GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Kurulmasına Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:128
Tarih:19.08.2016

BÜLENT ÖZ (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk ve Japon Hükûmetleri arasında Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin kurulmasına ilişkin uluslararası anlaşma üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türk-Japon ilişkilerinin tarihteki izlerini Japonya açıklarında batan Ertuğrul Fırkateyni münasebetiyle anımsarız. Sultan II. Abdülhamid'in, Japon İmparatorunun gönderdiği nişana Osmanlı Devleti'nin en büyük nişanıyla karşılık vermek ve iki devlet arasındaki münasebetlerde somut ilerleme kaydetmek için Ertuğrul Fırkateyni'ni gönderdiği bilinmektedir. Dönüş yolunda Ertuğrul Fırkateyni battığında 531 denizcimiz şehit olmuş, sağ kurtulan mürettebatımıza, Japon İmparatorunun talimatlarıyla, Japon Hükûmetinin ve halkının tavrı iyi ilişkilerin sürmesini temin etmiştir. Bu dramatik başlangıç sonrasında, 1985 yılında devam eden İran-Irak Savaşı'nda Tahran'da mahsur kalan Japonlar, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın girişimleriyle kurtarılmışlardır. Bu iki olayla tarihsel birliktelik derinleşmiştir.

Değerli milletvekilleri, Anayasa'mızda uluslararası sözleşmelerin onay zorunluluğu olduğu için bugün bu tasarıyı görüşüyoruz. Kuşkusuz ki bilim ve teknoloji alanında dünyada söz sahibi bir ülkeyle böylesine önemli bir iş birliğine gidilmesi ülkemiz için son derece önemli ve anlamlıdır. Zira, Japonya, kişi başına düşen yaklaşık 45 bin dolar seviyelerindeki rakamlara bilim ve teknoloji alanında insanlığa aktardığı üretimiyle, eğitim sistemlerinde millî kültürlerini benimseyen yüksek ahlakla yetiştirdiği genç nesilleriyle, yolsuzluk ekonomisine karşı toplumsal refahı önceleyen politikacılarıyla, işini dürüst ve layıkıyla yapan erdemli insan kaynağıyla gerçekleştiren bir ülke. Dolayısıyla, ahlak, bilim, erdem gibi kavramları yaşamlarının merkezine alan insanların hükûmetiyle bu anlamda bir birliktelik yapılması bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Hele hele, özellikle 12 Eylül 1980 askerî faşist darbesi sonrası giderek yozlaşan, aklı ve bilimi öteleyen, ezberci, düşünmeyen, sorgulamayan nesiller yetiştirmeyi eğitim sisteminin temeline alan siyasal iktidarlarca eğitim alanının cemaatlere, tarikatlara terk edilmesi neticesinde kaybettiğimiz yılları göz önüne alınca bu anlaşmaya karşı çıkmak mümkün değil.

Değerli milletvekilleri, her fırsatta ulusal eğitim sistemimizi kendi kafasına göre yeniden inşa etmeye çalışan bakanları gördükçe "Acaba bizim ülkemizde de seküler temellere dayanan bilimsel bir eğitim modeli hayata geçebilir mi?" sorusunun sorulduğu bir ortamda bozuk saat misali arada doğrunun yapıldığı da görülüyormuş.

Kurulacak bu Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde enerji, nanoteknoloji, biyomedikal, uzay teknolojileri, nükleer bilim, reaktör mühendisliği, mimarlık, inşaat, deprem mühendisliği, sosyal bilimler alanlarında eğitim verilmesinin öngörülmüş olması, başta eğitim kurumları ve o kurumların aracılığıyla devletimizin neredeyse bütün hücrelerinin dinci, gerici tarikatlar tarafından kuşatıldığı bir süreçte yerinde bir proje olacaktır.

Değerli milletvekilleri, dilerim ülkemizde, seküler bilime tarihsel birikimi ve deneyimiyle muazzam katkı sunma olanağı olan Japon Hükûmetiyle yapılacak bu iş birliğine yukarıda anlattığım sebeplerden ötürü "Biz ne yapıyoruz ya?" diyerek karşı çıkmazsınız. On dört yıllık iktidar pratiğinizde bilime ve teknolojiye değil, gerici bir eğitim modeline, cemaatlere yatırım yaptınız. Bütün uyarılarımızı kulak arkası da etseniz, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi kısmen uyanmanıza ve sesimize kulak vermenize sebep oldu.

Değerli milletvekilleri, kurulacak üniversitenin eğitim dilinin İngilizce olması kararlaştırılmıştır, Türk ve Japon öğrencilerine ise Türkçe ve Japoncanın seçmeli ders olarak okutulacağı yazılmaktadır. Kültürel kaynaşmanın arzu edilen boyutta sağlanabilmesi için en azından her iki ülkenin uyruğundaki öğrencilerin diğer ülkenin dilini de öğrenebilmesi bakımından Türkçe ve Japonca zorunlu ders olarak, eğitim dili İngilizce yanında verilirse yerinde olacaktır. Hem Türk-Japon üniversitesi kurulacak hem de Türkçe ve Japonca seçmeli ders olacak, bu mantıklı değildir.

Son bir temennim de dilerim kurulacak bu bilim ve teknoloji üniversitesini de kısa süre içerisinde kendi anlayışınıza benzetmezsiniz diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)