GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:25.11.2016

HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla şahsım adına söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.

Dünya Sağlık Örgütüne göre kadına yönelik şiddet, cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma ihtimali bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerin keyfî olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranış olarak tanımlanmaktadır. Şiddet, sonuçlarıyla ele alınması gereken, bireylerin fiziksel sağlığı ve ruhsal dengesini derinden etkileyen bir yıkımdır. Günümüzde psikolojik nedenlerden, bireyler arası kaliteli bir sosyal iletişimin kurulamamasından, maddi yetersizlikten, cinsiyet ayrımcılığından, eğitim düzeyinin yetersizliğinden ve hukuksal boşluklardan gibi birçok sebepten dolayı dünyada pek çok kadın farklı boyutta şiddete maruz kalmaktadır. Fiziksel, cinsel ve psikolojik birçok davranış bozukluğundan oluşan şiddetin boyutu sözle olabileceği gibi, bireyin yaşamını sürdürebilmek için gerek duyduğu maddi imkânlardan mahrum bırakılması gibi ekonomik boyutta ya da toplumdan soyutlanma, aşağılanma gibi psikolojik boyutta da olabilmektedir. Kaba kuvvetle sindirilip korkutulan kadınlarımız ilgili kurumlara başvurmayı bırakın, şiddeti yakın çevreleriyle bile paylaşmaktan imtina ederken, gündelik hayatta maruz kaldığı sözlü şiddetin, psikolojik ve sosyal şiddetin farkına bile varamamaktadır. AK PARTİ iktidar süresi boyunca bireylerimizde bu farkındalığı artırmak için kadınlarımızın sosyoekonomik konumlarını güçlendirmeye yönelik çalışmalarda bulunmuş, koruyucu hizmetleri yasal düzenlemelerle birlikte desteklemiştir. Şiddet mağduru bireyler için tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine ağırlık verilmiştir. Kadınlarımızın toplumsal yaşama aktif katılımının sağlanmasına, mesleki eğitimlerine ağırlık verilmesine ve kamusal alanlarda varlık gösterilmesine dair çalışmalar yapılmıştır.

Toplumumuzun en temel yapısı olan aile kurumunun devamlılığını sağlayabilmemiz ve ahlaklı, vicdanlı bir nesil yetiştirebilmemiz için nitelikli, kendine özgü kararları ve benliğine saygısı olan, kendine güvenen kadınlara ihtiyacımız vardır. Aile içi baskıya, sürekli kontrol etme davranışına ve fiziksel şiddete maruz kalmış, duygusal yönden sömürülmüş, aşağılanmış, benlik duygusunu kaybeden bir kadının aile yaşamına olan güven ve inancının tahrip olacağı unutulmamalıdır. Bu durum toplumun gelişmesinin önünde ciddi bir engel teşkil edecektir.

Bunun bilincinde olan AK PARTİ, kadınlara yönelik çalışmalara ağırlık vermiş, sunulan hizmetlerin sayı ve niteliğini artırarak şiddeti uygulayan bireylere de rehabilite programları ve hizmetleri sunarak kadına şiddet olaylarının ciddi boyutta önüne geçmiş ve şiddet olgusunun toplum tarafından temel insan hakları ihlali olduğunun farkına varılmasını sağlamıştır. Geçmişte kadına yönelik şiddetin farklı boyutlarının yaşandığı, eğitim hakkını engellemek için üniversitelere alınmadığı, çalışma hayatında varlığına müsaade edilmediği, hatta bu kürsüden seçilmiş bir vekil olarak yeminine izin verilmediği günlerden yaşamın her alanında aktif olarak kadın varlığının yaşandığı günlere geldik. Gerek 1987 yılında gerekse 28 Şubbatta uygulanan psikolojik şiddeti yaşayanlardan biri olarak, yıllardır kadınları baskıyla sindirmeye çalışan bu zihniyetin zulmünü bitiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve AK PARTİ'mize tüm kadın vekillerimiz, tüm kadınlarımız adına şükranlarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, Hükûmet olarak eğitimde, sağlıkta, siyasi hayatta, kamu düzeninde, yönetim kademesinde de birçok kadına yer verilmiştir. Bizim için kadın, erkek, yaşlı, genç herkese insanca yaklaşılması gerektiğini söylüyor, kadına her türlü şiddetin sıfır tolerans olarak algılanması gerektiğini söylüyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erdoğan.