| Konu: | Bilirkişilik Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 03.11.2016 |
MURAT EMİR (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yargının gereği gibi işlemesi, yargı bağımsızlığının sağlanması ve yargı kararlarının toplumumuzda geniş kabul görmesi amacıyla getirilen bu yasa tasarısı kendi içerisinde çok büyük eksiklikler ve aksaklıklar içeriyor. Elbette böyle bir yasaya ihtiyaç var, elbette ki bugün AKP iktidarının da katkısıyla yerlerde sürünen bizim adalet mekanizmamızın her yerinden düzeltilmeye ihtiyacı var ama böyle bir yasayla değil.
Değerli arkadaşlar, yargı bağımsız olmalıdır ve yargının ayrılmaz parçası olan bilirkişilik müessesesinin de mutlaka bağımsızlığının sağlanması gerekir. Oysa ki bu yasa tasarısının, bu torba kanunun özünde yatan şey bilirkişiliği bir şekilde idarenin bir kanadı yapmak, idarenin denetimi altına almak ve kendine uygun bilirkişilerle, bilirkişilik müessesesiyle yargıya tekrar müdahale etmenin yollarını aramaktan ibaret. Eğer bu olmasaydı, yani Sayın Bakan "Biz yargı daha iyi işlesin diye getiriyoruz. Bilirkişiliği daha etkin, daha hızlı, daha güvenli, daha saygın yapmaya çalışıyoruz." diyebilirler ama eğer amaç buysa mutlaka Anayasa'mızın 138'inci maddesinde olan hâkimlerin ve mahkemelerin tarafsızlığı ve bağımsızlığına dönük düzenlemelerin mutlaka bu tasarının içerisinde de yer almış olması gerekirdi ama bunları göremiyoruz.
Değerli arkadaşlar, ben sizlere benim de mesleğim olan tıbbi bilirkişilik üzerinden, tıp doktoruyum, tıbbi bilirkişi değilim ama bunun üzerinden örneklerle bu yasanın içerdiği sakıncaları ifade etmeye çalışacağım. Bir kere şunun bilinmesi lazım: Bilirkişilik tıp mesleğinin bir parçasıdır. 1219 sayılı Tababet Ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'da, 11'inci maddesinde açık bir biçimde hekimin zaten bilirkişilik yapacağı bir görev olarak sayılmıştır. Bunun ötesinde, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nde de tıp mesleğinin bağımsız olması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Şimdi, bunlar varken siz, doktorları, hem de alanında uzman doktorları, belki de bölgesinde o konuda en iyi olabilecek uzmanları bir sicile kaydetme arayışı içerisindesiniz. Neden? Bu sorunun cevabı önemli. Neden bu ihtiyaç var? Yani üniversiteyi bitirecek, doktor olacak, ihtisas yapacak, bir konuda daha çok uzman olacak, hatta derinleştikçe derinleşecek, o konunun en uzmanı olacak ama o sicile kayıtlı olmayınca bilirkişilik yapamayacak. Bunun hiçbir akılcı açıklaması yoktur. Bu, sadece biz kontrol edelim, bizim denetimimizde olsun, bize tabi olsun ve biz değerlendirelim anlayışının bir uzantısıdır. Zaten bunu da görüyoruz. Ne diyor? "Kurullar bilirkişilerin liyakatini, performansını değerlendirecek, ilkeler belirleyecek, sicile kaydedecek veya sicilden silecek." Hangi hakla, hangi yetkiyle?
Değerli arkadaşlar, bu, bilirkişileri ve özellikle tıbbi bilirkişileri bir sicile kaydetme ve idarenin iki dudağı arasında bırakma arayışı ve ihtiyacı, açık seçik Anayasa'nın da yasaların da hukuk ilkelerinin de ihlal edilmesidir.
Değerli arkadaşlar, bir eğitimden bahsediyorsunuz: "Temel eğitim vereceğiz." Ne eğitimi? "Efendim, raporlamayla ilgili eğitim vereceğiz." Peki, bunun kapsamı niye belli değil? Eğer amaç bu ise burada bunun yasanın içerisinde mutlaka yazılmış olması gerekir. Siz, şimdi, uzmanlaşmış bilirkişileri temel eğitime alıyorsunuz; kim verecek bu eğitimi belli değil, hangi süreyle verecek belli değil, ne kadar verecek belli değil, ne zaman o temel eğitimden geçtiğini varsayacaksınız belli değil. İşte bunların hepsi aslında bilirkişiliği idareye bağlı, idarenin altında ve idarenin denetiminde -zaten bu denetim de yasanın içerisinde var- yapma gayretinin bir sonucudur.
Tabii, burada bir beş yıl sorunu da var. Bu da sorunlu bir alan. Zaten adam uzman doktor olmuş, bir konunun uzmanı. "Bilirkişi olmak için bir de beş yıl çalış." diyorsunuz. Bu da yanlış.
Tabii sürem yetmediği için, Adli Tıp Kurumuyla ilgili konuya hiç giremiyorum ama Adli Tıp Kurumunun zaten kanunu var ve kanununda değişiklik yapılması gerekir. Eğer amaç, bağımsız, bilimsel gelişmeleri izleyen, genişlemiş ve bağımsız yargıya katkı veren bir Adli Tıp Kurumu ise, bunun, mutlaka Adli Tıp Kurumu içerisinde ve herkesin görüşü alınarak, özellikle üniversitelerin ve adli bilimlerin görüşü alınarak yapılması beklenir.
Bu anlamda, bu yasa tasarısının içerisindeki bu yanlışlıkların ve eksikliklerin mutlaka düzeltilmesini bir kez daha belirtiyorum ve saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)