GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kentleşme politikaları ve mekânın sosyolojik etkilerine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:7
Tarih:13.10.2016

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Bugün önemli bir gün, bugün Ankara'mızın başkent oluşunun yıl dönümü. Ankara'da, tabii, türlü darbe oyunları ve terör saldırılarıyla ilgili çok ciddi güvenlik sorunları var ve yazık ki Hükûmetimiz bu darbe senaryosunu ya da darbe girişimini de fırsata çeviriyor. Biz, başka bir açıdan bakmak istiyoruz bu olaya.

Şimdi, bildiğiniz gibi, mekânlar insanları şekillendirir, o mekânda yaşayan insanlar o mekâna benzerler. Toplumlar da orada yaşayan kentlere benzer, kentler o toplumda yaşayan insanları şekillendirir. Ankara'da bir aks var, bir ana aks var; biz buna "cumhuriyet aksı" diyoruz. Bu "Ulus-Çankaya aksı" olarak da söylenegelen, Esenboğa'dan başlayıp Ulus-Çankaya'da sona eren, içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin, bakanlıkların, Genelkurmay Başkanlığının yer aldığı cumhuriyet aksımız var.

Şimdi, son yıllarda özellikle yapılan çalışmalarla, külliyenin hemen önünde, kaçak sarayın hemen önünde, Eskişehir yoluna bakanlıkların ve çok kıymetli devletimizin önemli kurumlarının taşınmaya çalışılması gibi bir girişim söz konusu. Buna izin vermeyeceğiz. Niye izin vermeyeceğiz? Çünkü, başkanlık sistemi yani dikta rejimi öncelikle mekânla getirilmek isteniyor yani İç Tüzük değişikliklerinden önce, Anayasa değişikliklerinden önce, başkanlık sistemi, mekânın, Ankara'nın kent planının değiştirilmesiyle getirilmek isteniyor.

Bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum çok kıymetli milletvekili arkadaşlarımız: 10 Ekim Gar patlaması dâhil olmak üzere yapılan bütün saldırılar, bütün terör saldırıları bu hat üzerinde oldu. Gördüğünüz gibi, Kızılay ve İçişleri Bakanlığına yapılan saldırı, askerî lojmanlara yapılan saldırı, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Genelkurmay Başkanlığına yapılan saldırı bu hat üzerinde yapıldı. Amaç, bu hattın boşaltılması, mümkünse Türkiye Büyük Millet Meclisinin de boşaltılması ve bütün çalışmaların külliyenin ya da kaçak sarayın elinin altında ya da yakınında bir yerde yapılmaya çalışılmasıdır. Şundan hiç şüpheniz olmasın: Bizler, Atatürk'ü, demokrasiyi, cumhuriyeti ve Atatürk cumhuriyetini savunanlar, dikta rejimine de başkanlığa da geçit vermeyeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Mekânsal anlamda yapmaya çalıştığınız kent planını tahrip ederek yeni bir anlayışla bir dikta aksı oluşturmaya çalıştığınız açıktır.

Darbe girişimi bahanesiyle sadece askerî okulları kapatmadınız, sadece yeşil alanlara göz dikmediniz. Mesela Etimesgut'taki Zırhlı Birlikler arazisi belki de dünyanın en büyük askerî arazilerinden bir tanesi; önce açıklama yapıldı "Burayı yeşil alan yapacağız." diye, sonra başka bir açıklama yapıldı "Belediyenin uygun gördüğü bir çalışma yapacağız." Aynı Belediye için sizin Başbakan Yardımcınız "Ankara'yı parsel parsel sattı." demedi mi? (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi aynı Belediye Başkanından nasıl bir çalışma, nasıl bir anlayış bekleyeceksiniz? Biz, bu alanların kesinlikle ve kati surette toplumun, kamunun yararına açılmasını istiyoruz ve askerî bütün yapılanmaların da okul olarak ya da kamu yararına uygulanacak çeşitli yapılanmalarla yapılmasını ve yıkılıp yerine gökdelen yapılmasını istemiyoruz. Boş alanların da rekreasyon alanları olarak değerlendirilmesinin kesin bir tavırla açıklanmasını, kesin bir dille açıklanmasını istiyoruz.

Bu anlayış, ticaretle, sanatla, kültürle iç içe geçmiş olan o Ulus-Çankaya aksını yok ederek sadece tüketime endeksli, sadece o "Çukurambar" denilen yerde alışveriş yapıp, yiyip içecek ama hiçbir kültürel mantığı olmayan ve kent kimliği olmayan bir anlayışa ülkemizi, Ankara'mızı teslim etmeye çalışmaktadır.

Biz bunun karşısındayız ve daha yaşanılabilir bir ülke için hep beraber mücadele eden çok kıymetli vatandaşlarımızı ve bu ülkenin cumhuriyetine ve Atatürk'üne sahip çıkan bütün yurttaşlarımızı buradan tekrar sevgiyle selamlıyorum ve hiç endişeniz olmasın, biz varız, Atatürk cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır.

Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)