GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:17.11.2016

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılarak bu sorunların çözümüne yönelik alınabilecek tedbirlerin ve yapılabilecek düzenlemelerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca MHP Grubu tarafından verilen Meclis araştırma önergesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlarım.

Evet, fındık Türkiye'nin en önemli tarım ürünüdür. Ülkemizin Doğu Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, İstanbul Boğazı'na kadar olan sahil şeridinde yetiştirilen millî bir ürünümüz. Tartışmasız, en üstün olduğumuz tarım ürünü. Dünyada, tartışmasız, 1 numarayız.

Fındığın elbette çok sorunu var, fındık müstahsilinin sorunu var. Bugün geldiğimiz noktada -ki temmuz ayında da yine araştırma önergesi gündeme gelmişti, MHP Grubu tarafından getirilmişti- biz fındığı tartışmaya devam ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, ben bir fındık müstahsiliyim aynı zamanda. Fındıkla büyüdük, öğrenimimizi, bütün çocukluğumuzu fındık bahçelerinde geçirdik, fındıktan elde ettiğimiz gelirlerle bu noktalara geldik, hamdolsun. Fındık dolayısıyla bizim için çok değerli, her zaman gündem yapmamız gereken bir ürün ama aynı zamanda, ben, fındıkta, FİSKOBİRLİK Genel Müdürlüğü de yaptım bir dönemde. Dolayısıyla, söyleyeceklerim çok önemli.

Şimdi, AK PARTİ iktidara geldiği 2002 yılında, fındığın fiyatları bugünün parasıyla 1,5 TL'ydi, piyasa fiyatı. Hatta, o günkü Hükûmet 1,5 TL ilan etmişti ama hafızalarımızı tazeleyelim, bugün Sayın Cumhurbaşkanımız olan, o gün AK PARTİ Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Giresun Meydanı'nda "Biz iktidara geldiğimizde fındık -o günün parasıyla- 2 milyon TL'nin -ama bugünün parasıyla da 2 TL'nin- altına düşmeyecek." diye açıklama yapmıştı ve ardından da AK PARTİ iktidara geldi.

Ben Genel Müdür olduğumda da Hazinenin, FİSKOBİRLİK'in depolarında bulunan 48 bin ton fındığı mevcuttu, Hazine adına almıştı FİSKOBİRLİK. O fındığı satışa çıkardık. 2003'ün Haziran ayıydı ama maalesef 1,6 liradan satamadık.

Dolayısıyla, fındığı tek başına fiyat yönüyle tartıştığımızda nereden nereye geldiğimizi anlatmak için bu misali veriyorum: 2 lira olan, o günün şartlarında da 1,5 TL'ye bile satamadığımız, 1,6 TL'ye satamadığımız fındığın bugün en kötü fiyatı olan bugün sabah aldığım fiyat Giresun kalite 11,5 TL, Ordu kalite dediğimiz Levant kalite de 10,5 TL civarında, bugünkü piyasa fiyatı. Ama sorun ne? Piyasada, eylül ayında 11,5 TL'den başlayan Giresun kalite fındık 15,5 TL'ye kadar çıkmıştı, bugün tekrar 11,5 TL civarlarına inmiş. Ordu kalite de yine 10,5 TL'den açılmıştı, o da 14,5 TL'yi gördü, tekrar bu fiyatlara düştü.

Sorun buradan kaynaklanıyor gibi gözükse de fındığın sorununu biz her yıl sadece fiyat bazlı tartışmaya devam ettiğimiz müddetçe fındıkla ilgili konuyu bir noktaya getiremeyiz. Dolayısıyla, fındığı tartışırken şu 4 ana unsuru dikkate almak zorundayız: Müstahsili, taciri, sanayiciyi ve tüketiciyi. Hep tartışmayı müstahsil bazlı yapıyoruz. Ben de, dediğim gibi, bundan memnunum çünkü fiyatlar ne kadar yüksek olursa Türkiye bundan çok iyi gelir elde ediyor, müstahsilimiz gelir elde ediyor. Ama fındığın sorunu sadece fiyat değildir. Fındığın biz yüzde 70'ini, 75'ini dünyaya satmak zorundayız, hatta zaman zaman bu yüzde 80'leri buluyor. Fındığın ancak yüzde 20'sini biz iç tüketimde tüketebiliyoruz. Ama fiyatlar yükseldiğinde yabancı ülkelerde de fındık üretimini bir nevi, dolaylı olarak teşvik ettiğimizi, tüketiciyi de fındıktan diğer alternatif ürünlere kaydırdığımızı da bilmek zorundayız.

