| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 127 |
| Tarih: | 18.08.2016 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, terör örgütlerinin ülkemizdeki finansal faaliyetlerinin araştırılarak terörizmin finansmanının önlenmesi için alınması gereken tedbirleri tespit etmek üzere bir Meclis araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin verdiğimiz grup önerisi üzerine söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz her Allah'ın günü pek çok terör örgütünün hain, alçak saldırılarıyla karşı karşıyadır ve bu terör saldırılarıyla sabah akşam sarsılmaya devam ediyoruz. Yaşananlar kamu güvenliği bakımından her geçen gün kötüye giden bir gösterge arz etmektedir.
Bu sabah Elâzığ'da Emniyet Müdürlüğüne yapılan bombalı araç saldırısıyla şehitler verdik ve çok sayıda yaralımız var. Hemen akabinde, Genel Kurul başlarken Bitlis'te yine hainane saldırılarla büyük üzüntü duyarak sarsıldık. Dün Van'da yine korkunç saldırılarına devam etti terör örgütü. Önceki gün Diyarbakır'da, daha evvel de hatırlıyorsunuz, İstanbul'da, Ankara'da pek çok katliama neden olan terör saldırıları devam ediyor. Âdeta, hem içimizden hem dışımızdan, Türkiye terör örgütlerinin bir saldırı alanı hâline gelmiştir. Bu, topyekûn Türkiye'ye bir saldırıdır. Bu, topyekûn bir değişik türde savaştır. Elbette, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Türk milleti olarak bu saldırılara karşı topyekûn mücadele etmek durumundayız. Bu mücadelenin "ama"sı, "fakat"ı, "lakin"i, "çünkü"sü olamaz. Geldiğimiz nokta, maalesef, bunu göstermektedir.
20 Temmuzdan bu yana gerçekleşen terör saldırılarında toplam 1.180 askerimiz, polisimiz, korucumuz ve masum vatandaşlarımız hayatını kaybetmiş ve şehit olmuştur. Bunlar birer sayı değildir, bunlar her bir ocağa düşen birer ateştir ve bütün Türkiye'ye yayılan üzüntüdür, endişedir.
Terör örgütleriyle mücadele başta, öncelikli olarak elbette bir güvenlik sorunudur, önce güvenlik. Ancak, tek başına güvenlik tedbirleri almak, savunma pozisyonunda kalmak da terörü önlemekte ve terörle mücadelede yeterli olmamaktadır. Terör bir bataklıktır, bütün unsurlarıyla birlikte bu bataklığı kurutmak gerekmektedir. İşte, bu noktada, bu önergemizde de ifade ettiğimiz üzere, terörizmin finansmanıyla mücadele büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü, terörü, terör örgütlerini ve teröristi besleyen en önemli unsurlardan birisi de terörizmin finansmanı konusudur. Terörle topyekûn mücadelenin en önemli aşamalarından birisi de mutlaka Türkiye Cumhuriyeti'nin ve bütün kurumların teksif olması ve mücadelede başarılı olması gereken alan terör örgütlerinin finansmanıdır. Eğer bu bataklığı kurutamazsak yok edilen sinekler tekrar hayat bulmaya başlayacaktır.
Türkiye, terörle gerek güvenlik düzeyinde gerekse de finansal düzeyde mücadeleyi çok boyutlu olarak görmek durumundadır. Ülkemiz, terörle ve terörizmin finansmanıyla mücadelede bölgeselden küresele uzanan PKK, FETÖ, IŞİD vesaireyle mücadele ederken ayrıca, Orta Doğu ve Avrupa'daki terör örgütleriyle mücadelede de Türkiye başat bir rol içerisindedir ve baş hedeftir. Terörle mücadelede Türkiye gerek iç politikada gerekse de uluslararası politikada etkin olmak zorundadır.
