| Konu: | (2/1391) esas numaralı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/69) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 22.11.2016 |
GAYE USLUER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kapatılan özel öğrenci yurtlarının Kredi Yurtlar Kurumuna ya da üniversitelere devredilmelerine ilişkin kanun teklifimizle ilgili konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım.
Uğultu kesilirse konuşmama devam edeceğim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Uğultuyu keselim sayın milletvekilleri.
Buyurun Sayın Usluer.
GAYE USLUER (Devamla) - "Her ile bir üniversite açacağız." dediniz, açtınız da ancak her üniversiteye bir yurt, her öğrenci için barınma garantisi veremediniz. Üniversiteyi kazanan öğrenciler için "Nerede kalacağım?" sorusu hâlâ bir kâbus olmaya devam ediyor. Yurtların sayısı az, barınma için asgari koşullar sağlanamaz durumda. Kız öğrenciler için zorluk daha fazla. Giriş çıkış yasaklarını bir tarafa bırakalım, taciz vakaları her daim gündemde. Devlet yurtlarda nicelik ve nitelik sorunlarını çözemediği için kanunsuz, keyfî, bir kısmı merdiven altı cemaat yurtları çocuklarımızı ve geleceklerini tutsaklaştırıyor.
Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtların önüne geçmiş olan cemaat yurtlarına baktığımızda, aslında FETÖ'nün köklerinin de bu yurtlar içerisinde olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Yurtların kapasitesi, yurtların yaşam koşulları, yaygınlığı sizi hiç ama hiç ilgilendirmiyor. Hatta bu konuda cimri davrandığınızı bile söyleyebilirim ama devletin bütçesi kanunsuz ve keyfî şekilde, o cemaat senin bu cemaat benim paylaştırılıyor. Halkın parasıyla kızlarını, oğullarını, damatlarını eğitim vakfı sahibi yapanlar, bizim oğullarımızı, kızlarımızı ise gerici eğitimin kölesi yapmak için devletin imkânlarını kullanıyorlar ve gördük ki bugün, bu yurtlardan ya Ensarcı hocalar ya da darbeci subaylar çıkıyor ve ne yapıyorlar? Birisi geliyor, bir gece ansızın Meclisi bombalıyor, öteki gidiyor, onlarca çocuğa tecavüz ediyor.
HASAN TURAN (İstanbul) - Nasıl bir tanımlama ya? "Ensarcı hocalar" nedir?
GAYE USLUER (Devamla) - Çocuklarımızın ne FÖTÖ'nün ne de başka cemaatlerin beyin yıkama merkezlerinde kalmasını, devletin buna çanak tutmasını istemiyoruz da kabul etmiyoruz da. (CHP sıralarından alkışlar)
HASAN TURAN (İstanbul) - Siz de hoca olacaksınız ya, siz de öğretim görevlisi olacaksınız! "Ensarcı hoca" nasıl bir tanımlama? Siz nasıl bir öğretim görevlisisiniz! Böyle total bir dil nasıl kullanıyorsunuz? Yazık, yazık...
GAYE USLUER (Devamla) - Bugüne kadar cemaat yurtlarının aleyhinde tek bir kampanya yürüttünüz mü, cevap verin?
HASAN TURAN (İstanbul) - Sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler işte öyle olur.
GAYE USLUER (Devamla) - Hayır, ben cevap veriyorum ama Ensar Vakfı gibi, Kayimder gibi toplu tecavüz olaylarının yaşandığı kaçak yurtlar açığa çıktığında, kadın vekiller başta olmak üzere, cansiparane savunmaya geçtiniz, hiçbirimiz unutmadık daha. FETÖ yurtlarının kurulmasına izin verdiniz.
ALİM TUNÇ (Uşak) - Kim verdi? Sizinkiler verdi onu.
GAYE USLUER (Devamla) - Sayısız çocuk istismarının yaşandığı bu yurtları bizzat korudunuz, kolladınız. Bu yetmedi, binlerce çocuğumuzu hayata küstürecek bir gece yarısı önergesiyle, bir karabasanla karşımıza çıktınız.
HASAN TURAN (İstanbul) - Hepiniz istismarcısınız.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Nerede istismarcı varsa, nerede tecavüzcü varsa, nerede onu savunanlar varsa dünyanın en alçak şerefsiz adamlarıdır, tamam mı?
GAYE USLUER (Devamla) - Neyse ki bu ülkenin bütün kadınları ayaklandılar. Bir gecede tasarıyı geri çektiniz. Bir daha anladınız ki...
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Ondan siyasi istismar çıkaranlar da şerefsizdir.
GAYE USLUER (Devamla) - Sayın Başkan, sükûnete davet eder misiniz?
BAŞKAN - Sayın Dalkılıç, lütfen, bitirsin.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Haydi, idam getirelim!
BAŞKAN - Sayın Usluer, siz devam edin.
GAYE USLUER (Devamla) - Devam etmeyeceğim susana kadar.
BAŞKAN - Ama, ben, kusura bakmayın... Devam edin siz.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Var mısınız, istismarcılara, tecavüzcülere idam getirelim, hadım getirelim! Delikanlıca... Gelin, buyurun.
BAŞKAN - Sayın Dalkılıç, lütfen...
HASAN TURAN (İstanbul) - Her türlü ahlaksızlığı savunuyorsunuz.
GAYE USLUER (Devamla) - Gücünüz yetiyorsa gelir, buradan, kürsüden konuşursunuz.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Oradan değil.
GAYE USLUER (Devamla) - Yerinden konuşmaya benzemez buradan konuşmak.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - İdam getirelim idam, varsanız, yüreğiniz yetiyorsa tecavüzcülere idam getirelim.
BAŞKAN - Sayın Dalkılıç, lütfen, istirham ediyorum...
GAYE USLUER (Devamla) - Bir gecede tasarıyı geri çektiniz. Bir daha anladınız ki: Gerçekten dünya yerinden oynar kadınlar birlik olduğunda. (CHP sıralarından alkışlar)
HASAN TURAN (İstanbul) - İstismar yapıyorsun, şiir okuyorsun, romantizm yapıyorsun.
GAYE USLUER (Devamla) - Buradan, bu kürsüden, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen tüm kadın örgütlerine, günlerdir sosyal medyada, sokakta başkaldıran kadınlara, o önergeyi geri çektiren kadınlara selam olsun diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN TURAN (İstanbul) - Hepsi hikâye, slogan atıyorsunuz oradan.
AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Şov yapmaya gerek yok yani, o önergeyi biz kendimiz çektik.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - O önergeyi saptıranları da Allah kahretsin, saptıranları.
GAYE USLUER (Devamla) - Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi, tecavüze uğrayanın hesabını sormaktır.
HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Aslından ayırıp da saptırtanları, milleti yanlış yönlendirenleri de Allah kahretsin.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Söz mü aldı arkadaş, söz mü aldı, biz mi farkında değiliz?
GAYE USLUER (Devamla) - Cinsel istismar vakalarının en fazla yaşandığı yerlerin vakıf ve cemaat benzeri yapılar olduğunu biliyoruz ve bunların yaşanmaması için size diyoruz ki: Gelin, kanun hükmünde kararnameyle kapattığınız yurtları devlet yurdu yapalım, üniversite yurdu yapalım. Var mısınız?
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)