| Konu: | Savcılığın keyfî bir uygulamayla değil, ciddi ve vahim iddialardan ötürü Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı gözaltına aldığına ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 26.10.2016 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, burada, dün gözaltına alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'la alakalı bazı açıklamalar yapıldı ve savcılığın açıklamaları ortadadır: PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olma, sözde demokratik özerkliğin ilan edildiği, Demokratik Toplum Kongresine katılmak ve burada olağan üye sıfatıyla örgüt lehine konuşma yapmak, PKK/KCK silahlı terör örgütünün çağrısı ve talimatları doğrultusunda Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz etkinliklerinde terör örgütü lehinde söylemlerde bulunarak özerklik çağrısı yapmak "ve benzeri...
Burada, iddialar ortadadır. Bu konuyla ilgili vurgulanacak olan husus şudur: Savcılık keyfî bir uygulamayla değil, yukarıda sayılan ciddi ve vahim iddialardan ötürü Gültan Kışanak'ı gözaltına almıştır. Hukuk karşısında herkes eşittir. Yargı bir kişinin mesleğine, konumuna, statüsüne bakarak ona ayrıcalık tanımaz, tanıyamaz. Bir kişinin belediye başkanı olması onu suçtan muaf duruma da getiremez. Hukukun temel ilkesidir, eğer suç varsa ceza da vardır. Kimseyi peşinen suçlu kabul etmiyoruz ama herkesi hukuka saygılı olmaya davet ediyoruz. Herkes sabırla bağımsız yargının kararını beklemelidir. Kimse baskıyla, tehditle yargı makamlarını etkilemeye çalışmamalıdır. HDP'li sözcülerin hukuki bir soruşturmayı siyasileştirmeye çalışması ve bunun üzerinden provokasyon anlamına gelen çağrılarda bulunmaları maksatlıdır.
Uzun süredir, çeşitli bahanelerle 6-7 Ekim olayları benzeri çağrılarda bulunanlar bölgede karşılık bulamamış, hüsrana uğramıştır. Şimdi, birilerini yargıdan kaçırmak için yapılan bu çağrılar da nafiledir. Demokratik bir hukuk devletinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Açıyorum Sayın Muş.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - ...terör örgütüne üye olma özgürlüğü diye bir özgürlük olamaz. Şiddeti ve terörü övme, meşrulaştırma, teşvik etme gibi bir hürriyet yoktur. Hukuku, Anayasa'yı, yasaları hiçe sayarak sözde özerklik ilan etme, vatan topraklarını bölmeye çalışma özgürlüğü diye bir özgürlük yoktur. Kamu araçlarını terör örgütünün emrine verme, kamu kaynaklarını teröre aktarma diye bir uygulama söz konusu olmaz, olamaz. Bunların aksini iddia edenler demokratik hukuk devletini değil, anarşizmi, bölücülüğü arzulamakta ve savunmaktadır. Yapılan uygulama bir hukuki uygulamadır. Burada, iddia makamı ortadadır ve bir şekilde karar verilecektir. Burada yargıyı, mahkemeyi baskı altında çalıştırmaya kimse yeltenmesin.
"Sonuçlarına katlanacaklar." diyerek de neyi kast ediyorsunuz Sayın Baluken? Yargıyı ve devleti mi tehdit ediyorsunuz?
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sizin siyasi sonunuzu söylüyoruz, siyasi sonunuzu.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Kusura bakmayın, ne yargı ne de devlet...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET MUŞ (İstanbul) - ...sizin bu boş tehditlerinize pabuç bırakmaz, bırakmayacaktır.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Kenan Evren gibi, Çiller gibi siyasi sonunuza işaret ediyoruz, merak etmeyin.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bizi diğerleriyle mukayese etmeyin. Türkiye bir hukuk devletidir, her şey hukuk içerisinde hâl yoluna konulur, çözülür. Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk içerisinde hareket eder. Oradan, "Sonuçlarına katlanırlar." diye de bizleri, devleti, ülkeyi tehdit etmeye kalkmayın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)