GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 14 Kasım Ahıska Türklerinin sürgününün 72'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:15.11.2016

SALİM USLU (Çorum) - Değerli milletvekilleri, Ahıska sürgününün 72'nci yıl dönümünde sizleri saygıyla selamlıyorum. Büyük sürgünde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyorum.

Ayrıca bugün, bağımsız Filistin devletinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşlarının yıl dönümüdür. Her iki ülkeyi de kutluyorum, iki ülke halklarına esenlikler diliyorum. Her iki ülkeye ambargo uygulayanlar bilmelidir ki ambargo, ülkeleri değil, halkı cezalandırmaktadır. Bu eşitsizlik, bilerek ve isteyerek barışı da geciktirmektedir.

Bilindiği üzere, 14-15 Kasım 1944 gecesi Ahıska Türkleri, diktatör Stalin'in talimatıyla hayvan ve yük taşımacılığında kullanılan tren vagonlarına doldurularak Sibirya steplerine doğru sürgüne gönderilmiştir. Gidenlere "Sizi güvenli bir yere göndereceğiz.", kayıtlarda da "Hitler faşizmiyle iş birliği yapanlar." yalanıyla, Kırım'dan Volga'ya, Volga'dan Çeçenya'ya ve Ahıska'ya kadar milyonlarca insan âdeta intikam sürgününe gönderilmiştir. O günkü Sovyet resmî rakamlarına göre, vagonlarda aç biilaç sürgüne gönderilenlerin yüzde 20'si kayıp gibi gösterilse de yaşanan trajedinin boyutları çok daha vahimdir.

Burada asıl dikkat edilecek husus, rakamlar ve istatistiklerden ziyade yaşanmış acı öykülerdir. O dönemde Türkiye'nin resmî tutumu ya da ilgisizliği insanların canını daha çok acıtmış ama ana vatana olan özlemlerini ve bağlılıklarını hiç tüketmemiştir. Ne yazık ki o günden bu yana Ahıska ile Alaska'yı karıştıran, yakın tarih bilgisinden yoksun birçok yöneticimiz olmuş ama bir avuç Ahıska Türkü seslerini hür dünyaya duyurmak mücadelesinden asla vazgeçmemişlerdir. Avrupa Konseyi ve Türkiye nezdinde girişimlerini sürdüren Vatan Cemiyeti Başkanı merhum Yusuf Selveroğlu ve dava arkadaşlarını rahmetle, şükranla anıyorum.

Gerek Vatan Cemiyeti, DATÜB, Ahıska lobisi, dernekler, diğer iletişim kurumları ve araçları gerekse üniversitelerimizin çabalarıyla beraber çok sayıda isimsiz kahramanın münferit çalışması Ahıska Türklerine reva görülen dramın Türkiye ve dünya tarafından bilinmesine vesile olmuştur. Tam burada, eski Asmara Büyükelçimiz Sayın Fırat Sunel'in "Salkım Söğütlerin Gölgesinde" romanını uzun uğraşlarımızla "Büyük Sürgün Kafkasya" adlı dizi hâline getirerek yayımlayan TRT Genel Müdürüne ve tüm ekibine teşekkür ediyorum. Şüphesiz "Schindler'in Listesi" kadar büyük ve pahalı bir prodüksiyon olmamış ve Oscar'larla desteklenmemiştir ama tarihe bir belge bırakmak adına önemli bir başlangıç olmuştur.

Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Ukrayna'da can derdinde olan ailelerin silahlı çatışma ortamından alınarak Üzümlü ve Ahlat'a yerleştirilmesi elbette memnuniyet vericidir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Hükûmetimizin yakın ilgisine müteşekkiriz.

Sayın milletvekilleri, şimdi, tanıtım işi geride kalmıştır ve artık kazanım zamanıdır. Özellikle, diplomatik başarı elde etmek için dernekler arası çatışmalar yerini güç birliği ve dayanışmaya bırakmalıdır. Bu nedenle, yeni bir vizyonla lobi faaliyetleri hız kazanmalıdır. Özellikle, Ahıska'ya dönüş konusundaki farklı görüşler asla çatışma nedeni olmamalıdır, isteyen döner, isteyen doğduğu yerde kalır. Temel konu devletimizin politikalarıdır. Bu nedenle, yerel potansiyeli destekleyecek yeni politikalara ihtiyaç vardır. Mesela, Ahıska'da kaplıca turizmi ve tarım ve seracılık son derece önemli bir potansiyeldir, her ikisi de belirli şartlarla, uzun vadeli projeksiyonlarla desteklenebilir. Ayrıca, Türkiye-Gürcistan ortak üniversitesi kurulup hem iki ülke ilişkilerini güçlendirmek hem de Ahıska kökenli öğrencilerin eğitimini teşvik etmek ve halkların da yakınlaşmasını sağlamak son derece önem arz etmektedir.

Değerli milletvekilleri, hâlen çeşitli vesilelerle Türkiye'ye gelmiş veya gelmek isteyen soydaşlarımızın yurttaşlık, çalışma, ikametgâh izni ve diploma denkliği gibi sorunlarının da kısa sürede çözüleceğine inanıyorum. Zira buraya gelen soydaşlarımız Türkiye'yi ana yurtları gibi görmüş ve 15 Temmuz işgal ve kalkışma girişimine karşı meydanlarda en yüksek sesle ve cesaretle direnmişlerdir çünkü vatansızlığın, istiklal ve istikbaline kastedilmesinin acısını en iyi onlar bilmektedir.

Bu vesileyle soydaşlarımıza ve tüm mazlumlara merhamet medeniyetimizin gereğini yerine getirmeye devam etmeliyiz diyor, Genel Kurulu ve tüm Ahıskalı kardeşlerimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)