GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Medyanın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:15
Tarih:02.11.2016

ATİLA SERTEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Saygıdeğer milletvekilleri, bugün, konuşmamı gerçekten içten, yürekten ve bu ülkenin hayrına yapıyorum ve o nedenle de sözüm Meclisten dışarı diyorum. Çünkü, bıçağın kemiğe dayandığı bu noktada, dikkate alınması gereken eleştirilerde bulunacağım.

Sözüm Meclisten dışarı dememin sebebi, bu gidişatta tanık olduğunuz olaylar karşısında sorumsuz, vurdumduymaz ve biat eden anlayışınız nedeniyledir. Biz size ne söylersek söyleyelim, hiçbir hükmünün olmadığını ne yazık ki yaşayarak öğreniyoruz. Bir yerden bir emir geliyor "tak" diye, hemen yapıyorsunuz "şak" diye.

Bu ülke güzel bir ülke, bu ülkeyi gerçekten zıvanadan çıkardınız. "Olağanüstü hâli kaldıracağız." diye pankartlar astınız Türkiye'nin her yerine seçim öncesi, şimdi olağanüstü hâli getirdiniz. Neymiş? Olağanüstü hâl gerekliymiş.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, sessizliğimizi koruyalım.

ATİLA SERTEL (Devamla) - Neymiş? Kanun hükmünde kararnameler gerekliymiş. KHK'lara dayanıyorsunuz. Ben, KHK'ları keyfî hükümler kararnamesi olarak adlandırıyordum, son dönemde kanunsuz hükümler kararnamesi olarak adlandırıyorum. Siz, ne yazık ki bu gerçeği de kabul etmezsiniz. FETÖ'yle tek yumurta ikizisiniz, beraber doğdunuz, beraber yürüdünüz ve hatta şarkılar söylediniz "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda." diye. O şarkının güftecisi de bestecisi de bu durumdan inanın utanıyordur "Nereden yaptım bu şarkıyı da bunlara malzeme oldu." diye.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Şarkıyı beğendiniz galiba, beraber söylüyorsunuz.

ATİLA SERTEL (Devamla) - "Kandırıldık." dediniz, birçok olayda insanları kandırdınız. Sürekli övgüyle bahsettiğiniz ve baş tacı ettiğiniz, yurda çağırdığınız Fetullah Gülen'le ilgili inanılmaz durumları birlikte yaşadık. Ben Ergenekon davalarını yaşadığım süreçte, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanıyken, İzmir Gazetecileri Cemiyeti Başkanıyken Silivri zindanlarının önünde Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleriyle gaz yerken, coplanırken şunu söylüyorduk: O süreçte 200 gazeteciyi siz cezaevinde sorgusuz sualsiz yatırdınız. Bizim arkadaşlarımız o süreçten geçtiler ve aklandılar. Onlar aklandılar ama siz asla o süreçten dolayı aklanamayacaksınız ve o süreçte o arkadaşlarımızın çoluk çocuğunun vebalinin, eşlerinin vebalinin, onların zindanlarda dört yıl, beş yıl yatırıldığının vebalinin mutlaka karşılığını da bir gün göreceksiniz.

Daha iki gün önce Cumhuriyet'e operasyon yaptınız; çiçeği burnunda, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu'yu gözaltına aldınız, Hikmet Çetinkaya gibi İzmir kökenli bir gazeteciyi, Aydın Engin gibi 12 Eylül döneminde, 12 Mart döneminde işkenceden geçmiş, cezaevinde yatmış ve yurt dışında sürgünde bulunmuş bir aydını gözaltına aldınız. Bu insanların yaşı 75 ve Orhan Erinç gibi Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin Başkanını da alacaktınız, gerekçe olarak dediniz ki: "Yaşı ileri."

Şimdi, söylüyor Yılmaz Özdil bugün, diyor ki: "Kaderin cilvesi, tam on altı yıl önce 2 Kasım 2000 tarihindeki makalesinde Hikmet Çetinkaya şunu söylüyor: 'Fetullah Gülen'in tek amacı var, Türk Silahlı Kuvvetlerinde iyice örgütlenip askerî darbeyle devleti ele geçirmek. Fetullah Gülen askerî darbe planı yapıyor.'" Bunu yazan Hikmet Çetinkaya, 12 Eylül döneminde tutuklu bir arkadaşımız. Şimdi, gerçekler mutlaka bir gün gene gelip ortaya çıkacaktır ama bir tespiti yapmak istiyorum: 12 Eylülde gözaltında tanıdığım Hikmet Çetinkaya'nın Gülenciler terör örgütünü anlatan onlarca kitabını görmeden ona "Fetullah Gülen'le iş birliği..." demek gerçekten sizin ve sizin yaptığınız davranışların en kötü örneklerinden biridir.

Kitaptan korkuyorsunuz, kalemden korkuyorsunuz, karikatürden korkuyorsunuz, cumhuriyetten korkuyorsunuz ama şunu söyleyeyim: Hasan Cemal gibi size bir dönem "Yetmez ama evet." diye demokrasi konusunda sahip çıkan insanın, gazetecinin bile, basın kartını iptal ettiniz. Bu ayıplar sizin çoluk çocuğunuza kalacak ayıplardır. Bunları lütfen, bir daha gözden geçirin.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sertel.