| Konu: | Başbakanlığın, Birleşmiş Milletlerin Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde icra ettiği harekât ve misyonlar kapsamında hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükûmetçe takdir ve tespit edilmek üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt dışına gönderilmesi ve Hükûmet tarafından verilecek izin ve belirlenecek esaslar çerçevesinde bu kuvvetlerin kullanılması için Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesine ilişkin tezkeresi (3/807) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 02.08.2016 |
BURHANETTİN UYSAL (Karabük) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmetimizce Meclisimize sunulan ve görüşmekte olduğumuz tezkere üzerinde şahsım adına söz aldım. Bu vesileyle, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkanım, öncelikle 15 Temmuz gecesindeki hain FETÖ darbe kalkışmasını lanetliyorum. 15 Temmuz gecesinde ülkemize yapılan alçak darbe girişiminde, hiçbir siyasi parti farkı gözetmeksizin direnen aziz milletimizi, o günden bugüne kadar meydanlarda demokrasi nöbeti tutan, meydanları dolduran kardeşlerimizin hepsini saygıyla selamlıyorum. O gece gösterdi ki en büyük gücümüz millî birlik, beraberlik ve kardeşliğimizdir. Bu aziz millet, tanklardan, helikopterlerden yapılan yaylım ateşlerine sadece iman dolu göğüsleriyle "Dur." demiştir, inandığı değerler için canını hiç düşünmeden feda etmiştir. Çok şükür ki "Kefenimizi giyip çıktık bu yola, canımız feda olsun aziz vatanımıza." diyen bir Başkomutanımız vardır. 81 vilayetimizden din, devlet, vatan ve millet müdafaası için canını seve seve veren aziz şehitlerimizin hepsine Allah'tan rahmet, şanlı gazilerimize acil şifalar diliyorum. İster FETÖ ister PKK isterse IŞİD olsun, Türkiye bu zalimlere boyun eğmeyecek kadar kudretlidir, ulusal ve uluslararası her türlü terörle mücadele edebilecek güçtedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden biri ve NATO başta olmak üzere birçok Avrupa kuruluşunun üyesi Türkiye, güvenlik politikasının temellerini iş birliği ve ortaklık politikası üzerine inşa etmiştir. Türkiye, bir yandan uluslararası barış ve istikrarın korunması için ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması, insani yardım gibi konulara önem vermeye devam ederken diğer yandan istikrara katkı amacıyla uluslararası iş birliğinin küresel ölçekte artırılmasıyla ortaklığa, diyaloğa ve yumuşak güce dayalı güvenlik anlayışını giderek ön plana çıkarmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Afrika ortaklık politikamız, kıtada siyasi, ekonomik, ticari, insani yardım, yeniden yapılanma, güvenlik, kamu diplomasisi ve ara buluculuk alanlarında karşılıksız yardımda bulunmayı içermektedir. Afrika'da bölgesel istikrar ve barış için tehdit oluşturan bu gibi insani ve siyasi krizlerin çözümüne ülkemizce askerî katkıda bulunulması politikamızın da bir gereğini oluşturmakta ve bölge halkının refahı için sorunların bir an önce çözümlenmesi amaçlanmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Mali'de 22 Mart 2012'de gerçekleşen askerî darbenin ardından yaşanmaya başlanan siyasi ve sosyal kriz maalesef hâlen devam etmektedir. Sahra, Sahrel bölgesinin ötesinde kıta güvenliğini olumsuz yönde etkileyen ve küresel gündemde öne çıkan bir istikrarsızlık sürecinden geçmektedir. Bu dönemde Mali'nin kuzeyinde çeşitli grupların ayaklanmaları, askerî darbe, terör örgütü El Kaide'yle bağlantılı grupların bazı bölgelerde bağımsızlık ilanı gibi, gerek Mali gerekse Sahraaltı Afrika'da geniş bir coğrafyayı istikrarsızlığa sürüklemekte, bu olaylar yaşanmaktadır.
