GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:127
Tarih:18.08.2016

SELMA IRMAK (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sabahın bu saatine kadar gerçekten bu ülkeyi yeni bir sürece evriltecek bir yasa tasarısı üzerinde tartışmalarımıza devam ediyoruz.

Sözlerime başlamadan önce günlerdir geç saatlere kadar bize eşlik eden Meclis emekçilerine teşekkür etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu yasa tasarısı konusunda pek çok söz söylendi. Ben de 75'inci madde üzerinde grubumun düşüncelerini ifade etmek istiyorum fakat tasarının tamamının mantalitesinin daha az toplum, daha çok devlet üzerine kurulu olduğunu belirtmek gerekiyor. Tasarının bütün maddelerinde devletin ve Hükûmetin yetkilerini artıran, bütün kurumların yetkilerini azaltan, merkeziyetçiliği, tekçiliği, tek elden yürütmeyi üst perdeye çıkaran bir mantık görmekteyiz ve bunu zamanla göreceğiz, hak ve özgürlükler tamamen kısıtlanmış olacak. Zaten bu ülkenin temel sorunu hak ve özgürlüklerin daha fazla kısıtlanması, hak ve özgürlüklerin askıya alınması ve hukukun işletilmemesi değil midir? Sorunlarımızın kaynağında bu varsa bu sorunu daha da derinleştirecek olan bu yasa tasarısı bizi nereye götürecek? Bu, gerçekten bir soru işaretidir. Ben öyle inanıyorum ki, tıpkı biraz önce uzlaşmayla geri çekilen maddeler gibi, bu ülke kendi sorunlarını uzlaşmayla, müzakereyle, hak ve özgürlükleri daha fazla artırarak ve bu ortak aklı büyüterek ve birleştirerek çözebilme yetisine sahiptir. Ama ne yazık ki bu ortak aklı işletmek yerine üst bir akılla ya da yetkileri kısıtlayan, demokrasiyi göz ardı eden bir tutum sürdürülmekte ve bunda ısrar edilmektedir. Bunun bizi götüreceği sonuç daha fazla acı, daha fazla kan, daha fazla gözyaşı, daha fazla can kaybı ve geriye giden bir ülke gerçekliği olacaktır.

Değerli milletvekilleri, dünyanın her tarafında demokrasiler yerelin inisiyatifinin artırılması, demokrasinin teamüllerinin en ince ayrıntılarına kadar, toplumun kılcal damarlarına kadar götürülmesiyle mümkün oluyor. İleri demokrasi dediğimiz şey budur. İleri demokrasi dediğimiz şey, devletin kendini en ileri noktaya götürmesi, yetkilerini artırabildiği kadar artırması anlayışı değildir ve artık dünya kendini yeniden dizayn etmek durumuyla karşı karşıyadır ve her gün bunun örneklerini yaşamaktayız.

Ama ne yazık ki bu ülkede demokrasi kültürü darbelerle şekillenen bir gerçekliğe sahiptir. Biz biliyoruz ki İttihat ve Terakkiden beri bu ülke ne yazık ki demokrasiyi ayaklar altı eden bir kültüre sahiptir ve bu anlayış her zaman için çatışmalara zaten mahal vermiştir. O nedenle, biz grup olarak söylediklerimizi tekrar etmek istiyoruz: Uzlaşıyla, müzakereyle, demokrasiyi güçlendirerek ancak biz sorunlarımızı çözebiliriz. Şu anda bu ülkede bu kadar kanın dökülmesinin tek sebebi budur. Müzakereye yeniden dönmek, demokrasiyi yeniden işler hâle getirebilmek, daha çok toplum, daha az devlet anlayışını esas almak ancak bizi kurtaracak olan yol ve yöntem olacaktır.

Bu anlamda, bu yasa tasarısının yeniden gözden geçirilmesi ve 75'inci maddede olduğu gibi Bakanlar Kuruluna daha fazla yetki vermek değil, Bakanlar Kurulunun temsil ettiği topluma daha fazla yetki vermek ancak akılcı ve daha mantıklı bir sistem, daha mantıklı bir usul olacaktır. Bu anlamda da yeniden şu anda elimizde bulunan yasa tasarısının maddelerini gözden geçirmek ve bunu askıya alarak yeniden Meclisi işler hâle getirebilmek önemli diye düşünüyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu ülkede çok farklı zenginliklere sahibiz, bu zenginlikleri açığa çıkaracak güce de sahibiz. Ancak bunu görmez bir biçimde hareket etmek yarınlarımızı karartacak olan bir tutum olacaktır. Çocuklarımız yarın bizden utanmamalıdır. Çocuklarımız ileri giden dünyanın gerisinde kaldıklarında dönüp bize reddimirasta bulunmamalıdırlar. Yarın çocuklarımıza vereceğimiz demokrasisi gelişkin bir ülke, kendini çağdaş dünyaya ulaştırmış bir ülke ancak yüzümüzü ak çıkaracak ve onların yüzüne bakabilecek bir pozisyon yaratacaktır. Ancak şu anda sergilediğimiz pozisyon tarih karşısında sorumluluk alacağımız bir pozisyon, belki de başımızı öne eğeceğimiz bir pozisyon olacaktır. Bu anlamda yeniden bir barış ortamının, müzakere ortamının oluşması için herkesi ortak akla davet etmek tarihî bir sorumluluk olarak karşımızda durmaktadır.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)