GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 674 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/760) ve İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:19
Tarih:10.11.2016

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 674 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2'nci maddesi üzerinde konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce yine bugün çok önemli ve anlamlı bir günü hepimiz andık fakat bu günde bile bir devlet büyüğümüz yine ayrıştırıcı ve maalesef kutuplaştırıcı bir ifadede bulunmuş ve bizi, Cumhuriyet Halk Partisini, Atatürk'ün mirasıyla özdeşleştiren ve onun üzerinden bir yorum yapmış.

Biz, Atatürk'ün mirasına sahip çıkmaktan, korumaktan, bu mirası yüceltmekten onur duyarız. Bu öylesine büyük ve her gün artan ve ülkenin her köşesine sinmiş ve hissedilen bir mirastır. Dileriz ki herkes bu mirasa sahip çıkar ama gönülden ve her zaman sahip çıkar. Öyle başınız sıkıştığında, darbe yiyince, korku içinde bir babaya sığınır gibi gölgesine sığınarak değil, her zaman, güneş gibi onun ışığında aydınlanacak şekilde Atatürk'e sahip çıkmanızı bekliyoruz. Bu vesileyle Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü tekrar saygı ve minnetle anıyorum.

Değerli arkadaşlar, üstünde söz aldığım madde eğitimle ilgili. Bu konuyla ilgili söylenecek çok şey var, biraz önce milletvekili arkadaşım da ifade etti ancak ben çok kısaca bu OHAL'in, kanun hükmünde kararnamenin özellikle eğitim üzerinden bir darbe olduğunu ve bir karşı devrim süreci olduğunu defalarca ifade ettim.

Yine, size hatırlatmak isterim, bu kanun hükmünde kararnamelerle 60 bin öğretmen, 1 milyon öğrenci, 8 bin akademisyen, 13 bin ÖYP'li araştırma görevlisi, 60 bin üniversiteli ve yaklaşık 2 milyon aile etkilendi arkadaşlar ve bunların sıkıntılarını görmezden gelmek mümkün değil.

Daha da önemlisi, bu öğretmen atamalarıyla ilgili Hükûmet birçok söz verdiği hâlde, daha önce bakanlar söz verdiği hâlde sadece 15 bin öğretmen ataması yaptınız, onu da kalkınmakta öncelikli bölgelere ve en önemlisi, bunların da bir bölümünü KPSS'siz atama yaptınız, tamamını sözleşmeli yaptınız ve mülakatla yaptınız. Biz burada defalarca söyledik, 400 bin öğretmen atama bekliyor. Millî Eğitim Bakanlığı, Başbakan ve bizler bunda hep beraber hemfikiriz fakat bize iletilen, "Maliye Bakanlığı kabul etmiyor, Maliye buna onay vermiyor." deniyor. Ben sadece şunu söylüyorum: Makam arabalarına "çerez parası" diyen bu Hükûmet ve iktidar atamak için öğretmenlere neden para bulamıyor? Biz bunu sormak istiyoruz. Bunun dışında, her türlü fiziksel altyapı ve engeline rağmen öğretmenlik yapmaya hak kazanmış engelli öğretmenleri atamayarak önlerindeki en büyük engel siz oluyorsunuz. Bu konuda defalarca duyarlılığa davet ettik.

Başka bir sorun, mülakatla atama. İnsanlar yıllarca çalışıyorlar, emek harcıyorlar, sınavları geçiyorlar, mülakatla atama yapıyorsunuz. Mülakatla atama demek torpil demek. Bununla ilgili birçok ses kaydı yayınladık, birçok ilçe ve il başkanınızın konuşmalarını kayda aldı öğretmenler ve orada açık açık şunu söylediniz, örneğin bir il başkanınızın size ben aynen ifadesini okumak istiyorum. Bunun ses kaydı da yanımda, isterseniz, teknik imkân varsa dinletebilirim: "Sen hiç duymadın mı, bu mülakatlar yapılırken parti kanalıyla bir referans olunuyor. Yüzlerce öğretmen geldi 'Mülakatımız var, yardımcı ol.' diye. Biz de 'Referans oluruz.' dedik ve olduk." diyor. Arkadaşlar, bu bir realite. Artık bunların önüne geçmeliyiz.

Bunun dışında -çok zamanım kalmadığı için mağduriyetleri tek tek detaylandırmayacağım ama- şunu söylemek istiyorum: Defalarca, bu kapanan üniversitelerle ilgili bir dolu eleştiride bulunduk. Bu üniversiteleri siz açtınız arkadaşlar. Bizim asıl söylemek istediğimiz şu: Bu üniversitelerde çalışan öğretim üyeleri bu referanslara, bu insanların, Cumhurbaşkanının, Başbakanın referanslarına güvenerek orada işe girdiler ve şimdi bu insanlar işsiz ve hiçbir yerde çalışmasına izin vermiyorsunuz. Üstelik haklarında hiçbir soruşturma, hiçbir suçlama yok. Daha da önemlisi, bu okullarda çalışan veya öğretmenlerin bir bölümü sendikalara üye diye hepsini işten attınız, hiç sorgulamadan. Size bir belge göstermek istiyorum. A4 gösteriyorum, görmüyorsunuz, o yüzden kocaman büyüttüm. Bakın arkadaşlar, AKTİF EĞİTİM-SEN'e üye olan bütün öğretmenleri kriter kabul ettiniz, işten attınız ve 2013'ü kriter aldınız, 17-25 Aralığı. 2014 yılında Millî Eğitim Bakanlığının yazısı var. AKTİF EĞİTİM-SEN'i tarif ediyor, hesap numaralarını veriyor ve 81 vilayet, bütün teşkilata, öğretmenlere "Üye olun." diye refere oluyor. Lütfen bu kriterleri kaldırın.

YUSUF BEYAZIT (Tokat) - "Üye olun." demiyor.

CEYHUN İRGİL (Devamla) - Bakın, üye değil ama referans oluyor. Sonuç olarak 17-25 Aralık kriterse, hukuksa, işte belge burada. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEYHUN İRGİL (Devamla) - O yüzden, bu işten çıkarma, ihraç yolunu AKTİF EĞİTİM-SEN veya diğer, Bank Asya ortaklıklarını çıkarmanız lazım, iptal etmeniz lazım. Bank Asyayı açarken de hepiniz oradaydınız arkadaşlar, hepiniz oradaydınız. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın İrgil.