GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:127
Tarih:18.08.2016

KADİR KOÇDEMİR (Bursa) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; sözlerimin başında Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz 23'üncü madde, kamu kurumları arasında taşınmaz mal tahsisi değişikliklerine İçişleri Bakanlığının ihtiyacı bakımından yeni bir durum eklemektedir. Bu, hukuk tekniği bakımından yanlıştır çünkü hukukun en önemli ilkelerinden birisi genellik ilkesidir ve şu anda hukukumuzda kamu kuruluşları arasında, kamu kurumları arasında taşımaz mal ihtiyacı doğması hâlinde, bu taşınmaz başka bir kamu kurumuna ait ise bunun nasıl çözüleceği düzenlemiş bulunmaktadır. İçişleri Bakanlığının emniyetle ilgili olarak bir taşınmazı burada belirtilen kolaylaştırılmış bir vaziyette almasının terörle mücadeleye, emniyet ve asayişi sağlamaya nasıl bir katkısı olacağını anlamak mümkün değildir. Çünkü, özellikle içinde bulunduğumuz dönemde, olağanüstü hâl sebebiyle verilen yetkiler çerçevesinde eğer güvenlik güçleri bir taşınmaza ihtiyaç duyuyor ise o taşınmazı zaten kullanabilmektedirler. Yani, bunun pratikte nasıl gerçekleşebileceğini veya Türkiye'nin hangi ilinde, hangi somut olayda nasıl bir problem ortaya çıktığını anlamak mümkün değildir. Yıllarca mülki idare amirliği, valilik, kaymakamlık yapmış biri olarak ben bununla ilgili somut bir olayı tahayyül bile edemiyorum. Yani, nerede emniyeti, asayişi sağlamada bir taşınmaz engel olacak, o taşınmazın İçişleri Bakanlığına tahsis edilmesi hâlinde terörle mücadelede kapasitemiz, kabiliyetimiz daha da yükselecek? Böyle bir şeyi tahayyül bile etmek mümkün değil.

Yine, Bakanlığın görev alanındaki konularda acaba bunun aciliyeti nereden kaynaklanıyor? Yani, Bakanlığın yapacağı pek çok iş var. Yapamadığını gördüğümüz... İşte, bugün de Elâzığ'da, Bitlis'te, dün Van'da pek çok olaylar var. Türkiye güvenlik bakımından insanların kendini güvende hissetmediği bir ülke durumuna geldi ve biz, İçişleri Bakanlığının asli görevlerini, vatandaşın can ve mal emniyetini sağlama görevini yerine getiremediğine her gün şahit oluyoruz. Bununla ilgili pek çok konu var. Bu konular düzenlenmeyi beklerken başka kamu kurum ve kuruluşlarının elindeki taşınmaz malların bir bildirim, arkasından Bakanlar Kurulu kararıyla İçişleri Bakanlığına geçmesinin arkasındaki maksadı hakikaten anlayabilmiş değiliz.

Bütün bunlar şunu gösteriyor arkadaşlar: Hükûmetin bu konularla ilgili kafası karışıktır, bir kapasite problemi vardır, bir yetenek problemi vardır, ne yapacağını bilmemektedir. Akla gelen, bazı bürokratların telaffuz ettikleri şeyler, buradaki sayısal çoğunluğa da güvenerek ertesi gün kanun teklifi olarak buraya gelmektedir. İmla hataları, cümle kuruluş hataları ve mantık hatalarıyla birlikte buraya gelmektedir. Halka daha yakın olan, daha ehil ve daha emin milliyetçi kadroların iktidara gelmesinden başka bir çözüm yoktur. Çünkü bu sorunlara, bugün karşı karşıya kaldığımız sorunlara yol açan kadrolar yine yetkili yerlerde durdukça ne yargının terazisini düzgün tutma imkânı vardır ne de düzgün kararlar alma imkânı vardır.

Bu açıdan, ben, Meclisimizi meşgul eden ama somut olarak herhangi bir fayda sağlaması konusunda hiçbir hususu göremediğimiz bu tür düzenlemelere son verilip hakikaten gerçek gündemimizin ve Türkiye'nin realitesiyle bağını koparmamış, Türkiye'nin yaşadığı dertleri esas alan yasama düzenlemelerinin buradan geçmesinin uygun olduğunu düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)