Dolayısıyla, evet, fındığın sorunları vardır ama bu sorun yeni değildir, devam edecektir. Sadece fındık sektöründe değil, bütün sektörlerde olduğu gibi, dünyada şu anda ekonomilerde bir daralma vardır, bu, fındığa da aksetmiştir.

Ben şunu söylemek istiyorum: Türkiye AK PARTİ hükûmetleri döneminde diğer ürünlerde olduğu gibi fındıkta da fiyat bazlı olarak 3 kat, 4 kat gelir elde etme imkânına kavuşmuştur. Nitekim, bahsettiğim 2002 yılında yaklaşık 92 sent olan fiyatlar şu anda, şu günkü hâliyle bile, en kötü olduğunu söylediğimiz bugünlerde bile 3 doların üzerine çıkmıştır. Denilebilir ki: Bu piyasa fiyatlarıdır. Evet, doğrudur ama AK PARTİ hükûmetleri 2009 yılına kadar, fındıkta gerek FİSKOBİRLİK kanalıyla gerekse de özellikle Toprak Mahsulleri Ofisini devreye sokarak fiyat yoluyla fındığı desteklemiş, 2009 yılından sonra da alan bazlı destek dediğimiz yolla müstahsilimize her yıl bütçeden bugüne kadar 5 milyar TL'nin üzerinde hibe vermiştir. Bu sene de, önümüzdeki günlerde gelecek olan Tarım Bakanlığı bütçesinde 850 milyon gibi bir kaynak, yine, 2017 yılında fındık müstahsiline aktarılacaktır. Dolayısıyla, AK PARTİ Hükûmetleri fındığı her zaman desteklemiş, sadece fiyat yoluyla değil, bunun yanında, işte, gübre yoluyla, mazot yoluyla, TARSİM yoluyla tarıma verdiği bütün destekleri, yine, fındık müstahsiline de vermeye devam ediyor. Ama fındığın en önemli sorunu verimlilik sorunudur. Değerli arkadaşlar, fındık bölgesi milletvekili arkadaşlarla biz zaman zaman bir araya geliyoruz, bunu değerlendiriyoruz ama verimliliği bir şekilde artırmak zorundayız. Çünkü bilhassa Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ve özellikle Giresun'da fındık ağaçları yaşlanmıştır ve fındıkta dekar başına bizim verimliliğimiz neredeyse 70-75 kilolara düşmüştür. Batı bölgesinde verimlilik yüksek. Batı bölgesinde bir aile ortalama 10 tonun üstünde fındık üretiyor ama bu, Giresun'da 1 tonların altına düşmüştür.

O bakımdan, fındığı düşünürken elbette ki ülke bazında bizim bir fındık politikamızın olması gerekiyor, Hükûmetimiz de bu konuda çalışmalarına devam ediyor. Nitekim geçen sene Tarım Bakanlığımızın aldığı üç tane önemli karar vardı. Bu kararlardan iki tanesini yürürlüğe koydu, lisanslı depoculuk konusunda biraz gecikme oldu. Giresun Ticaret Borsasının yapmış olduğu lisanslı depoculuk 17 bin ton, önümüzdeki günlerde o da faaliyete geçiyor. Biraz gecikme olduğunu ben de kabul ediyorum ama inşallah 2017 sezonunda fındıkla ilgili daha kalıcı, daha güzel müjdeler önümüzdeki günlerde Sayın Bakanımız tarafından açıklanacak. Bugünler geçicidir, AK PARTİ hükûmetleri her zaman olduğu gibi bu dönemde de önümüzdeki dönemlerde de fındık müstahsilinin yanında olacaktır, olmaya devam edecektir. O bakımdan, alan bazlı destekler başta olmak üzere gübre desteği, TARSİM desteği devam edecek, devam ediyor. Fındık müstahsilinin dostu AK PARTİ hükûmetleridir.

O bakımdan, Meclisimiz fındık araştırması açar, açmaz, ben onu bilemem ama fındıkla ilgili sorunların geçici olduğunu, arızi olduğunu söylemek istiyorum. Fiyatlar düşer, kalkar ama neticede fındık bizim geleneksel ürünümüz, fındık üretmeye devam edeceğiz ve Hükûmetimiz, AK PARTİ her zaman fındık müstahsiline desteğini sürdürecektir. Bu bakımdan, Meclis araştırmasıyla ilgili ben araştırma kararını Meclisin takdirine bırakıyorum ama şu an için fındık müstahsilinin Hükûmetimizin daima arkasında olduğunu belirtiyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)