| Konu: | Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 27.07.2016 |
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, saygıdeğer vatandaşlar; kendi işsizlerimiz dururken yabancıların ülkemizde çalışmasını düzenleyecek kanun tasarısı için söz almış bulunuyorum.
Şu dikkat çekici istatistiği bizi dinleyenlerin dikkatine sunmak isterim: Geçtiğimiz yıl, ülkemizde çalışan yabancıların sayısı tam olarak yüzde 260 oranında artış kaydetmiş ve çalışan sayısı 64 bine ulaşmıştır. AKP'nin on dört yıllık iktidarından sonra, bugün ülkemiz bazı branşlarda kalifiye çalışan bulamamakta ve ihtiyacı yurt dışından sağlamak zorunda kalmıştır. Bu nedenle Hükûmet, acilen, Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK ve üniversitelerle bir araya gelerek ülkemizin ihtiyacı olan alanlarda kendi vatandaşlarımızı eğitmek üzere gerekli önlemleri almak zorundadır. AKP iktidarı, artık muhalefetin uyarılarını dinlemelidir, aksi hâlde bunun acısını yine Türk milleti çekecektir.
Son bir yılda terörle mücadelede verdiğimiz 600'e yakın şehitten sonra, 15 Temmuz gecesinden sonra 246 kardeşimiz daha bugün maalesef aramızda yoktur. Bu darbe girişimini yapan teröristleri lanetliyoruz. Demokrasinin gereği, seçimle gelen Hükûmetlerin seçimle el değiştirmesi, yani sorumlulara hak ettikleri cevabın sandıkta verilmesidir. Ancak bu, her şey sandık demek değildir; özgür basın, ifade hürriyeti, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve hukuk demokrasinin olmazsa olmazıdır.
Dönem dönem bazı iktidarlar, Türk milletine rağmen antidemokratik uygulamalarda bulunsa da ülkemiz ve milletimiz er geç bu anomalilerden kurtulmayı bilmiştir. Bu nedenle, daha birkaç gün önce ortaya çıkan paralel yapının idaresindeki darbe denemesine Türk milleti direnmiş ve "Demokrasiye darbe kabul edilmez." mesajını vermiştir. Artık, zaman temel hak ve hürriyetleri eskisinden de daha çok ileriye götürme zamanıdır; zaman, devlet düşmanı biat kültürüne karşı durma zamanıdır; zaman, hür düşünceyle donatılmış vatan âşığı, milliyetçi nesiller yaratma zamanıdır. Kimseyi ötekileştirmeden ve Türk'e yakışmayan Orta Doğu benzeri manzaralar yaratmadan, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak zorundayız. Bizler, ilkeli olmak ve ülkemizde çirkin, Şark kurnazlıkları taşıyanların karşısında yüksek seciyeli birer Türk gibi durmak zorundayız.
Bugün, beddua ettiğimiz ve bu millete tarifi imkânsız acılar yaşatan o kişi için nihayet Amerika Birleşik Devletleri'ne iade talebinde bulunmuşsunuz. Ayrıca, Bakan Soylu'nun ifadesine göre, o kişinin en son temmuz ayında devletimizden aldığı maaşı da nihayet durdurmuşsunuz. Başka diyecek bir şeyimiz yok "Günaydın!" diyoruz.
Darbeye ilişkin diğer bir detay da darbeye ilişkin istihbaratın MİT tarafından o gün alınması ancak Cumhurbaşkanının ve Başbakanın saat 20.00'de eniştesi ve korumaları vasıtasıyla haberdar edilmesidir. Cumhurbaşkanının çok güvendiği MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın darbeyi Cumhurbaşkanına ve Başbakanına bildirmemesini ben açıkçası izah edemiyorum. Bu nedenle, acilen bir düzenleme yapılmalı ve kurulacak iletişim kanallarıyla devlete ve millete yönelik tehditler anlık olarak devlet sinir sistemine yayılarak gerekli önlemlerin bir an önce alınması sağlanmalıdır çünkü bu darbe teşebbüsünün mağduru tektir ve o da yüce Türk milletidir. Bu yüzden, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, artık herkes birlik, beraberlik dilini kullanmaya devam etmeli, yanlışlardan çıkaracağımız derslerle parlamenter sistemimizi güçlendirmeliyiz.
Ayrıca, paralel devlet yapılanması tümüyle adaletin önüne çıkarılırken masum, suçsuz ve günahsız insanların mağdur edilmemesi lazımdır.
Bir diğer önemli nokta ise, şerefli Türk askeri ile Peygamber ocağı Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış terör örgütü FETÖ'nün asker kılıklı teröristlerini de karıştırmamamız lazım.
Konuşmama son verirken yüce Türk milletini ve Türkiye Büyük Millet Meclisini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)