GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:116
Tarih:20.07.2016

MEHMET ALİ PULCU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclisin acemisi olduğumuz için biraz geç kaldık.

Tabii, bugün, şöyle bir teknik giriş yapayım: 403 sıra sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı'nın birinci bölümü üzerine şahsım adına söz almış bulunuyor, bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bu girişi yapmaktan dolayı mutluyum çünkü beş gün önce çok ciddi, alçakça bir teşebbüse milletiyle, vekiliyle topluca karşı çıktık. Bu çatı altında böyle bir kanun tasarısının bu soğukkanlılıkla konuşulması yarınlar için çok ümitvar olmamızı sağlıyor. Eğer o teşebbüs, o alçak teşebbüs başarılı olmuş olsaydı bugün çok tatsız durumlar altında olacaktık.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Konuşamayacaktık.

MEHMET ALİ PULCU (Devamla) - Onun için, ben "Beni çiğnemeden...", "Özgür irademi çiğnetmem." diye sokaklara çıkan, parti grubu gözetmeden bütün aziz milletimize ve burası bombalanırken "Burada olalım ve millî iradeyi koruyalım." diyen bütün gruplara çok teşekkür ediyorum. Ümidim, bu dayanışmanın, bu karşılıklı anlayışın yarınlarımız için de bize ışık tutmasıdır. Bu konuda konuşma yapan bütün arkadaşların buna işaret etmesinden de ayrıca mutluluk duyuyorum.

Yarınlar -şimdi farkında değiliz- bu geceyi çok özel yazacak, milletin iradesine sahip çıktığı bu altın günleri altın harflerle yazacak, sıcağı sıcağına farkında değiliz.

Arkadaşlar, biraz önce, 61 yaşında, gazi olmuş, ismini de vereyim size, bir hanımefendiyi ziyaret ettik, Mine Özer. Dediklerini okuyorum kayıttan: "Benim küçücük çocuklarım var. Onlara bir vatan kalsın diye ölmeye razıydım. O gençlerin ölmesini istemiyordum, çok da üzüldüm. Orada şehit olmak vardı, maalesef o şansı kaçırdım. Ben Cumhurbaşkanına oy verdim, Cumhurbaşkanına güvendim, onu seviyorum, bizi koruması için ona böyle bir görev verdik, şimdi bizim onu korumamız gerekiyor, amenna fakat şunu da söyleyeyim -61 yaşındaki Mine Özer ablamızın ifadesidir- eğer Sayın Kılıçdaroğlu Başbakan olsaydı, o zaman böyle bir ihtilal olsaydı ben yine o meydanda olur, o ihtilale karşı çıkardım." (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

Bir anekdot da 28 yaşındaki bir delikanlının, onun da 2 kızı varmış. Dedi ki: "Eğer meydanlara çıkmasaydım kızlarımın yüzüne bakamazdım. Çıksak, başarısız olsak derdim ki kızım, yarınlarınız için sokağa çıktım, başaramadım ama elimden geleni yaptım. Şimdi diyorum ki çıktık ve yarınlarınızı bugünlük kurtardık." Bu vatandaşların vekilleri olarak bu asil davranışlara kulak vermemizi, Mecliste kanun tasarılarında -gruplarda çalışıyoruz- arkadaşların her türlü eleştirilerini açık yapmasını, birbirimizi anlayışla karşılamamızı, en ağır hakaretimizin birbirimize "Kem söz sahibine aittir." demeden öteye geçmemesini ümit ediyorum. Sık sık bu anekdotları hatırlayarak burada bu aziz millete layık çalışmalar yaparak yarınlarımızı aydınlatmamızı arzu ediyorum.

Dolayısıyla, bu Uluslararası İşgücü Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde yapılan çalışmalara katkı veren bütün arkadaşlara yaptıkları katkılardan dolayı çok teşekkür ediyorum. Bugünleri unutmamamız adına, bu gazilerin hatıralarını kaydetmemizi ve bu hatıraların ışığı altında burada daha derli toplu çalışmalar yapmamızı arzu eder, hepinize saygılar sunarım. Bu da böyle bir kanun tasarısı savunması oldu.

Çok teşekkür ederim hepinize. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)