| Konu: | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 122 |
| Tarih: | 03.08.2016 |
ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 409 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesiyle ilgili önergemiz üzerine söz almış bulunuyorum.
Konuşmamın başında bir kere daha 15 Temmuz kanlı darbe girişimini lanetliyor, darbeye geçit vermeyen milletimizi, milletvekillerimizi, yaşamını yitiren yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum.
Türkiye büyük bir badire atlattı. Umarım ülkemiz bir daha böyle olumsuzluklarla karşı karşıya kalmaz. Bu tür olaylar kişisel kefaletle çözülecek olaylar değildir; bu tür olaylar laikliğe, hukuka, demokrasiye, akla, bilime yönelmekle olur. Eğer olmazsa önümüzdeki dönemde de yine aynı kabuslarla karşı karşıya kalma riskimiz var. Ve burada şunu bir kere daha ifade edeyim: Bundan ders almamız gereken bir durum olduğunu, özellikle de AKP'nin bu durumdan ders alması gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bu darbe girişiminin aslında bizim önümüzü de biraz açmış olması temennisindeyim. Demokratikleşme adına, hukukun üstünlüğü adına, adalet anlamında önümüzü açmıştır umarım ve buradan toplumsal bir mutabakatın, toplumsal bir uzlaşmanın çıkmasını da temenni ediyorum.
Yıllardır yapısal reformlardan bahsedilir, yıllardır yapısal sorunlardan bahsedilir, yıllardır da bir türlü adım atamadığınız reformlar söz konusudur. İşte geliyoruz oradan da bugünkü durumumuza, 6'ncısını konuşuyoruz şu anda vergi affının. Ben barış falan demiyorum çünkü iş barışını bozacak noktaya gelmiş bir af silsilesiyle karşı karşıyayız. 6 defa af olur mu on iki senede? Ben yirmi altı yıldır özel sektörün içinde iş yapmaya çalışan bir arkadaşınızım. Herhâlde 10'un, 20'nin üzerinde afla karşı karşıya kaldık. Her seferinde kendimi enayi gibi hissettim. Her seferinde günü gününe vergisini ödeyen, hatta zor zamanlarda kredi kullanıp vergisini ödeyen bir kardeşinizim. Yine bu sefer aynı durumla karşı karşıyayız. Yani, burada yapısal reformları önünüze eğer bu dönemde de koymazsanız, eğer muhalefetle birlikte yapısal reformları, eğitimden sağlığa kadar, ekonomiden sosyal yaşama kadar yapısal reformları gene ıskalarsanız önümüzde bundan daha büyük badirelerin olacağını da burada uyarı olarak söylemek istiyorum.
Bakın, ben burada birkaç rakam vereyim: 2003'te vergi barışı yapıldıktan sonra -6 defa dedik- son 2014'te bir vergi barışı yapılmış. Şimdi ne oluyor yani neden oluyor? Bakıyorsunuz, belki buradaki bu aflarda devletin alacakları düşmüş olabilir diye düşünüyorsunuz, baktığınızda geçen af zamanında 100 milyar alacak var, bugünkü noktaya geldiğinizde yüzde 58 artmış, 158 milyara çıkmış. Vergiler ödenemez durumda. Neden ödenemiyor vergiler? Çünkü küçük esnafa yaptığınız hiçbir şey yok.
Yani, burada bir örnekle bunu size anlatmaya çalışacağım, turizm sektörü. Tamamen iktidarın yanlış politikalarıyla, dış politika, iç politika hatalarıyla orada yatırım yapan yatırımcıyı, orada çalışan turizm emekçisini mahvettiniz. Şu anda Rusya'yla el sıkıştık. Antalya'nın geçen yıla göre sadece rakamı -bakın, geçen yıl da kötüydü- eksi yüzde 97 yazdı arkadaşlar. Ha, Almanya, Avrupa peki ne oldu? Oradan da, Almanya'dan 500 bin eksi yazdık. Burada, ne ekonominin ne ülkenin yönetilmediğini bir kere daha ifade etmek istiyorum. Antalya, Kapadokya, İstanbul, Muğla, Aydın oradaki insanlar evine ekmek götüremiyor bırakın vergi ödemeyi, evine ekmek götüremiyor; iflas eşiğinde. Maliye Bakanı da burada, diğer arkadaşlarım burada, buraya el atmadınız. Bu paketin içinde böyle bir şey yok, dibe vurmuş turizm sektörü, tarım sektörü dibe vurmuş, bunlara hiçbir şey yapmadınız; af üstüne af, vergi affı.
Dolaylı vergilerle ilgili de -zamanım kalmadı- bir şey söyleyeceğim. Eğer siz maliyede bu yapısal reformları yerine getirmezseniz, dolaylı vergilerle, asgari ücretle 100 bin dolar geliri olanı bir tutarsınız. İşte, bu insafsızlıktır, bu adaletsizliktir. Burada toplumsal barışı da, vergi barışını da sağlayamazsınız. Demek ki neymiş? Ekonomi yönetilemiyor. Demek ki neymiş? Maliye politikaları böyle yürütülemezmiş, böyle kamu maliyesi yönetimi de olmazmış. O yüzden vergiyi kazanandan alacaksınız. Yani, benzinin üzerinden yoksulla fakir eşit değerde vergi ödemeyecek. O yüzden, ben burada şunu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇETİN OSMAN BUDAK (Devamla) - söylemiyorum, bütün arkadaşlarım söyledi: Yani burada namuslu, kendi vergisini kredi alıp ödeyenlere burada indirim sağlayın demiyorum. Bunu düşünecek olan ülkeyi yöneten yürütmedir. Sizler düşüneceksiniz, uygulamayı sizler yapacaksınız.
Ben hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)