GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:116
Tarih:20.07.2016

AK PARTİ GRUBU ADINA SALİH FIRAT (Adıyaman) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı'yla ilgili AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, 15 Temmuz akşamı ülkemizin geleceğine vurulmak istenen ve bütün milletimizin tek vücut olarak bertaraf ettiği darbe girişimini lanetliyorum. Demokrasiye inanan ve bu uğurda şehit olan bütün vatandaşlarımıza ve polislerimize Allah'tan rahmet diliyor, milletimizi onurlu duruşundan dolayı saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uluslararası ticarette yaşanan serbestleşme, iş gücü piyasalarının da küreselleşmesini etkilemiştir. Ülkelerin ekonomik yapılarını uluslararası ekonomik ilişkilere açmaları ve uluslararası ekonomiye entegre olma çabaları, küresel ticaretin artması ve üretim faktörlerinin mobilitesi, herhangi bir ülkedeki iş gücü piyasasını diğer ülkelerdeki iş gücü piyasalarına bağımlı hâle getirmiştir. İş gücü piyasalarının küreselleşmesiyle ortaya çıkan bu etkileşim, uluslararası hareketliliği serbest olan sermaye bakımından farklı ülkelerdeki iş gücünün açık rekabete sunulduğu tek bir uluslararası iş gücü piyasası oluşturmuştur. Bu ortamda küresel iş gücü piyasası ile ulusal iş gücü piyasası arasındaki etkileşim de her geçen gün artmaktadır. Bu süreçte, nitelikli ve kaliteli iş gücünün bilgi ve tecrübesinin ülkemize kazandırılması, ulusal iş gücümüze değer katması açısından çok önemlidir.

İşte bu tespitten sonra da burada hepimize önemli bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Bu sorumluluk çerçevesinde, özellikle son yıllarda artan bu etkileşim nedeniyle çalışma hayatımızda da birtakım yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Küresel ekonomiye doğrudan etki eden uluslararası nitelikli iş gücünden en üst düzeyde yararlanılması için Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı hazırlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; günümüz dünyasında ekonomik kalkınmanın en önemli ögesi yetişmiş insan gücüdür. Uluslararası mecrada rekabet edebilirliğin artırılmasında yüksek nitelikli, yetişmiş beyin gücünden yararlanılmasının önemi büyüktür. Bütün ülkeler uluslararası rekabette üstünlük sağlamak için yetişmiş iş gücünü çekebilme yarışına girmişlerdir. Sadece bunun için politika ve stratejiler geliştirilmektedir. Yine sadece bu nedenle yeni düzenlemeler yapmakta ve bu iş gücünden yararlanmak için kolaylaştırıcı uygulamalar getirmektedirler.

Yüksek nitelikli ve yetenekli iş gücü üretim maliyetlerini düşürmekte, verimlilikte artış sağlamakta ve ekonomik büyümede en temel taşlardan biri olarak değerlendirilmektedir. Artık hepimizin bildiği bu küresel rekabet ortamında biz de hem sahip olduğumuz nitelikli insan gücünü değerlendirebilmek hem de uluslararası nitelikli insan gücünden en yüksek düzeyde yararlanabilmek için bu yeni düzenlemeyi huzurunuza getirdik.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu düzenlemeyi yaparken elbette ki bölgesel olarak değişen ekonomik dengeleri ve olayları da dikkate aldık. Ülkemiz göç hareketleri açısından kaynak ülkeyken yıllar itibarıyla geçiş ülkesi, son yıllarda da artan ekonomik gücü ve ülkemize gelen yabancı yatırımlar dolayısıyla hedef ülke konumuna gelmiştir.

Son on yılda çalışma izni başvuruları katlanarak artmış ve hâlen 165 farklı ülkeden çalışma amaçlı başvuru alınmaktadır. Bu kapsamda, ulusal ve uluslararası mevzuata ve uygulamalara uyumlu, ülkemizin ihtiyaçlarına uygun uluslararası iş gücü politikasının belirlenmesini içeren, nitelikli yabancı yatırımcılar ve nitelikli iş gücü açısından ülkemizin çekim merkezi olmasına katkı sunan, yabancıların istihdam edilmesinde objektif yaklaşımla uygulama birliği sağlayan yeni bir kanun düzenlemesi yapılmıştır.

Tasarı Komisyonumuzda görüşülürken muhalefet vekillerimizin bazı önerileri olmuştur. Önerisi olan milletvekillerimizle daha sonra tekrar görüşmeler yapılarak ve önerileri de dikkate alınarak çalışmalarımızı tamamladık. Zannediyorum büyük bir mutabakatla ülkemize ve çalışma hayatımıza yeni bir düzenlemeyi de kazandırmış olacağız.

