GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:9
Tarih:19.10.2016

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 418 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın geneli üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, son dönemde sanayide, ticarette, üretimde yaşanan zorlukların aşılması, çeşitli desteklerin verilmesi için Komisyonumuzda pek çok çalışmalar yaptık; AR-GE, Sınai Mülkiyet Kanunu, Elektrik Piyasası Kanunu tasarılarını görüştük. Hem Komisyonda hem de Genel Kurul sürecinde sanayinin, ticaretin, üretimin gelişmesi için tavrımız çok netti. Ekonominin, sanayinin, ticaretin, tarımın gelişmesi için yasal olarak yapılması gereken bütün düzenlemelere destek verdik, görüş ve düşüncelerimizi her platformda ısrarla iktidara ilettik. Bu yasayla ilgili olarak da genel olarak olumlu bulduğumuzu belirttik ve Komisyon çalışmalarında gerekli katkıyı sunduk.

Değerli milletvekilleri, öncelikle, bu yasa ne getiriyor, ona kısaca bakmakta fayda var. Bu yasayla üzerinde rehin hakkı kurulacak olan taşınırların birkaçına bakıp işlerliğini değerlendirelim.

Alacaklar: Ticaretle uğraşan milletvekillerimiz var, onların samimiyetiyle sormak istiyorum: Tahsil edilecek alacak kaldı mı?

Bir diğer madde, çok yıllık ürün veren ağaçlar. Burada bir ironi mi var? Daha Komisyona gelmedi ama kamuoyunda tartışılıyor Sayın Bakan, biz de inceliyoruz. Bir üretim reform tasarısı var; bu taslakta diyorsunuz ki: "Biz zeytin ağaçlarını koruma altında tutmayalım. Kesene de ağaç başına 60 Türk lirası idari para cezası verelim." Bu nasıl bir çelişki, anlamakta zorlanıyoruz.

Başka bir madde: Makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makineleri... Zaten bunların pek çoğu icralık. İcrada olan bir makineye kim kredi verir?

Diğer hakları da kısaca saymakta fayda var: Fikrî ve sınai mülkiyete konu haklar, her türlü lisans ve ruhsatlar, sarf malzemesi, kira gelirleri ve kiracılık hakkı, stoklar, ticari işletmede plaka ve ticari hatlar rehin olarak gösterilebilecek.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz, küçük ve orta ölçekli işletmeleri önemsiyoruz. KOBİ'ler ihracatta, ithalatta ve özellikle istihdamda sunduğu katkılarla ekonominin itici gücünü oluşturuyor. KOBİ'lerin sorunlarını da iyi biliyoruz çünkü bu işin içinden geliyoruz, halkı, esnafı gidip dinliyoruz. KOBİ'lere sunduğumuz kredi olanaklarını geliştirelim, taşınırlarını da rehin göstermelerini sağlayalım.

Peki, bu krediler nasıl geri ödenecek? Zorda olan işletmeler nasıl ödeyecek bu kredileri? Ekonomik olarak sıkıntıda olmasa kredi almak istemez. Kredi talep eden işletmelerden zaten bankalar bilanço istiyor, KOBİ'ler açısından. Bilançoda demirbaşlar, mamul, yarı mamul, ham madde zaten görünüyor. Yani, KOBİ'ler açısından bu yasa çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Çekleri, senetleri protesto edilmiş şirketlere kredi veriliyor mu? Verilmiyor.

Sizlerle bildiğim bir bilgiyi paylaşayım: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Eylül 2016 rakamlarına göre, yılın ilk dokuz ayında protesto edilen senet 752 bin, parasal tutarı ise 8,5 milyar Türk lirası. Geçen yılın aynı dönemine göre protesto edilen senet adedi yüzde 3, parasal tutarı ise yüzde 22 oranında artmış. Piyasa bu durumdayken taşınırları rehin göstererek kredi verseniz ne anlam ifade eder?

Değerli milletvekilleri, finansa ulaşım önemli, üretimde rekabet açısından öncelikli olarak maliyetleri düşürmek de önemli. Eğer biz sadece finansı düşünürsek, maliyetleri hesaplamazsak hiçbir anlamı olmaz bu yasanın. Sadece "Borç büyüsün, istikrar yürüsün." deriz, gideriz. Bizim, eğer bu ülkeye hizmetimiz olacaksa maliyetler üzerindeki çalışmaları yürütmemiz gerekir, girdileri tartışmamız gerekir. Navlun bedellerindeki vergilere, enerjideki vergilere, SSK işveren paylarına yani üretimi artıracak yasalara çalışmamız gerekiyor. Bunun için yapılacak şey maliyeti düşürmektir, özellikle enerjideki yüksek maliyetleri düşürmek gerekir. Doğal gazdaki ÖTV'yi, elektrikteki TRT payını kaldırmadan, kayıp kaçak bedelini düşürmeden, asgari ücretteki vergi yükünü kaldırmadan verdiğiniz teşviğin bir faydası olmaz.

Değerli milletvekilleri, Komisyonda belirttik, bir daha belirtelim: Bu yasaya olumlu bakıyoruz. Bir esnafımız dahi bundan fayda sağlayacak olsa biz buna karşı çıkmayız. Olumlu gördüklerimizi de eleştirdiklerimizi de söyledik, işin teknik kısmını mümkün olduğunca anlatmaya çalıştık ama samimi olmak gerekiyor, bu yasanın görüşülüp konuşulacağı dönem bu dönem değil.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ne zaman?

TAHSİN TARHAN (Devamla) - Ülkede OHAL ilan edildiği, KHK'lerle Meclisin devre dışı bırakıldığı bu dönemde teşvik paketi mi konuşacağız?

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Her şeyi konuşabiliriz.

TAHSİN TARHAN (Devamla) - Halk iradesinin yok sayıldığı, adaletin, özgürlüklerin olmadığı, sanayicinin malına el konulduğu bir dönemi yaşıyoruz.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Onlar terörist, sanayici değil, terörist onlar.

TAHSİN TARHAN (Devamla) - Eğitim sisteminin çöktüğü bir dönemi yaşarken "Teşvik paketleriyle kredilerin önünü açıyoruz." diyerek bir yere varamayız.

Bugün, haksız yere açığa alınan öğretmenleri, memurları, at izinin it izine nasıl karıştığını konuşma günü. Bugün, terör tehdidi nedeniyle 29 Ekimi, 10 Kasımı, bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü anmamızı engelleyen anlayışı konuşma günü.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Anacağız, sorun yok, çözdük.

TAHSİN TARHAN (Devamla) - Arkadaşlar, bugün cumhuriyeti, adaleti ve demokrasiyi konuşma günü.

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tarhan.