Değerli milletvekilleri, Bugün ülkemiz, PKK ve FETÖ örgütleriyle ve IŞİD terörüyle mücadelede en keskin dönemlerinden birisini yaşamaktadır. Gaflet, dalalet ve hatta ihanetin sebep olduğu bir ortamda bölücüler, teröristler, hainler şehirlerimizde ve ülkenin hemen hemen her sathında pek çok önemli kurumunun önemli mevkilerinde mevzilenmiş, saklanmış, şehirlerimize silah ve mühimmat depolamış, bombalar yığmış, teröristler devşirmiş ve âdeta meydanı boş bulurcasına terörist eylemler yapar duruma gelmiştir. 15 Temmuz akşamı kanlı darbe girişiminde FETÖ sivil vatandaşlarımızı hedef almış, kamu kurumları ve Türkiye Cumhuriyeti ateş altına alınmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmıştır. Terör örgütleri kaçakçılık, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti yapmış ve "vergi" adı altında haraç toplamış, "himmet toplama" adı altında finansman sağlamıştır.
Olayın geldiği boyutları göstermesi bakımından size bir olay aktarmak istiyorum değerli arkadaşlar. Anadolu'muzun bir vilayetinde... Malumunuz, Maliye Bakanlığı şubat ayının son haftasını vergi haftası olarak ilan eder ve bu kapsamda da vergi daireleri, defterdarlıklar vergi bilincini artırmak amacıyla bilhassa ilköğretim okullarında çocuklara konferans verirler, onlarla çeşitli etkinlikleri gerçekleştirirler. Böyle bir konferans sırasında bir vergi uzmanı memur, ilköğretim çağındaki çocuklara soruyor: "Vergi nedir? Acaba kim anlatacak?" diyor çocukların kafasındaki vergi kavramı nedir, onu ortaya çıkarmak için. Her çocuk bir şeyler söylüyor, bir vergi tanımı yapıyor; yalnız, bir çocuk şöyle tarif ediyor: "Her ay bir akşam evimize bir amca gelir, babam ona zarf içinde bir para verir, vergi verir." diyor.
Değerli arkadaşlar, bu Anadolu'nun ilinde PKK "vergi" adı altında haraç topluyor, evlerden zarf içerisinde vatandaşlardan alıyor ve masum çocuk da bunu kafasına vergi kavramı olarak yerleştiriyor. İşte terörizmin finansmanının geldiği boyutları göstermesi bakımından bu hadise çok vahim bir örnek teşkil ediyor.
Diğer bir konu da PKK'nın en önemli geçim kaynaklarından biri kaçakçılık ve kaçakçılıkta da çok etkili olduğumuz söylenemez. Eğer, Gümrük Bakanlığının verilerine girersek, elbette boş durmuyor Gümrük teşkilatı fakat bunun da yeterli olmadığını görürüz. Bu mücadele önce sınır güvenliğinden başlar. Sınırlarımız ne derece güvenli? Güneyde Irak ve Suriye sınırımız âdeta yolgeçen hanına dönmüşken biz etkin mücadeleden bahsedebilir miyiz?
Diğer bir konu da terör örgütü FETÖ'nün finansmanıyla mücadeledir. 15 Temmuz sonrasında Fethullahçı terör örgütüne yönelik mücadelenin en önemli ayaklarından birisi de finansal mücadeledir. FETÖ'nün yoğun bir finansal ağla terör örgütünü yapılandırdığı artık herkesin bildiği bir konu. FETÖ, çekler, senetler, nakitler, şirketler, markalar, zincir marketler, okullar, dershaneler vesaireden oluşan bir finansal ağ kurmuş, bu ağla Anadolu'dan çeşitli çok sayıda iş adamlarını, odaları âdeta mahalle baskısı altına alarak haraç toplamıştır ve bunun adına da "himmet" demiştir. "Himmet" adı altında kayıt dışı, şeffaflıktan uzak, denetimden uzak, hesabı verilmeyen paralar toplanmış, finansman sağlanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu ağ içerisinde mesela Zaman gazetesi aboneliği âdeta esnaf ve tüccarlar için bir referans olmaya başlamıştır. Netice itibarıyla bu "network" ile iletişim ağıyla devasa bir finans ağı kurulmuştur, bu ağların kesinlikle çökertilmesi gerekmektedir.
Bu düşüncelerle muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)