GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Başbakanlığın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21/7/2016 tarihli ve 1116 sayılı Kararı uyarınca ülke genelinde devam etmekte olan olağanüstü hâlin 19/10/2016 Çarşamba günü saat 01.00'den geçerli olmak üzere üç ay süreyle uzatılmasına dair tezkeresi (3/842) münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:5
Tarih:11.10.2016

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar...

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Bakan konuşacak biz susacak mıyız burada?

BAŞKAN - Siz de susacaksanız, kusura bakmayın, herkese söylüyorum, Bakana da söylüyorum.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hâlâ gelen kayıtları alıp kullanıyorsunuz.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - "Yüzleştik." diyor, nerede yüzleştiniz! Olur mu öyle şey!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bırak sen onu! Elinize tutuşturuyorlar, konuşuyorsunuz.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ayıptır Sayın Bakan, zekâmızı zorlamayın!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Özellikle, burada, bu Başbakanlık tezkeresiyle ilgili, OHAL'in uzatılmasıyla ilgili Meclisin soyutlandığından bahsedildi. Bu, doğru bir ifade değildir. Şöyle ki: Anayasa 120 açık, Anayasa madde 120, şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması başlıklı madde. Burada, Milli Güvenlik Kurulu istişari olarak toplanır ve bir tavsiye kararı alır. Bu tavsiye kararı Bakanlar Kuruluna gelir. Bakanlar Kurulu -biliyorsunuz, oy birliğiyle karar alıyor- 120'nci maddeye göre oy birliğiyle karar alıp olağanüstü hâle karar verebilir, süreyi uzatabilir. Neticede, olağanüstü hâllerle ilgili düzenleme, 121'inci madde de düzenleniyor. Gerekli şartlar devam ettiği takdirde, bunu Bakanlar Kurulu takdir edecektir. Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanarak karar veriyor. Bu karar Meclise gelecek, bugün geldi, bugün burada oylanacak ve millî iradeyle de karşı karşıya gelecek. Eğer burada millî irade farklı bir tablo ortaya koyarsa bunun da hiçbir anlamı kalmamış olacak. Dolayısıyla, milleti ve milletin Meclisini buradan soyutlamak doğru değildir.

Değerli arkadaşlar, o gece ben de buradaydım. Burada olan arkadaşlara da özellikle teşekkür ediyorum, dışarıda olan milletimize ve arkadaşlara da teşekkür ediyorum. O gün buraya geldiğimizde -Sayın Bakanımız Bekir Bozdağ'la birlikte geldik- ortam gerçekten çok gergin, dışarıda bombalar patlıyor, uçaklar yakın mesafeden uçuyor, büyük bir ses çıkarıyor, her yerde bombalama faaliyetleri devam ediyordu. Böyle bir ortamda Meclise geldik ve Meclis açıktı.

Sayın Meclis Başkanımıza özellikle teşekkür ediyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi grup başkan vekillerine, Milliyetçi Hareket Partisi grup başkan vekillerine ve AK PARTİ grup başkan vekillerine ve HDP'den katılan arkadaşlarımıza özellikle teşekkür ediyoruz. Meclisin açık olması çok önemliydi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Meclisin açık olması demek... Evet, biz size meydan okuyoruz, sizin bombalarınıza, sizin uçaklarınıza, millî iradeye sahip çıkmak adına meydan okuyoruz şeklinde bir tezahür vardı. Burada gördüm, grup başkan vekilleri tarihe not düşecek konuşmalar yaptı. Gerek Levent Bey gerek Bülent Bey gerekse Erkan Bey, AK PARTİ grup başkan vekilleri ve sayın bakanlarımız tarihe not düştüler. Lütfen, bu tabloyu, bu atmosferi kaybetmeyelim arkadaşlar. Bu darbe teşebbüsü, bu alçak terör saldırısı bu Meclise yapıldı. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Evet, milletin iradesine yönelik, demokrasiye yönelik bir darbe teşebbüsüydü. Hep beraber, bu darbe teşebbüsünün karşısında birlik, beraberliğimizi muhafaza ettik.