Tasarımız altı bölümden oluşmaktadır.

Birinci Bölüm'de kanunun amacı, kapsamı içerisinde geçen bazı kavramlar tanımlanmaktadır. Turkuaz kart, bağımsız çalışma izni, süresiz çalışma izni, yabancı istihdamı, çalışma izni muafiyeti ve kanuni çalışma izni süresi tanımlarına ilk kez bu kanunda yer verilmektedir.

İkinci Bölüm'de uluslararası iş gücü politikalarının esas ve usulleri belirlenmektedir.

Üçüncü Bölüm'de genel kural olarak kanun kapsamındaki yabancılara çalışmaya başlamadan önce çalışma izni alma yükümlülüğü getirilmektedir.

Dördüncü Bölüm istisnaları düzenlemektedir.

Beşinci Bölüm'de çalışma izni kararlarına karşı idari itiraz ve yargı yolu ile bildirim yükümlülükleri düzenlenmektedir.

Altıncı Bölüm ise kanunun uygulanmasına ilişkin çeşitli hükümleri içermektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin sonunda, 15 Temmuz günü ülkemizin birlik, beraberliğini, Başkomutanımızı, Gazi Meclisimizi hedef alan girişimi bir kez daha lanetliyorum; bu uğurda hayatını kaybeden demokrasi şehitlerine Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz ne zaman ülkemiz için hayırlı işler yapmaya kalksak bu şer çetesi, bu FETÖ örgütü sürekli önümüze engeller çıkarmaktadır. Nitekim, hepinizin malumu, biliyorsunuz, 2013 yılının başında dönemin Başbakanı, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'de kırk yıldır var olan, çatışmalı bir süreçle devam eden Kürt sorunu üzerine çözüm sürecini gündeme getirmişti. Çözüm süreci gündeme getirildikten sonra bu şer çetesi, FETÖ çetesi "Acaba ben ne yaparım da Türkiye'de bu çözüm sürecini bozarım?" diye çabalara girmeye başladı. İlk önce Mayıs 2013'te Gezi sürecini, Gezi kalkışmasını destekledi. Ondan Türkiye'de bir şey elde edemeyeceğini anlayınca 17-25 Aralık darbe süreçlerini gündeme getirdi. Keza yine, şu an görüyoruz ki özellikle Türkiye'mizin Güneydoğu Bölgesi'nde ve Doğu Bölgesi'nde devletimizin, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli Silahlı Kuvvetlerimiz, bunların çoğu paralel terör örgütünün, FETÖ örgütünün üyeleriymiş. 2'nci Ordu Komutanlığından, Bolu Komando İndirme Tugayından tutun da o bölgede görev alan diğer bütün askerî güçlerin içine sızmış olan bu şer çetesi zaman zaman provokatif hareketler yapmıştır. Hatta ve hatta, biliyorsunuz, Uludere'deki katliamda bile... Bugün eğer geriye dönüp inceleyecek olursak o katliamı bile bilerek yaptıkları ortaya çıkmıştır, Türkiye Cumhuriyeti'nde barış ortamı sağlanmasın diye.

Yine çözüm sürecinde, biliyorsunuz, o süreç içerisinde, çatışmasız ortamda PKK örgüt üyelerinin yurdu terk etmesi gerekirken bunların çabasıyla, bunların engellemesiyle "Türkiye size ne verdi de gidiyorsunuz? Türkiye size ne verdi de silahı bırakıyorsunuz?" diye provoke edildiler ve tekrar Türkiye'de kalmaları, Türkiye'ye dönmeleri sağlandı bunlar tarafından. Yine bölgemizde bunların silah depolamalarına, bunların oradaki çukurları açmalarına göz yumdular.

Yani şunu görmek gerekiyor arkadaşlar: Bu FETÖ örgütü aslında şu anda oluşan bir örgüt değildir, bu örgütün temeli 1980'lerden önce atılmaya başlamıştır, 1980 darbesinden sonra gene devam etmiştir. Nihayetinde, 1999'daki Ecevit iktidarı döneminde bile bunların Türkiye'deki siyaset sahnesinde rol aldıkları, oraya yuvalandıkları, Türkiye'deki bütün kurumlara mikrop tarzında sızdıkları ortaya çıkmıştır. İşte, bugün de sepsis tarzında bütün damarlarımıza invaze eden bu mikropları temizlemek Hükûmetimizin görevidir. Halkımız ve milletimiz müsterih olsun, biz tüm bu mikropları temizleyene kadar, sonuna kadar bu müdahaleye devam edeceğiz, bunları artık Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)