| Konu: | Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 126 |
| Tarih: | 17.08.2016 |
KADİR KOÇDEMİR (Bursa) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; "Türkiye Varlık Fonu Kurulması" diye başlayan ancak içinde Türkiye Varlık Fonu'ndan herhangi bir emare bulunmayan 411 sıra sayılı kanunun 2'nci maddesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Sözlerimin başında hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu 2'nci madde 6200 sayılı Devlet Su İşleri Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un geçici bir maddesinde düzenlenen beş yıllık süreyi on yıla çıkarmaktadır. Peki, bu beş yıllık süre ne için verilmiştir? 2011 yılında Devlet Su İşlerinin muhasebe hizmetlerinin Maliye Bakanlığı tarafından yürütülmesini sağlayan bir maddedir ve beş yıl içinde Devlet Su İşlerinin buna bir çözüm bulması öngörülerek verilmiştir. Niye getirildiğine dair gerekçeye baktım. Elinizdeki basılı metnin 9'uncu sayfasında var. Orada gerekçede bile pek çok Türkçe hatası var. Sürenin dolmak üzere olduğundan bahsederken cümlelerde bile hatalar var.
Arkadaşlar, 1 Kasımdan beri yaşadığımız yasama döneminde buna benzer şeylerle sürekli meşgul ediliyoruz. Burada ele aldığımız kanunların pek çoğu iki üç sene önce getirilen değişiklikler ve yine iki üç sene önce getirildiğinde çok acele edilen, burada Meclisin müzakere etmesine, anlamasına müsaade edilmeyen değişiklikler. Şimdi Mecliste bir irade olsa ve bu geçici maddeyi uzatmasa Devlet Su İşleri bir ay sonra ne yapacak? Devlet Su İşleri gibi Türkiye'nin Karayolları teşkilatıyla birlikte en köklü kurumlarından birisi muhasebe işlerini yapamıyor mu olacak?
Bu usul iyi bir usul değil arkadaşlar. Demokrasi sayıdan ve oylamadan daha fazlasıdır ve demokraside üretilen kararların meşruiyeti öngörülen usule uyulmasındadır. Bu usul ihlal edildiği vakit buradan meşru bir karar çıktığını iddia etmek, bunu ileri sürmek mümkün değildir. Maalesef, biz, çalışma takvimimiz, tatilimiz, çalışma saatlerimiz başta olmak üzere bu usulün sürekli ihlal edildiğini görüyoruz. Eskilerin güzel bir sözü var, der ki: "Tahtına oturmayanın bahtına otururlar." Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi bu anayasal sistem içinde kendisine ayrılan yere oturmaz ise, kendisine verilen görevleri yerine getirmez ise sürekli böyle, bürokratların hatalarını düzeltmek zorunda kalır. Bunun pek çok örneğini gördük. Mesela, haziran öncesi gece saat ikilere, üçlere kadar, sabahlara kadar burada Avrupa Birliğinin vize muafiyetiyle ilgili kanunlar çıkardık. O zaman da söyledik, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda dedik ki: "Arkadaşlar, Avrupa Birliğinin bu konudaki müktesebatı değişti, bu kanun daha önceki duruma göre hazırlanmıştı, gelin bunu biraz sakin bir şekilde yeni müktesebata göre tekrar yazalım ve buradan geçirelim." "Hayır." dendi. Ne oldu sonra? 72 maddelik yol haritasında yerine getireceğimiz hususlardan eksik olduğuna karar verilen 5 taneden 1'incisi Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda kurumun ve kurulun bağımsızlığı ve kişisel veriler konusundaki muafiyet ve istisnalardaki düzenlemelerin Avrupa müktesebatına uymaması oldu. Muhtemelen ileride tekrar getireceğiz, tekrar burada gece yarılarına kadar çalışıp ne olduğunu anlamadan oylayıp geçireceğiz.
Arkadaşlar, muhtevaya değil, mensubiyete bakarsak; ne denildiğine değil, kimin dediğine bakarsak burada milletin bize verdiği vekâleti doğru kullanmamış oluruz. Onun için, Nabi'nin bir sözü var -Sayın Bakanımın adaşıdır- diyor ki: "Devlet aheste gerektir cari." Eğer aceleyle karar alırsak -ki, 15 Temmuz sonrası aldığınız tedbirlerde de aynı sakıncalar çok...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADİR KOÇDEMİR (Devamla) - ...bariz bir şekilde kendisini gösteriyor- tekrar tekrar bu tür kararları almak durumunda kalırız. Onun için, biz diyoruz, gelin, bir sene bunu uzatalım ve bu bir sene içinde DSİ kendi tedbirini alsın.
Önergemizin kabulü konusunu tekrar düşünmenizi arzu ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)