| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 127 |
| Tarih: | 18.08.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisinin terör örgütlerinin ülkemizdeki finansal faaliyetlerinin araştırılarak terörizmin finansmanının önlenmesi için alınması gereken önlemleri tespit etmek üzere Meclis araştırma önergesi vermesi lehinde grubum adına fikirlerimi açıklayacağım. Ama ondan önce, son günlerde terör örgütlerinin büyük zayiatları söz konusu oldu. Bugün de Elâzığ ve Bitlis'te maalesef şehitlerimiz var, yaralılarımız var çok sayıda. Şehitlerimize, Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum ve bunların tekerrür etmemesini niyaz ediyorum.
Terör, silahla oluşturulur değerli arkadaşlarım ama, terör silahla oluşturulurken terörün arkasında da finansman vardır, para vardır, parasız terör olmaz, olamaz, devam ettirilemez. Para ve terör arasında çok önemli bir bağlantı vardır. Parası olmayan hemen hemen hiçbir terör örgütü yoktur dünyada. Terör örgütleri, özellikle büyük istihbari kuruluşlardan yardım alırlar ve zaman içerisinde bu aldıkları yardımları -parasal yardımları, o finansal yardımları- düzenli hâle getirirler, özellikle, hukuki alanlarda paraya çevirip terör alanında kullandırırlar. Başarıları finans alanında elde ettikleri sürekli gelirlere bağlıdır. Onun için, çok fazla dikkat edilmesi gerekir. Terörün finansman ayağının, kaynağının kurutulması şarttır.
Biz -hepiniz biliyorsunuz- bu konuda, terör konusunda, maalesef, güzel bir jeopolitiğe sahip değiliz. Sıkıntılıyız, etrafımız terör örgütleriyle, içimiz belki de terör örgütleri ve teröristlerle çevrili maalesef, sıkıntılarımız var. Ama biz terörle mücadele konusunda da pek başarılı değiliz, olamıyoruz maalesef.
Şimdi, bakın, biraz önce iktidara mensup değerli arkadaşım konuştu, ama ben bazı bilgiler verilmesini de arzu ederdim, Hükûmet tarafından bu bilgilerin verilmesini arzu ederdim. Mesela, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun, 6415, 2013'te çıkardık bunu, 2013'te bu kanunu çıkarttık, üç sene geçmiş. Üç seneden beri, bakın, bu kanuna uygun olarak "mal varlıklarının dondurulması", "terörizmin finansmanı suçu" gibi kavramların kullanıldığı kaç olay tespit edilmiş, bunlarla ilgili bir bilgi verebiliyor mu Hükûmet? Yok. Hükûmet de yok zaten ama. Böyle bir bilgi de veremez. Çünkü bu kanun çıktı, siyaseten kullanıldı ve olduğu gibi atıldı. Bununla ilgili hiçbir şey yapılmamış demektir bu. Hükûmetin, bununla ilgili verebileceği bir bilgi var mıdır? Ben isterdim ki Sayın Alparslan bu konuda bilgi versin ama kendisine de maalesef bilgi ulaşmamıştır, eminim çünkü Hükûmet bu konuları ciddiye almıyor, çünkü Hükûmet bu konularla ilgili uluslararası alanda maalesef ciddiye de alınmıyor çünkü ciddi bir çalışma yapılmıyor çünkü terörü, terör konusunu maalesef istismar ediyor, uluslararası alanda da istismar ediyor, siyaseti için kullanıyor. Dolayısıyla da terörle ilgili olarak yaptığımız taleplerin çoğu uluslararası alanda karşılanmıyor, çok azı karşılanıyor, ciddiye alınmıyor. Böyle bir Hükûmet anlayışı olur mu, böyle bir yönetim anlayışı olur mu? İktidar tarafından bu konularda, sizlere, bizlere, hepimize bilgi verilmesi lazım, ne yapılıyor anlatılması lazım. Bu kanunu çıkardık, çok da önemli bir kanun ama bakın, kanunla ilgili ne yapıldı üç sene içerisinde? Hiçbir şey yok. Olmaz böyle bir şey. Bu şekilde terörle mücadele edilemez.
Biraz önce Grup Başkan Vekilim Sayın Engin Altay da söyledi, Hükûmet terör konusunu ciddiye almıyor, buraya, Türkiye Büyük Millet Meclisine bilgi vermiyor, veremiyor. Bakın, bir siyasi parti grubu geliyor, bu konunun araştırılmasını istiyor, Hükûmetten kimse yok, bilgi verecek hiç kimse yok, kendi kendimize konuşuyoruz. Bilgi verilmesi lazım, istatistiklerle, rakamlarla bunu... Hepimiz teröre karşıyız, teröre karşı olmayan kimse yok burada. Ama bunlar ciddi ciddi konuşulması, tartışılması gereken işlerdir. Bizim terörle ilgili farklı bir düşüncemiz olabilir mi? Türkiye'yle ilgili farklı bir düşüncemiz olabilir mi? Hepimiz aynı şekilde düşünürüz. Ama otururuz, rakamları, yapılanları, Hükûmetin yaptıklarını, icraatlarını ortaya koyarız, onların lehinde veya aleyhinde konuşuruz. Ama Hükûmet maalesef bu konularla ilgili tek bir kere olsun tenezzül edip bilgi veremiyor ya da kendisi de bilmiyor herhâlde ya da yeterince iradesi yok herhâlde. Yani sorun bu. Bunu anlayabilmek mümkün değil.