Arkadaşlar, terörün panzehri, millî birlik ve beraberliktir. Biz millî birlik ve beraberliğimizi devam ettirdiğimiz sürece ne FETÖ terör örgütü ne PKK ne DHKP-C ne de türevleri meydan bulacaktır. Gerçekten de birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz bu dönemde bu safraları da hep beraber atacağız.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Millî birlik ve beraberlik mi?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Arkadaşlar, bu safraları atmak kolay değil, sinsi bir yapı, alçak bir yapı, kendini gizlemiş.

"Efendim, siz beraber oldunuz, biz beraber olduk..." Arkadaşlar, bu, siyaset kurumunu aldatmış, milletimizi de aldatmış ama...

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Ya, kimi aldatmış? Bizi aldatan yok, sizi aldatmış. Bizi niye aldatmış?

RAMAZAN CAN (Devamla) - ...şunu demek istiyorum: Burada hep beraber bir öz eleştiri yapmak durumundayız. Bu öz eleştiri sayesinde, birbirimizi suçlayarak değil, tamamen birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, devletin bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü savunarak birlik ve beraberliğimize kastedenlere karşı hep beraber dimdik bir tavırla ayakta durarak cevap verebiliriz.

Demin de söyledim, terörün panzehri milletin kararlı duruşudur. Allah'a hamdolsun, Yenikapı'daki o ruh, bütün siyasi partilerin liderleri...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Bütün siyasi partiler değil, HDP yok.

RAMAZAN CAN (Devamla) - ...Genelkurmay Başkanımız, Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, 5 milyon aziz milletimiz ve o tabloya alkış tutan 79 milyon hep beraber, hepimiz bu kararlı duruş sayesinde buradayız.

Arkadaşlar, Allah göstermesin, eğer darbe teşebbüsü başarıya ulaşmış olsaydı, demin Sayın Yılmaz Tunç kardeşim de söyledi, biz burada oturabilecek miydik, bunları savunabilecek miydik, bunları konuşabilecek miydik?

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Size bir şey olmazdı da bizi toptan götürürlerdi.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Evet, demokrasiye sahip çıkan başta millet ve milletin aziz temsilcileri, 241 şehit verdik. Değerli arkadaşlar, eğer biz bu 241 şehidin kemiklerini sızlatmak istemiyorsak, bu şehitlerimize sahip çıkmak istiyorsak, bu şehitlerimizin yakınlarıyla hep beraber olmak istiyorsak, gazilerimizi gördüğümüzde onları temsil edebiliyorsak hep beraber, birlik ve beraberlik içerisinde, bu hain örgütlere karşı kararlı duruş sergilemek durumundayız. Eğer biz bunu yapamaz isek onlara haklarını helal ettiremeyiz.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Bravo Ramazan, helal olsun sana, helal!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın kararlı iradesi ve ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partilerinin genel başkanlarıyla hep beraber aziz milletimiz büyük bir yola çıktı.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Olağanüstü hâli konuşuyoruz!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Bu yol, demokrasi yoludur; bu yol, hukuk yoludur. Eğer olağanüstü hâl olmasaydı biz bu sıkıntılara nasıl çare olabilecektik? Hem zaman açısından hem yerindelik açısından bu yola müracaat etmemiz gerekiyordu. Bir, zaman açısından; iki, zemin açısından bunlar yapılabilir. O zamanı sizin vermiş olduğunuz yetkiler sayesinde OHAL'le kazanacağız, o yetkiyi OHAL'le kazanacağız, zemin de birlik, beraberlik ruhuyla devam edecek inşallah.

Ben, bu duygular içerisinde şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet dileyerek yakınlarına taziye dileklerimi iletirken, gazilerimize ve bu tabloda yer alan bütün arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletirken şunu vurgulayarak tezkereye desteklerini bekliyorum: Ben biliyorum ki ve umut ediyorum ki bu aziz milletimiz ve temsilcileri millî iradeye saygı esas anlamında bu tezkereye "evet" oyu kullanacaktır, şayet "hayır" kullanıyorlarsa onlara da saygımız sonsuz. Ama, gelin, bu tabloyu, bu 7 Ağustos Yenikapı ruhunu devam ettirelim ve terörün belini kırmaya hep beraber devam edelim diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Can.