| Konu: | Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 14.07.2016 |
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Aziz Türk milleti, saygıdeğer milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz tasarının 6'ncı maddesine dair olarak vermiş olduğumuz önergemiz hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Gazi Meclisi saygılarımla selamlarım.
Saygıdeğer milletvekilleri, tasarının bu 6'ncı maddesiyle birinci olarak, İcra ve İflas Kanunu'nda yapılan bu değişikliklerin yürürlük tarihinden sonra yapılan iflas erteleme talepleri hakkında uygulanması; ikinci olarak, derdest olan dosyalarda kayyum olarak atanan kişilerin on gün içinde adli yargı adalet komisyonuna bildirilmesi; üçüncü olarak da, üçten fazla dosyada görevi devam eden kayyumlara yeni görev verilmemesi öngörülmektedir.
Dün, yine, bu kanunun müzakereleri esnasında 2'nci madde çerçevesinde yaptığım konuşmada da belirttiğim gibi, iflas erteleme müessesesi, AKP iktidarı döneminde 2003 yılında ödemede zorluk çeken şirketlerin ve kooperatiflerin bu durumda üzerine gelen özellikle bankalar ve finans kuruluşlarının baskılarından kurtulabilmesi için, onları zor durumdan kurtarmak için getirilmiş bir düzenleme olmakla birlikte ne yazık ki özellikle piyasada bu müessesenin suistimal edilmesi sonucunda -dün de pek çok hatip etti- şimdiye kadar binlerce şirketin iflas erteleme talebi ve bunların önemli bir çoğunluğunun da iflas erteleme talebinin kabulüyle neticelenmiş. Bu yönüyle de bir taraftan doğru sonuçlar doğurmakla birlikte, öbür taraftan da ne yazık ki bu müessesenin sıkça istismar edilmesinden dolayı birilerinin, bazı firmaların iflas erteleme müessesesini istismar etmesi suretiyle âdeta bunu bir borç ödememe aracı olarak kullanmasıyla sonuçlanmış durumda.
Şimdi, bir benzetme yaparsak: Bir hasta var ve gerçekten canıyla boğuşuyor. O anlamda, biz, bu hastayı hayata döndürmeye gayret etmek durumundayken daha şimdiden morgunu tespit ediyoruz, daha şimdiden cenaze namazını nerede kılacağız diye camisini tespit ediyoruz; böyle bir durumla karşı karşıyayız. Dolayısıyla, ekonomimiz ne yazık ki içi hava dolu bir balon gibi ve bu anlamda firmalarımız gerçekten zor durumdalar.
Dün de ifade ettim, Türkiye'de ilk 500'de yer alan pek çok firmamız ne yazık ki özellikle yıllardır ödemelerini düzgün, dürüst bir şekilde yapıyor olmalarına rağmen ekonomik koşullardaki sıkıntılardan dolayı, iktidarın yanlış ekonomik, sosyal, siyasi ve dış politik stratejilerinden ve siyasetinden dolayı zor durumda kalmak suretiyle bu müesseseye müracaat etmek zorunda kalıyorlar. Burada, bizim için önemli olan ve özellikle altını çizerek vurguladığımız husus şu: İktidar partisi iflas erteleme müessesine ilişkin bu düzenlemeleri yaparken bir taraftan gerçekten zor durumda olan, dolayısıyla, iflas erteleme talebi sayesinde ekonomik varlığını ve devamlılığını sürdürebilecek durumda olan şirketleri, kooperatifleri korumak suretiyle onların üzerine âdeta üşüşen başta bankalar olmak üzere finans kurumlarının bu gaddarlıklarından korumaya çalışmalı elbette ama diğer taraftan da bunu istismar eden şirketlerin, bunu istismar eden kooperatiflerin böyle bir iflas erteleme talebini mahkemenin kabul yönünde karara bağlamasıyla birlikte onun ticari etkileşim içinde bulunduğu onlarca, yüzlerce firmanın, dürüst hareket eden, güven ilkesine dayalı hareket eden, basiretli bir tacir gibi hareket eden ama piyasa koşullarından dolayı zor durumda bulunan şirketlerin de bu çerçevede onlardan dolayı kendilerinin iflas erteleme talep edecek durumlara; dolayısıyla, bu çerçevede, mağdur olmalarına yol açacak durumlara gelmesini engelleyecek tedbirlerin de ikisini aynı anda almak durumunda yani bunların tamamı, işin açıkçası, istihdam üreten, katma değer üreten, ekmek veren şirketler. Bunu istismar eden ile bunu gerçekten kullanmak durumunda olan iki ayrı firmayı aynı muameleye tabi tutmak hakkaniyetli, adaletli bir durum değil. Dolayısıyla, iktidarı elinde bulunduran siyasi parti bu konuda furkan olmak durumunda, hak ile batılı, doğru ile yanlışı birbirinden ayırmak durumunda.
Bu çerçevede, vermiş olduğumuz önergemizin kabulünü talep ediyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)