Söz konusu gelişmeleri müteakip, 6 Aralık 2012 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla onay verilen, Afrika Liderliğinde Mali Uluslararası Destek Misyonu, Mali ordusunun kapasitesinin geliştirilmesi ve ülkenin kuzeyinde yeniden istikrarın tesisine destek sağlamak amacıyla Mali'de konuşlandırılmaya başlanmıştır. İsyancı grupların ülkenin güneyine ilerlemesi üzerine önce Fransız birlikleri Mali'de askerî müdahalede bulunmuştur, sonra da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 25 Nisan 2013 tarihinde aldığı 2100 sayılı Karar'la Mali'de Birleşmiş Milletler Mali Çok Boyutlu Bütünleşik İstikrar Misyonu kurulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir. Birleşmiş Milletler Mali Çok Boyutlu Bütünleşik İstikrar Misyonu, Emniyet Genel Müdürlüğümüze bağlı unsurlarla devam ettirilmektedir.
Ülkede istikrarın sağlanması, ateşkes sürecinin izlenmesi ve desteklenmesi, barışçıl sürecin yol haritasının uygulanması ve ulusal siyasi diyalog sürecine destek sağlanması, Birleşmiş Milletler personeli ve sivillerin korunması, insani yardım faaliyetlerine ve kültürel varlıkların korunmasına destek verilmesi ana görevler olarak tanımlanmaktadır.
2015 yılının Mayıs ayında Bamako'da imzalanan Mali Barış ve Uzlaşı Anlaşması ülkede istikrarın tesisi açısından önemli bir adımı teşkil etmesine rağmen, ülkedeki etnik temelli çatışmalar hâlen devam etmektedir. Son olarak, 19 Temmuzda ülkenin orta kesiminde, Moritanya sınırına yakın Segou kentindeki askerî üsse düzenlenen ve 17 askerin öldüğü saldırının ardından ülkede on günlük süreyle ilan edilen olağanüstü hâl, bu sürenin tamamlanmasının ardından 19 Mart 2017'ye kadar sekiz ay daha uzatılmıştır.
Ülkede hem askerî varlığı hem de siyasal çözüm sürecini hızlandırmaya yönelik bu çabalara rağmen çatışmaların önünü alacak bir çözüm hâlen bulunamamıştır. Türkiye, söz konusu anlaşmanın hayata geçirilmesine yönelik çabalara tam destek vermektedir. Anlaşmanın uygulanması açısından büyük önem taşıyan İzleme Komitesinin 10'uncu toplantısının yapılmış olması çatışmanın tarafları arasında karşılıklı anlayışın devam ettiğini göstermektedir.
Mali'nin istikrarı sadece Batı Afrika bölgesi için değil, tüm Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyası için önem arz etmektedir. Mali'ye bu bağlamda sağladığımız destek sadece aktif dış politikamızla örtüşmekle kalmayıp aynı zamanda Afrika ortaklık politikamızın kararlılığını da ortaya koyacaktır. Mali'nin ve yakın coğrafyasının krizlerden arındırılmasıyla, bölgeyle olan ekonomik ilişkilerimizin de kayda değer bir şekilde canlanacağı düşünülmektedir.
Mali'yle ekonomik ilişkilerimiz günden güne artan bir eğilim içerisindedir. 2015 Ocak-Mart döneminde 4 milyon dolar olan ihracat hacmimiz 2016 yılının aynı döneminde, Ocak-Mart ayında 9 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Mayıs 2015'te haftada 3 olarak başlayan Türk Hava Yolları seferi, Mart 2016'nın sonundan itibaren 5'e yükseltilmiştir.
Demokrasi havarisi ülkeler tarafından ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde verdiği demokrasi mücadelesinde yalnız bırakılsa da dünya barışına katkı sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti var gücüyle her zaman destek olmaya hazırdır.
Bu amaçla, Hükûmetimizce Meclisimize sunulan ve görüşmekte olduğumuz tezkereye onay verilmesini temenni ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)