade edilmiş olmalarını olumlu bir olgu olarak görüyoruz ama onun açtığı yaraları tamir etmenin mümkün olamayacağı ayrıca önümüze çıkıyor.
Biraz önce yine arkadaşlarım ifade ettiler, liyakatse sorun, liyakati biz neyle elde ediyoruz? Edindiğimiz diplomalarla, eğitimle, öğretimle elde ediyoruz. Ayrıca, yaptığımız mesleğe layık olup olamamakla da, herkesin üniversite mezunu olmasıyla, eline aldığı bu üniversite diplomasının kendi alanındaki eğitimini, kendi alanındaki mesleki becerisini geliştirmeyeceği gibi bir durum da var ama hepimiz öğreniyoruz ilk günden son güne doğru. Örneğin bir öğretmen olarak emekli olduğunuzda belki en yararlı olduğunuz günlere doğru ulaşıyorsunuz.
Şimdi öyle bir sistem kuruldu ki yarısı iade edilmiş olan öğretmen kürsülerine, bir yarısı iade edilmedi ve onların yerine, elbette -daha önce de ifade ettim- meslek alanında gelişeceklerdir ama deneyimsiz insanların atanacak olması ciddi bir problemle bizi yeniden karşı karşıya bırakacaktır. Biz çocuklarımızın herhangi bir biçimde cinsel saldırı karşısında kalmaması için birkaç gün önce hep beraber tartıştık, yüreğimiz yandı. Peki, çocuklarımızın cahil kalması, çocuklarımızın eğitimsiz kalması, çocuklarımızın eğitimden sürekli bir biçimde mahrum olması, bu, bizim memnun olacağımız bir durum mudur? Ama idare kendi yetkilerini kötüye kullanmaya başladığı, kendi yetkilerini hukuka aykırı bir biçimde kullanmaya başladığı zaman, o eğitim sisteminden herhangi bir yararlı sonuç da elde etmek mümkün olmayacaktır.
O zaman yapılması gereken şey, kararnamelere uygun bir biçimde düzenlemeler yapmak yerine, hukuka uygun düzenlemelere doğru yönelmektir.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)