GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (1/746) ile İç Tüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:18.10.2016

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 667 sayılı KHK'nin 10'uncu maddesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

AKP "demokrasi" tanımını "istenildiği zaman binilip istenildiği zaman inilen bir tren" olarak nasıl değiştirdiyse, "silah" tanımını da bir o kadar değiştirdi ve OHAL KHK'ları dayanak yapılarak kamuda gerçekleştirilen açığa almalar, ihraçlar siyasi iktidarın elinde tehlikeli bir silaha dönüştü ve iktidar bu OHAL sopasını elinden bir türlü bırakmak istemiyor maalesef. Ancak, unutmayınız ki, adaletin ilkesi "güçlünün çıkarı" değildir, olmamalıdır.

Darbecilere yönelik olduğu iddia edilen soruşturmalar maalesef ki sadece darbecilere yönelik olarak gerçekleşmemektedir. İktidar sahipleri kendine muhalif gördüğü kişileri FETÖ'cü ilan etmiş, gözaltına almış, tutuklamış, ihraç etmiş, hiçbir şey yapmasa bile çamur at izi kalsın mantığıyla hareket etmiştir. OHAL'i bir nimet gibi gören AKP'li bazı belediyeler kendilerine ayak bağı olan muhalifleri Hükûmete şikâyet ederek muhaliflerden kendi akıllarınca intikam almışlardır. O belediyelerin ve cemaate parselcilik yapanların kendi kazdıkları kuyuya düşeceği günler çok yakındır değerli arkadaşlar çünkü bu iş bumerang gibidir. Adaleti silah olarak kullanırsanız gün gelir onu kullananı vurur. İşte, o silah da gün gelecek sizi vuracak.

Bir de bu puslu havayı fırsat görenler var. Buna en büyük örnek üniversitelerde maalesef. Üniversitelerde bazı idareciler kendi düşünce yapılarına uymayan memurları hiçbir KHK'ya dayanak sağlamadan "Bu adam FETÖ'cü" diyerek ihraç etmişlerdir. Komediye bakın ki memurları önce ihraç edip daha sonra, ihraç ettikleri insanların savunmalarını istemişlerdir. 667 sayılı KHK'nın 10'uncu maddesinde "KHK kapsamında alınan kararlar ve yapılan işlemler nedeniyle açılan davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilemez." diyerek zaten her şeyi oldubittiye getiriyorsunuz.

OHAL ile tahrip edilen hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve insan haklarına saygı gibi demokrasi ilkelerinin maruz kaldığı tahribat daha da derinleşmiştir. Bu durum âdeta yargı eliyle zulmetmektir. Bu tutumunuz ve olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanması asla kabul edilemez. Hukuku işletmediğiniz sürece işlemeyen hukuktan demokrasi beklemek hayalcilikten öteye bir şey değildir. Sizler "Bir buçuk ayda bitireceğiz." demenize rağmen lastik gibi uzattığınız OHAL ile tek sesli bir ülke yaratmaya çalışıyorsunuz ama gün gelecek, uzattığınız OHAL dönüp dolaşıp kendi elinizde patlayacak.

Bakınız, Cumhurbaşkanı 2013'te "Bize ihanet edenlerle beraber yürümeyiz." demişti. Emniyet Müdürlüğünün 2015 yılında hazırladığı fezlekede Fetullah Gülen'i "Fetullahçı terör örgütü" olarak tanımlamasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu "terör örgütü lideri" dediği şahsa otuz ay boyunca, Haziran 2016'ya kadar tam 46 bin lira maaş ödedi. Bu da Bakanlığın bizim önergemize verdiği cevaptır arkadaşlar. Ve Bakanlığa sorduk: "Hayrola, neden bu parayı örgüt liderine ödediniz?" dedik ve aldığımız cevap şu: "Aylıkların ödenmesine engel teşkil edecek kanuni kısıt oluşmamıştır." demiş Bakanlık. İşte sizin yaptığınız temizlik bu. Bir söz vardır: "Tilkinin bağladığı çakalın kurtardığı aslandan kral olmaz." Sizin de yaptığınız bu temizlikten kimseye hayır gelmez ve gelmeyecek. Katlettiğiniz hukukun, katlettiğiniz demokrasinin, katlettiğiniz ve beyin ölümünü gerçekleştirdiğiniz eğitimin, gün gelecek, altında kalacaksınız.

Son olarak size buradan soruyoruz ve cevap bekliyoruz: AKP'li darbeciler tutuklanacak mı? FETÖ'yle poz veren vekilleriniz hesap verecek mi? Kamu arazilerini FETÖ'ye peşkeş çekenlerden hesap soracak mısınız? Yüksek Seçim Kurulunda FETÖ temizliği yapacak mısınız? Biz bu soruları sormaya ve bedeli her ne olursa olsun gerçekleri ortaya çıkarmaya devam edeceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)