GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:111
Tarih:12.07.2016

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Cumhuriyet kurulduğundan bu yana doksan üç yıl geçti. Bu doksan üç yıl süresince bu ülkeden çeşitli hükûmetler geldi geçti ama doksan üç yıl boyunca hiçbir zaman Almanya Parlamentosu, sözde soykırımı onaylama cesaretini gösteremedi. Buraya gelip hem suçlu hem güçlü, kendi yaptıklarınızı bir muhalefet ağzıyla bize anlatmaya çalışıyorsunuz. Size cevap vermek isterdim ama söylediklerinizin bütününe baktığımda cehalet dolu yani eğitimle alınacak bir cehalet söz konusu, hangi birine cevap vereceğim. Onun için işime bakmak istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bravo, tebrik ederim (!) Buna da cahil cesareti denir.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Beyler, 2011 senesinde Tayyip Bey, her yerde "Bıçak kemiğe dayandı, artık Esad'a savaş açmak üzereyiz." demişti. Biz de o zaman demiştik ki 2011'de, bu Parlamentoda... Beyefendi de o zaman yine grup başkan vekiliydi, "Türk dış politikasını bir doktor mu konuşacak?" diye sormuştu. Bugün alsın o konuşma metinlerini okusunlar, ne demişsek çıkmış. Bizim dış politikada doktorlarımızın bilgisi bile sizin Dışişleri Bakanınızı yüze katlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, değerli arkadaşlar, savaş lafı, mermi gibidir, siyasetçinin ağzından bir kere çıktı mı onu uygulamak zorundasınız. Eğer ağzınızdan lider olarak savaş lafı çıkmış ve uygulayamıyorsanız o zaman itibarsızlaşırsınız ve nitekim itibarınızı yok ettiniz. İsrail'de itibarınızı yok ettiniz, Rusya'da itibarınızı yok ettiniz. Geçenlerde el altından Mısır'a haber gönderdiniz, reddedildiniz, henüz Mısır kabul etmedi; itibarınızı yok ettiniz. Bakın göreceksiniz, yakında Esad'dan da özür dileyeceksiniz. Bugün Rusya'yı ve İsrail'i burada aslanlar gibi savunanlar ve televizyondaki sözcüleriniz, dönüp ertesi gün Esad'ı da savunmaya başlayacak.

Değerli arkadaşlar, bizim karşı olduğumuz, sizin barışmanız falan değil, bizim karşı olduğumuz, sözde barışlar; bizim karşı olduğumuz, barışların arkasındaki gizli barış anlaşmaları; bizim karşı olduğumuz, siz barış yaparken bir bakanınızın petrol şirketinin çıkarlarının İsrail masasında görüşülmesidir; biz buna karşıyız.

Şimdi, Türk dış politikasında "komploculuk" diye bir şey yoktur fakat Adalet ve Kalkınma Partisinin uyguladığı dış politikalar, ne yazık ki uluslararası alanda Türkiye'yi bir komplocu pozisyonuna düşürmüştür. Yani, kibirli zihniyetinizin oluşturduğu dış politikanız tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Sakın, bizim sizin fiyaskolarınız nedeniyle sevindiğimizi düşünmeyin, tam aksine üzülüyoruz çünkü neticede dış dünyada Türk milletini temsil ediyorsunuz, öyle zannediyorlar. Millî ve yerli bir muhalefet olarak bu düştüğünüz durumdan üzgünüz.

Kalkmışsınız Türkiye'ye ve dünyaya nizamat vereceksiniz. Biraz önce arkadaşım da söyledi, Suudi Arabistan'la Katar'la iç içesiniz, demokrasisi mi var? Irak'ta insanlar, Müslümanlar katledildi, sesiniz çıktı mı? Bakın, İngiltere, raporu açıkladı, İngiltere'nin açıkladığı rapora göre, Irak'a haksız yere saldırılmış. Hava sahasını açtığınız için vicdanınız sızlıyor mu, sızlamıyor mu şu anda? Hadi bakalım onu söyleyin siz. Müslümanlar, sizin buradan kaldırdığınız uçaklarla öldürüldü orada.

