GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:126
Tarih:17.08.2016

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinize saygılar sunuyorum.

411 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 7'nci maddesi üzerinde söz aldım. 7'nci madde, gelir vergisi 94 çok meşhur, kapsamlı bir maddedir, bunda ilave bir düzenleme yapıyor, teknik bir düzenleme, bizim de katıldığımız teknik bir düzenleme.

Değerli arkadaşlarım, biraz önce söylediğim gibi aslında katıldığımız bir düzenleme ama bu vesileyle bazı konuları dikkatinize getirmek istiyorum. Son zamanlarda özellikle ekonomide bir sıkıntı var, sıkıntı görüyoruz. Görüyoruz derken bu, Hükûmetin özellikle görmekte olduğu bir sıkıntı. Hepimizin bu konuda hassasiyet göstermesi lazım özellikle finans konusunda yaşayabileceğimiz sıkıntılar söz konusu olabilir, nakıs kalan bu darbe teşebbüsünün devamı bu şekilde getirilebilir. Hepimiz bu konuyla ilgili hassasiyet göstermeliyiz ama bununla ilgili olarak Hükûmet son zamanlarda sürekli olarak kanun değişiklikleri yaparak bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bu değişiklikler kanunla olmaz. Kanun değişikliği yaparak krizi, bu finans krizini ertelemek ya da ortadan kaldırmak mümkün değil. Şimdi, biz son bir ay içerisinde -yanlış hatırlamıyorsam- iki torba düzenleme yaptık, iki torba kanun getirdik buraya. Bireysel emeklilik kanununu getirdik, kara parayla ilgili bir kanun tasarısı getirdik, yarın, dün akşam Plan ve Bütçe Komisyonundan geçirdiğimiz, bu torbaya da adını veren, aslında sonradan çıkarılan Türkiye Varlık Fonu'nu getiriyoruz. Yani böyle Hükûmet alelacele bir şeyler yapıyor ama bununla ilgili maalesef gereken çalışmayı da yapmıyor. Kamu kurumlarının aslında bir arada bu çalışmaları yapması lazım, bir koordineli çalışma yapılması lazım, Hükûmet tasarılarının buraya öyle gelmesi lazım. Böyle bir şey yok. Alelacele, mesela kara parayla ilgili düzenleme yapıyorsunuz, MASAK'ın görüşü yok. MASAK'ın yazılı görüşü alınmadı. Bu torbada Merkez Bankası reeskont hadleriyle ilgili bir düzenleme var, BDDK'ya sorulmamış, görüşü alınmamış.

Biraz önce Bihlun Hanım 6'ncı maddeyle ilgili olarak konuştu, binalarla ilgili, şu enerji tasarrufu konusuyla ilgili. Orada binaların kimliklerinin düzenlenmesi lazım. O konuyla ilgili eksiklikler var, yeni fark ettik çünkü bizim de çalışmaya zamanımız olmadı üzerinde. Şimdi fark ediyoruz. Düzeltilmesi gerekiyor aslında, geçti. Ben DSİ'yle ilgili 2'nci maddede anlattım, Komisyon sırasında fark etmediğimiz ama burada fark ettiğimiz bazı düzenlemeleri. 2'nci maddenin de geçmemesi lazımdı. Böyle alelacele getiriliyor, birçok yanlışlık söz konusu oluyor. Hâlbuki bunlar bir ekip çalışmasıdır. Hükûmetin meslek kuruluşlarıyla, kendi kamu kuruluşlarıyla görüşerek bütün bunları getirmesi gerekir. Ekip çalışması deyince ben bir hikâye anlatayım, kimse dinlemiyor yine, müsaadenizle.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Biz dinliyoruz.

BAŞKAN - Ben dinliyorum Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım. Ondan şüphem yok da arkadaşlarımın da dinlemesi için ben bir hikâye anlatayım dedim müsaadenizle. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) - Biz de dinliyoruz. Rica ederiz.

MUHAMMET BALTA (Trabzon) - "Kimse dinlemiyor." diyorsunuz, bize haksızlık ediyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Kuşoğlu, sizin önergeyi kabul etmeye uğraşıyoruz, bu başkan vekiliniz "Kabul etmeyin." diyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Kabul etmemeye uğraşıyor ama onun demek istediği daha farklıydı Sayın Başkan.

Şimdi, yaşlı adamın biri parka gitmiş, oturmuş, etrafını gözlüyor, dinleniyor bir taraftan. İki kişi gelmiş, birisi çukur açıyor, öbürü biraz sonra onu kapatıyor; birisi çukur açıyor, öbürü kapatıyor bir süre sonra. Böyle beş-on çukur açmışlar kapatmışlar. Biri açıyor, biri kapatıyor. "Ya ben anlamadım, kusura bakmayın, sizi deminden beri, bir saattir izliyorum, biriniz çukur açıyorsunuz, biriniz kapatıyorsunuz, bu ne iştir, ne anlamı var bu yaptığınız işin?" demiş. Belediye işçileri demiş ki: "Biz bir ekibiz efendim. Biz aslında 3 kişilik bir ekibiz ama ben çukur açanım, bu çukur kapatan, üçüncümüz de ağaç diken, o izinde bugün. Onun için ben kazıyorum, o kapatıyor, izinde olan ağaç diken olmadığı için de o yok." İşte bizim ekip çalışmamız da bu maalesef.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)