Değerli arkadaşlarım, biraz önce söyledim: İşin bir uluslararası boyutu var, çok önemli bir boyut çünkü terör örgütleri, evet, muhakkak ki arkalarında bir finans gücü oluşturmak zorundadırlar ama o finans gücünü oluşturabilmek için de uluslararası desteğe muhtaçtırlar. O desteği de Türkiye'deki terör örgütleri maalesef alıyor. Bu konularla ilgili olarak da ciddi çalışmalar yapılması lazım. Ama maalesef bu alanda da Hükûmet gereken ciddi çalışmaları yapmıyor, eksik bırakıyor ve ciddiye alınmıyor ve biraz önce söylediğim gibi -eski istatistikler var bende, son durum söz konusu değil ama- terörle ilgili olarak uluslararası alanda talep ettiğimiz vakaların yüzde 90'ı geri çevriliyor, ciddiye alınmıyor. En son Amerika'dan yaptığımız talepte olduğu gibi, ciddi belgelerle bu talepleri yapmıyoruz, gerekeni yerine getirmiyoruz.
Bakın, Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek, 2015 yılında... Biraz önce bahsettiğim 2013'te 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun çıkmış, tekrar söylüyorum 2013'te çıkardık bunu. Sayın Mehmet Şimşek, o zaman, ben hatırlıyorum, burada Hükûmet adına oturuyordu, bu konuyu savunan kişiydi. 2015'te diyor ki: "Kara para ve terörün finansmanıyla etkin mücadele etmemiz lazım." Etkin mücadele etmemiz lazım diye yeniden demeç veriyor. Ee, etmemiz lazım Sayın Başbakan Yardımcısı, tabii ki etmemiz lazım. Hangi kanunu istediniz de çıkarmadık, hangi kanun çıkmadı? Hangi destek bu konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığına, Emniyet Genel Müdürlüğüne, istihbarat teşkilatlarına verilmedi? Hangi araç gereç, hangi kadro, hangi personel desteği verilmedi, esirgendi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından? Bu ülke, bu millet hangi desteği esirgedi? Niye kara para ve terörün finansmanıyla etkili mücadele etmiyoruz? Etmiyoruz, demektir bu.
Onun haricinde değerli arkadaşlarım, geçen hafta biliyorsunuz, 3 Ağustosta 6736 sayılı bir torba kanun çıkardık bu Genel Kuruldan. Bunun 7'nci maddesinde "bazı varlıkların millî ekonomiye kazandırılması" başlığıyla bir madde var. Bu kısaca kara para maddesi, bu meşhur madde. Bakın, onun (6)'ncı fıkrası "...madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamaz, ceza kesilemez." diyor. Şimdi, terörizmin bu kadar önemli olduğu, bu kadar sıkıntılı olduğu bir ülkede böyle bir kanun çıkar mı? Paranın nereden geldiğini bilmiyoruz, kimin için geldiğini bilmiyoruz, kimin adına geldiğini bilmiyoruz. Burada, yine, para bir kayıt altına alınmıyor, bir şirket adına gelip de şirketin kaydına geçmiyor, katiyen kayıt altına almıyorsunuz. Ondan sonra da banka sistemine bir kere giriyor, üç gün sonra, iki gün sonra hatta bir gün sonra, ertesi gün çıkarabiliyorsunuz. Böyle bir düzenleme olur mu? Ondan sonra "Terörizmle mücadele edeceğiz, teröristle mücadele edeceğiz..." Nasıl olacak bu iş? Bunlar ciddiye alınması gereken işler değil midir? Bunları biz ihmal edersek nasıl bununla mücadele ederiz?
Biraz önce Sayın Alparslan söyledi, Mali Eylem Gücü'yle ilgili olarak Türkiye sıkıntılı bir noktada FATF'la ilgili olarak çünkü bunlarla ilgili gereken görevleri yapmıyoruz, vazifelerimizi yapmıyoruz ve sıkıştık.
Bu, henüz, biraz önce bahsettiğim, Genel Kuruldan çıkan torba kanun ve ilgili bu 7'nci maddesi henüz yayımlanmadı Resmî Gazete'de. Bunun yayımlanmaması lazım, Türkiye'yi büyük sıkıntılara sokacaktır; Türkiye bundan sonra uluslararası eylem gücü nezdinde de uluslararası kurumlar nezdinde de bu konuyla ilgili olarak büyük sıkıntılara girecektir. Bunlara dikkat etmiyoruz, ondan sonra da Elâzığ'da, şurada, burada şehitlerimiz oluyor, yaralılarımız oluyor. Biz burada oturuyoruz, bunu değerlendirmeye çalışıyoruz ama Hükûmet yok, rakamlar yok, yapılan edilen yok, kendi kendimize sadece laf olsun diye konuşmuş oluyoruz.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)