| Konu: | Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 28.07.2016 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Yine, Sayın Meclise biraz önce arkadaşlarımızın birkaç konuşmada ortaya koydukları bir değerlendirmeyi aktarmak isterim.
Şimdi şöyle bir kaygı var anladığım kadarıyla: Yani Türkiye'de bu yasa çıktığı andan itibaren özellikle Çin dâhil bütün ülkelerdeki mimarlar Türkiye'ye akın edecekler ve mühendisler akın edecekler. Kıymetli milletvekillerimiz, şu anda 4817 sayılı Yasa'nın dışında bu konuda herhangi bir iyileştirme söz konusu değildir, bu bir.
İki; 4817 sayılı Yasa'dan daha kolaylaştırıcı bir durum söz konusu değildir bir iki bürokratik düzeltme haricinde.
Üç; 2015 yılında, büyük projeler dâhil olmak üzere, toplam sadece 117... Bakın, konuştuğumuz zaman her birimiz binlerden, on binlerden, yüz binlerden bahsediyoruz. Bu bizim meselemiz, her birimizin meselesi. 117 mühendise ancak Türkiye'de 2015 yılında çalışma izni verilmiştir. Yani şöyle bir şeyi sadece bizim işlevselliğimizle düşünmeyin, yani gelen her mühendis Türkiye'de izin alacak. Bunun o kadar ağır şartları var ki ve bunun o kadar gerek şartları var ki bunun o kadar kendine ait ücret politikası dâhil kısıtlarımız ve bu kısıtlara uyumluluğumuz söz konusu ki... Ve bu yasa kurulurken yani mimarisi yapılırken, tamamen, kendi istihdam piyasamız, kendi iç piyasamız ve kendi iç çalışanlarımız göz ardı edilmeden yapılmıştır.
Sadece şu rakamı vereceğim, sizin için de çok önemli olduğunu düşündüğüm için ifade etmek istiyorum: Kuzey Marmara Otoyolu'nda... 117 mühendisten bahsettim. Bakın, bu yasa niçin çıkıyor ve niçin oluşturuluyor? Kuzey Marmara Otoyolu'nda yerli 372 mühendis çalışıyor, yabancı 61. Peki, Türkiye'de çalışan toplam yabancı mühendis sayısı kaçtı? 117. Ve yine, Gebze-İzmir Otoyolu'nda 434 mühendis çalışıyor yerli, 46 yabancı mühendis çalışıyor. İfadem şu, bir: Büyük projeler için -ki burada bir korelasyona ihtiyaç var- özellikle uluslararası birtakım teknolojilerin Türkiye'ye aktarılması ve bunların kendi çalışanlarımızla beraber uyumlaştırılmasına ihtiyaç var. İki: Uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye'de daha rahat bir şekilde -çalışanlarla beraber- hareket edebilmesine ihtiyaç var. Özellikle burada söylüyorum: Birtakım teknolojilerin orada uygulanmasından, bunların transfer edilmesine ihtiyaç var. Bu rakam, böyle çok yükseltilebilecek ve Türkiye'de mezun olan... Bizim evlatlarımız bunlar, bunlara istihdam alanı oluşturmak hep beraber bizim temel görevimizdir, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve hükûmetlerimizin temel görevidir. Burada çok bu rakamları toplumun önüne bir istihdam sorunu hâline getirebilecek şekilde değerlendirmemek için bunu ifade etmeye çalışıyorum.
Ve yine şunu söylüyorum: 4817'den farklı, şunun tamamında 4817'nin Çalışma Bakanlığına verdiği yetkilerden farklı -ki biraz sonraki konuşmalarımda da bunu ifade edeceğim- çok büyük bir süreci ortaya koyan bir durumun söz konusu olmadığını tekrar ifade etmek istiyorum. Hani, kamuoyu şöyle bir algı oluşturabilir: Acaba, biz bunu çıkardığımız andan itibaren Çin'den ve dünyanın diğer ülkelerinden akın akın mimar mı gelecek, mühendis mi gelecek? Böyle bir şeyin söz konusu olmayacağını tekrar ifade etmek istiyorum.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Proje bazlı bu izne tabii tutulması daha doğru değil mi Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Zaten öyle.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Ama bakın, bu kanunla Çin'den herhangi bir mimar, bir mühendis...
BAŞKAN - Arkadaşlar, teşekkür ediyoruz, Sayın Bakan, Sayın Yalım...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - 4817'yle de çok rahat bir şekilde hallolur, onu ifade etmeye çalışıyorum.