GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:128
Tarih:19.08.2016

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, ben bu Varlık Fonu'na ilişkin teklifin daha önceki durumda olduğu gibi bir torba yasa içinde değil de ayrı olarak getirilmesi yönündeki talebimizin hem iktidar partisi hem diğer muhalefet partileri tarafından kabul edilerek hem Komisyonda hem de burada bu şekilde tartışmamıza fırsat tanınmış olmasından memnuniyetimi ifade etmek isterim. Torba yasa mantığını ancak bu şekilde önleyebiliriz, burada işte, spesifik olan konuları tartışarak önleyebiliriz, o konuda memnuniyetimi ifade etmek isterim.

Bu tip fonlar dünyada ilk defa kurulmuyor, başka örnekleri var. Biliyorsunuz, bunlardan özellikle vurgulananları Batı'da, Amerika'da olanlar, Orta Doğu ülkelerinde, özellikle Körfez ülkelerinde olanlar ancak bunların ortak özelliği cari fazlalarının, tasarruf fazlalarının olması. Bizi bunlardan ayıran husus ise bizim yurttaşlarımızın tasarruf oranının son derece düşük olması, zaten bu nedenledir ki ekonomimizde ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Ama bu tasarruflarımız düşükken yani Türkiye'de tasarruflar düşükken böyle bir fon kurulduğunda da buna verilecek olan kaynağın nereden geleceği önemli. İşte arkadaşlarım hep söylüyor, komisyonlarda da konuştuk, bunun kaynağı bizim görebildiğimiz ve bize anlatıldığı kadarıyla emekçiden, memurdan gelecek olan zorunlu bireysel emeklilik fonları, işsizlerimize harcanması gereken yaklaşık 100 milyar liralık İşsizlik Sigortası Fonu, az önce zorunlu bireysel emekliliği söyledim size, 100 milyar lira oradan gelecek, özelleştirmeden 50 milyar lira konacağı ifade ediliyor. Yani kamunun, halkın parası böylesine büyük bir fonun kurulmasında kullanılacak.

İşte, burada baktığımızda, Sayın Bakanımız Zekeriya Temizel de detaylı olarak söyledi, yani işleyişine baktığımızda maddenin, bir varlık fonu değil, bir borçlanma fonu oluşturulması kaygı verici. Yani sanki hazineye paralel yeni bir hazine kurulmakta, yeni bir borçlanma ortaya çıkmakta. Aslında gerekçesine bakarsanız bir borçlanma olmayacağı söylenmesine rağmen tüm ekonomistler bunun misliyle yeni borçlanma yaratacağı konusunda mutabık durumdalar.

Tabii, burada bu kadar büyük, halkın parasının, emekçinin, işçinin, memurun parasının kullanılacağı bir fonun denetimi meselesi son derece önemli. Biz, Plan ve Bütçe Komisyonundaki çalışmalarımız sırasında hem iktidar partisiyle hem diğer muhalefet partileriyle -bunun ilk gelen hâlinde "Sadece bir bağımsız denetçi denetler." şeklinde bir ifade vardı ve tamamen Meclisin denetiminin dışındaydı- karşılıklı görüşmelerle belli bir noktaya getirdik.

Şu anda Plan ve Bütçe Komisyonu hem bağımsız denetçinin hem de Başbakan tarafından belirlenecek olan heyetin yapacağı denetimi bir şekilde yeniden denetleme imkânına sahip. Ancak, bu, milletin denetimi anlamına, gerçek anlamda milletin denetimi anlamına gelecek olan Millet Meclisinin yani Sayıştayın denetiminin yerini tutmaz. Bu nedenle biz birinci bölümden sonra, hem birinci bölümde hem ikinci bölümde, denetimi konusunda önemli önergeler getireceğiz.

Denetim konusu mutlaka önemli -gerçekten bir kör kuruşun hesabını sormamız, yapmamız lazım her birimizin- bir konu tabii. Uzun erimde, örneklere baktığımızda -özellikle başka ülkelerdeki örneklere- hepimizin dikkat etmesi gereken bir konu da şu: Örneğin, Amerika'da 2008 krizi yaşandığında bu tür fonlar sıkıntılı şirketlerin kurtarılmasında, özellikle fonlanmasında kullanılmış. Cari fazlamız olmadığı için, tasarruf fazlamız olmadığı için eğer ülkemizde böyle bir kullanım yoluna gidilirse yani yandaş şirketlerin, büyük hayali projelerin bireysel emeklilik sigortasıyla, işsizlik sigortasıyla fonlanması gibi bir yönteme gidilirse bu hem bütün kaynaklarımızın çarçur edilmesi, vatandaşlarımızın ileride ihtiyaç duyacağı kaynakların heba edilmesi anlamına gelecektir.

Ben, tabii, bir kez daha, özellikle, örneğin, 4'üncü maddede vereceğimiz önergenin, 6'ncı maddede denetime ilişkin önergenin ve 8'inci maddedeki önergenin -Komisyonda Sayıştay denetiminden muaf hâle getirilmişti, bir kez daha Sayıştay denetiminin kabul edilmesini isteyeceğiz- hepiniz tarafından desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Yoksa, vatandaşın yani kamunun kaynaklarının usulsüz, hesapsız harcanmasının sonu hepimiz açısından vahim olacaktır, hesabını hiç kimseye veremeyiz diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)