GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 674 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/760) ve İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:19
Tarih:10.11.2016

ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 674 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 7'nci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hakk'a yürüyüşünün üzerinden yetmiş sekiz yıl geçmiştir. Aziz Türk milletini hak ettiği onurlu yaşam seviyesine çıkarma konusunda üstün bir çaba ve mücadele azmi gösteren Ata'mıza büyük bir vefa ve gönül borcumuz olduğu şüphesizdir. Şanlı tarihimizde sergilediği asla pes etmeyen, inançlarından taviz vermeyen, vatanı ve milleti için her türlü fedakârlıkta bulunan ve kişiliğiyle geleceğimize ışık tutmuş olan Ulu Önder'imiz elli yedi yıl süren kısacık hayatına koskoca bir tarih sığdırmıştır.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamak için önce inançlarının derinliğine, hedeflerinin yüksekliğine, ufkunun genişliğine ve aziz Türk milletine duyduğu engin sevgiye bakmak gerekmektedir. Atatürk'ü tam manasıyla anlayabilmek için vatana ve millete onun kadar sahip çıkabilmek gerekmektedir çünkü Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk demek, Türk milliyetçisi olmak demektir, vatanı ve milleti uğruna "Ya istiklal, ya ölüm" diyebilmektir. Ebediyete intikal edişinin üzerinden yetmiş sekiz yıl geçmesine rağmen devletimizin kurucusu ilk Cumhurbaşkanımız Atatürk'ün geride bıraktığı hatıralar, bizlere ve gençlerimize emanet ettiği büyük ve kutlu miras olan Türkiye Cumhuriyeti ve bağımsız yaşama azmi milletimizin şuurunda ve gönlünde ilk günkü kadar taze ve dimdik durmaktadır.

İşte, eşsiz lider Atatürk'ün geleceğe miras bıraktığı bu inanç ve azim yediden yetmişe milletimizin her ferdine, gün ışığına yeni çıkmış bir filiz kadar taze, bir çelik kadar sağlam ve dağlar kadar güçlü, su kadar berraktır. Milletimiz, şanlı tarihinde olduğu gibi, Ulu Önder'ini ebediyete uğurlayışının üzerinden yetmiş sekiz yıl sonra bile vatan ve millet sevdasını canlı tutmakta, bağımsızlık uğruna can vermekten kaçınmayacak bir rotadadır çünkü milletimizin yol göstericisi, hayatını vatanına ve milletine adayan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler Ata'mızın yolunda ilerleyen gençlerimizin her zaman sesi olduk, olmaya da devam edeceğiz. Vatan sevgisi, bayrak sevgisi, millet sevgisi taşıyan ve bu uğurda gözünü kırpmadan canını verebilecek aziz Türk milletimizin kıymetli gençleri polis özel harekât alımına başvurmak, vatanı, milleti, bayrağı için mücadele vermek istemekteler.

Değerli milletvekilleri, bu hususta soru önergesi verdim, basın açıklaması yaptım, erkeklerimizle bir araya geldim. Erkeklerimizle bir araya geldikten sonra askerlik şartı kalktı ancak kız alımı yapılmadı. 10 bin kişi alınacak, bunların tamamı erkek. Bu konunun da özellikle üzerinde durmak istiyorum. Vatanını, milletini, bayrağını savunmanın yaşı yoktur. Bu anlamda, getirilen yaş sınırının yükseltilmesi ve başvuru yapacak gençlerimizin önünün açılması gerekmektedir.

Önemle üzerinde durmamız gereken bir diğer konu ise polis merkez eğitim merkezlerine özel harekât polisi yetiştirmek üzere kadın öğrenci adaylarına kontenjan hakkı verilmemesidir. Buradan iktidar partisine sormak istiyorum: Vatan aşkının cinsiyeti olur mu? Anayasa'nın 10'uncu maddesine göre kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Özel harekât polisi yetiştirmek üzere 10 bin erkek öğrenci alımı yapılırken kadın adaylara kontenjan hakkı verilmemesi, Anayasa'nın eşitlik ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Anayasa'mıza göre devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Yani Hükûmet, kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır. Erkeklere ayrılan kontenjan kadar kadınlara da hak tanınmalıdır.

Şanlı tarihimizin her aşamasında Türk kadını erkeklerin yanında her türlü sorumluluğu paylaşmış ve özellikle Anadolu'nun düşmandan kurtuluşuyla sonuçlanan millî mücadelede sadece miting meydanlarında değil, bizzat cephede çarpışarak büyük fayda sağlamıştır. Tarihimizde bunun sayısız örnekleri vardır. Türk anaları: Nene Hatun, Erzurumlu Kara Fatma, Nezahat Onbaşı, Hatice Hatun ve daha niceleri. Onlar kahraman Türk kadınlarıydı ve şanlı Türk tarihimiz, belgelerde adına rastlanmayan daha binlerce eli öpülesi kahraman Türk kadınlarıyla doludur.

Her an kendini vatana siper etmeye hazır kadınlarımızın sesini duymanızı ve polis özel harekât alımında kadınlara kontenjan ayrılmasını, yaş sınırının da yükseltilmesi için gerekli desteği vermenizi sizlerden rica ediyorum.

Saygılarımı sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.