GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:25.11.2016

İZZET ULVİ YÖNTER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 17'nci maddesinde bir değişiklik öneriliyor. Bu 1416 sayılı Kanun'un malum ve mezkûr maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "üç ay zarfında" ibaresinin "iki ay" şeklinde değiştirilmesi düşünülüyor.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu "iki ay zarfında"yı eksiz ve yetersiz buluyoruz. Onun için de "altı ay" olarak değiştirilmesini ve düzeltilmesini talep ediyoruz. Çünkü eğitimini tamamlayıp yurt dışından dönen bir öğrencinin üç ay içinde taahhütnameyle bağlı olduğu makama müracaatı mecbur ve bu müracaattan itibaren mensup olduğu makamca bu öğrencinin bir göreve tayin edilmedikçe, üç ay müddetçe, yabancı ülkelerde öğrenimde bulunurken öğrenci için ödenmesi gereken asgari aylığın yarısını alması şeklinde maddenin ilk hâli var. Fakat iki ay içinde müracaatı şart koşmak, yurt dışında eğitimini tamamlayıp tekrar ülkesine dönen öğrencilerin hayata intibakını, görevlerine uyumunu zorlaştıracaktır. Bunun için altı aylık bir süre şüphesiz çok ama çok faydalı olacaktır.

Bu konuda, gerek Sayın Bakanın gerek Komisyonun teklifimizi dikkate alacağını ümit ediyoruz. Çünkü yabancı ülkelerde bulunan öğrencilerimize bir destek veriyoruz. Onlar için milletimiz gelirinden ayırdığı payı ödüyor, alın terimizi harcıyoruz çünkü niye? Onlardan geri dönüşleri hâlinde devlete ve millete yapacakları katkıyı bekliyoruz. Üretecekleri katma değer, milletimizin ve ülkemizin büyümesinde, kalkınmasında, zenginleşmesinde eşsiz imkânlar sağlayacaktır.

Bu nedenle, yurt dışından dönüşlerde uyum zorluklarını aşabilmek için ilgili makamlara müracaat süresini düşürmek değil, aksine artırmak lazımdır.

Millî Eğitim Bakanlığının teşkilat ve görevlerini konuşurken keşke millî eğitimin içinde bulunmuş olduğu sorunları da çok kapsamlı bir şekilde ele almış olsaydık. Millî eğitim bizim geleceğimiz, gelecek nesillerimizin güvencesi. Bugün, biz, Millî Eğitim Bakanlığının teşkilat ve görevleriyle ilgili yine bir torba kanuna konulan tasarıyı konuşuyoruz fakat bu tasarıda ne öğrenci var ne öğretmen var. Millî Eğitim Bakanlığının teşkilat ve görevleriyle ilgili tasarıyı konuşuyoruz ne okul var ne gelecek var ne vizyon var ne umut var. Bu nedenle, Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı konuşurken, istirham ederim, öncelikle gündemimize almamız gereken, konuşmamız gereken bir atanamayan öğretmen çilesi var. Yüzbinlerce atanamayan öğretmen buradan duyacağı güzel ve umut dolu bir ses bekliyor. Ayrıca, atanamayan öğretmenlerin -ki yaklaşık 400 bine ulaşıyor- bilhassa 15 Temmuzdan sonra FETÖ operasyonuyla Millî Eğitimin tamamıyla değilse bile çok büyük bir kısmının boşaltıldığı düşünüldüğünde, Sayın Bakanım, artık bu atanamayan öğretmen çilesini, istirham ederim, bitirelim ve bu kardeşlerimizin ne yediklerini, ne içtiklerini düşünelim. Bunların büyük problemleri var.

Ayrıca -sürem de azalıyor- sözleşmeli öğretmenlerin mülakatla alınması bir başka, ayrı sorun olarak gündemimizde ve biz, bu sözleşmeli öğretmen alımında siyasi kararların, eğilimlerin belirleyici olduğunu düşünüyoruz. KPSS'den yüksek puan alan öğretmenlerimiz maalesef atanamıyor. Bu konudaki mağduriyetlerin de süratle çözülmesi gerektiğini düşünüyor, sizleri saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.