| Konu: | Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 24.11.2016 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevlerinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nın 9'uncu maddesi üzerine söz almış buluyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce bugün tutuklanan ve özgürlüğü elinden alınan Sayın Ahmet Türk için birkaç kelam etmek istiyorum. Ömrü yargılanarak geçmiş, artık yaşı oldukça ilerlemiş, ciddi sağlık sorunları olan ve seçilmiş bir insanı tutuklamak, dahası ona bütün bunları yaşatmak kime ne fayda sağlayacak, merak ediyorum. Eminim Ahmet Türk şu an kendisi için değil, bütün Türkiye halkları için üzgündür. Bu sorunun dön dolaş aynı yere, cezaevi noktasına gelmesine, bir türlü barışa ve eşitliğe gelememesine üzgündür. Bu topraklar seni ve barış için verdiğin mücadeleyi anladığı gün umarım çok geç olmaz Sayın Ahmet Türk. Seni saygıyla selamlıyorum.
Aynı şekilde, eş başkanlarımız Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Grup Başkan Vekilimiz İdris Baluken'le birlikte 10 milletvekili arkadaşımızın hukuksuz biçimde rehin tutulmalarını ve buna karşın Meclis Başkanlığının bunu görmezden gelen sessiz tavrını kınadığımı belirterek konuşmama başlamak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Millî Eğitim Bakanlığınca uygulanan merkezî sınavlara ilişkin çeşitli düzenlemelerin yer aldığı bu kanun tasarısı görüşmeleri sırasında özellikle dile getirmek istediğim bir konu TEOG Sınavı'dır. Bilindiği gibi, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi, Millî Eğitim Bakanlığının 2013-2014 öğretim yılından itibaren uygulamaya başladığı ortaöğretime geçiş sistemine verilen isimdir. Bu sisteme göre, ortaokulların 8'inci sınıflarında -6 ders için- Türkçe, matematik, fen bilimleri, T.C. inkılap tarihi, yabancı dil, din kültürü ve ahlak bilgisi dönemsel olarak yapılan sınavlardan bir tanesi ortak olarak gerçekleştirilmektedir.
Değerli milletvekilleri, Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Yönergesi, Millî Eğitim Bakanlığı Merkezî Sistem Sınav Yönergesi ve ilgili mevzuat hükümlerine göre hazırlandığı ifade edilen Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavlar E-Kılavuzu incelendiğinde mevcut başarı puanı hesaplama yöntemi azınlık okullarında öğrenim gören öğrenciler ile resmî devlet okulları ve çeşitli özel okullarda öğrenim gören ancak din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf olan öğrenciler aleyhine sonuçlar doğurmaktadır. Bu konuda kamu denetçiliği kurumuna yapılan bir şikâyet başvurusu üzerine yapılan incelemede TEOG sisteminde uygulanan puan hesaplamalarının din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf olan öğrencileri aleyhte etkilediği sonucuna varılmıştır. Akabinde, Kamu Denetçiliği Kurumu bu adaletsizliğin giderilmesi için Millî Eğitim Bakanlığına 2014 tarihli, 8085 sayılı tavsiye kararını vermiştir. Ancak, ilgili bakanlık 03/11/2014 tarihli yazısıyla, dersten muaf olan öğrenciye başka bir dersten sınav yapılmasının mevzuat gereği mümkün olmadığını ve sınavdaki tüm işlemlerin objektif yürütüldüğünü belirtmiş ve tavsiye kararının gereğini yerine getirmeyeceğini açıkça ifade etmiştir.
Değerli milletvekilleri, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi almayan bir öğrencinin kendisine tanınan bu muafiyetten dolayı puan eşitsizliğine maruz bırakılması kabul edilemez. Eğitimde her bireye fırsat ve imkân eşitliği sağlanması amacı Anayasa ve Millî Eğitim Temel Kanunu'yla yasal temellere dayandırılmıştır.
Değerli milletvekilleri, Millî Eğitim Bakanlığı 24'üncü yasa döneminde bu konuya ilişkin vermiş olduğum iki adet soru önergesine cevap verme gereğini bile duymamıştır. Ancak, bu sorun her geçen gün yeni mağduriyetler yaratmaya devam etmektedir ve vebali de üzerinizdedir.
Buradan Sayın Bakana seslenmek istiyorum. İnanıyorum ki Sayın Bakanımız bu konuya çok duyarlı yaklaşacaktır ve makul bir şekilde bu sorunu çözümleyecektir. Biraz önce de vurguladığım gibi, Kamu Denetçiliği Kurumu çok bilimsel, uzun bir tavsiye kararı vermiştir. Diliyorum ki bu sorun çözümlensin. Aksi takdirde bu şu anlama gelecektir: Din derslerinden muaf olan öğrenciler bir bakıma cezalandırılmış olacaklardır. Bu sorunun çözümlenmesini Sayın Bakandan rica ediyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)