| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 24.11.2016 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Bugün Avrupa Parlamentosunda "37'ye karşı 479 oy nasıl çıktı da Türkiye'yle ilgili süreç durdurulsun. diye bir karar alındı."yı yorumlayamazsak, bundan sonra gerçekten Türkiye'nin önünün çok karanlık olacağını söyleme görevimi hatırlatmak isterim sizlere.
Bakın, az önce konuşan AKP sözcüsü, Meclisten geri çekilmiş bir cinsel istismar yasasını, artık o konu kapandı, başka konuda konuşması gerekirken, sanki çekilmemiş de o kanun aynen duruyormuş gibi konuşuyor. Şimdi, değerli arkadaşlar, hangi AKP? Yani cinsel istismarı savunan yasayı getiren AKP mi, yoksa bunu çeken AKP mi? Kimsiniz? Siz zannediyorsunuz ki Avrupa'nın verdiği kararın kıymetiharbiyesi yok. Yok öyle yaş dava, her şeyin bir kıymetiharbiyesi var. Eğer Avrupa'nın verdiği kararın kıymetiharbiyesi yoksa, 2004 yılında, müzakere için, müzakere tarihi alındığında, geldiğinizde, Kızılay Meydanı'nda gündüz havai fişekleri niye patlattınız, niye patlattınız? (CHP sıralarından alkışlar)
Hangi AKP? İdam cezasını kaldıran AKP mi, idam cezasını geri getirmeye çalışan AKP mi?
HAMZA DAĞ (İzmir) - Hangi Avrupa?
LEVENT GÖK (Devamla) - Gerçekten sizleri anlamakta zorluk çekiyoruz. Elbette Avrupa'yla da sorunumuz var.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - İdam cezasını biz istemiyoruz, halk istiyor, halk, Levent Bey, sen onu anlamıyorsun herhâlde.
LEVENT GÖK (Devamla) - Bu, böyle yüksek perdeden meydan okunarak yapılacak işler değil bunlar, samimi olacaksınız.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - İdam cezasını halk istiyor, halk.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Doktora idamı savunmak yakışır mı? Çok ayıp bir şey, herkes konuşsun, sen sus ya!
LEVENT GÖK (Devamla) - Avrupa bu konuşmayı biliyor. Avrupa bakıyor ki bunlar cinsel istismarı geri mi çektiler; hayır. Konuşmacınıza bakıyor, hâlâ bunların kafası kız çocuklarının evlendirilmesinden yana, ona bakıyor.
Arkadaşlar, yazık ediyorsunuz Türkiye'ye, yazık ediyorsunuz. Biz Avrupa Parlamentosunun verdiği bu kararı bugün büyük bir üzüntüyle karşıladık. Türkiye'nin bu müzakere sürecini devam ettirmesi gerekir, Türkiye'nin çıkarları burada, başka yerlerde aramamamız lazım. Bu, bizim elli, altmış yıllık bir hayalimiz, uğraşımız, çağdaş uygarlık seviyesi; buralarda arayacağız kendimizi, meydan okuyarak değil. Rakamlar o kadar kötü ki 37'ye karşı 479, hangi birini karşınıza alacaksınız? Nasıl yapacaksanız? Dünya artık entegre olmuş, her ülkenin ekonomisi birbirini etkiliyor; beyin göçü, insanlar, öğrenciler, göç edenler... Artık bütün dünya birdir, dünyanın içinde biriz arkadaşlar, bundan kopmak mümkün değil. Gelinen noktada, AKP bugün şunu savunuyor, yarın Cumhurbaşkanı istedi diye başka bir şeyi savunuyor. Buna Avrupa, dünya fırsat vermez. Yanlış yoldasınız, yanlış yolda olduğunuzu hatırlatıyoruz.
AYHAN GİDER (Çanakkale) - Vermez mi?
LEVENT GÖK (Devamla) - Bakın, geçen haftadan beri, Türkiye'nin çok önemli problemleri varken kız çocuklarının evlendirilmesine dönük, tecavüzcülerin affedilmesine dönük bir önergeyi konuştuk.
AYHAN GİDER (Çanakkale) - Avrupa'dan fırsat isteyen kim?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen müdahale etmeyin.
LEVENT GÖK (Devamla) - Dolar almış başını gidiyor. Bugün esnaf arıyor bizi, Türkiye'nin en ünlü sanayi kuruluşları arıyor, AVM'lerdeki kuruluşlar arıyor "Borçlarımızı ödeyemiyoruz, kiramızı ödeyemiyoruz." diye. Türkiye yangın yerinde, sizin aklınız nerede, ne oluyor sizlere? Bir kendinize gelin.
Ahmet Türk, Mardin Belediye Başkanı, Kürt sorunu konusunda iktidarın ve hepimizin muhatap alabileceği en başta kişilerden biri. Türk olan soyadını dahi değiştirmemiş. Ne var Ahmet Türk'te?
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Değiştirsin.
LEVENT GÖK (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, Türkiye bir yangın yerine dönecek, lütfen kendimize gelelim. Biz, Kürt sorununun çözümünde meşru muhataplarımızı yitirirsek bu sorunu nasıl çözeceğiz, nasıl çözeceğiz? Her gün askerlerimiz ölüyor, polislerimiz ölüyor, yazık günah değil mi? Aklımız başımıza ne zaman gelecek? Ne zaman sarsılacaksınız? 15 Temmuzdan önceki fabrika ayarlarınıza geri döndünüz. Yazıktır bu. Bu bombaların altında biz sizlerle mücadele ederken Türkiye'nin 37'ye karşı 479 oyla müzakere süreci durdurulsun diye mi verdik? Tam tersine, o gün omuz omuzaydık, şimdi yine ayrışıyoruz. Yeter artık yeter! Artık insan hakları, temel hak ve hürriyetler, kadın-erkek eşitliği, kız çocuklarımız, bunların hepsini koruyacağımız bir Türkiye gerekiyor, demokrasi gerekiyor, artık bunun için mücadele edelim. (CHP sıralarından alkışlar) Yeter artık diyoruz! Bunları hâlâ anlamadıysanız ne zaman anlayacaksınız? (CHP sıralarından alkışlar)