Şimdi, Saddam gibi gaza geldiniz Esad konusunda, Batılılar arkanızdan çekilecek. Sayın Metiner'le bir televizyon programında karşılaşmıştım. Aynı gün, tezkereyi geçirdiğiniz gün ben o televizyon programında dedim ki: "Sizin arkanızdan çekilecekler, Saddam'la baş başa kalacaksınız." Nitekim öyle oldu.

Şimdi, değerli arkadaşlar, her sabah Türkiye, dehşete uyanıyor sizin yönetiminizde, umutlarımızın çıtası iyiden iyiye düştü.

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - 150 Azeri önderini Ruslara nasıl öldürttünüz ondan da bahset.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Radikal İslamcı cani çetesi IŞİD ve ırkçı bölücü katiller sürüsü PKK'nın metropollerimizde katliam yapmadıkları günleri kâr sayıyoruz. Şehit sayımızın çok az olduğu günlere âdeta şükrediyoruz. Ancak, defakto olarak yürütmeye el koymuş olan Cumhurbaşkanı, Türk milletine daha umutsuz günler yaşatmaya kararlı gözüküyor. Felaketlerinde büyük pay sahibi olduğu Suriyelilerin Türkiye vatandaşı yapılabileceğine ilişkin açıklaması işte bu türden.

Değerli üyeler, Cumhurbaşkanının bu açıklamasından beri uykularım kaçıyor çünkü Türkiye'ye sığınmış Suriyelilerin, bir zaman parçasına yayılarak Türkiye vatandaşlığına alınması demek, Türk milletinin bu topraklardaki varlığına kastetmek demektir. Sonu, çocuklarımızın bu topraklardaki geleceğini yok edecek zincirleme bir tahrip sürecini tetikleyecek demektir. Ne dediğimi bilerek söylüyorum, bu kararın, IŞİD canileri, PKK katillerinin yarattığı acı ve keder tablosundan daha çok acı yaşatacağını göreceğiz bunu yaparsanız. İnanın, bu en karanlık dehşet ve yıkım tablosu bile bize bu tür bir kararın alınmasından çok daha zarar vermez.

Biz, AKP iktidarının "stratejik derinlik" adı altında yürütülmüş stratejik bozgun politikalarının kurbanı olan 3 milyon Suriyeliyi sözde vicdan adına vatandaş yaptığımız anda, mensubu olduğumuz Türk milletine en büyük vicdansızlığı yapmış olacağız. Genç kuşakların geleceklerini karartırken, gelecek kuşaklara bir gelecek alanı dahi bırakmayacağız. Ben burada, gelecekte bu kararın suç ortağı olmadığımızı söylemek için konuşuyorum. Gelecek kuşakların, Türk milletinin esenlik ve refah umutlarını ilelebet berhava edecek bu yıkım kararı uygulanırsa eğer, başta CHP olmak üzere Meclis çatısı altında "Buna karşı çıkanlar varmış." desinler diye konuşuyorum.

Değerli üyeler, gerekçelerimi peş peşe açıklayacağım ama bunlara geçmeden önce hemen bir noktayı açıklığa kavuşturmak istiyorum. Şimdi, AKP'nin yine televizyonlara doluşan medya silahşorları, "Yetmez ama Evet"çiler sahneye çıktılar Suriyelilere vatandaşlık statüsü verilmesini destekliyorlar, karşı çıkanları ise her zamanki adice basitlikleriyle "Irkçı" diye yaftalamaya çalışıyorlar. Bu ucuz yaklaşımın sahipleri benim umurumda bile değil.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Çok kalitelisiniz, çok kalitelisiniz, tebrik ederim(!)

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Açıkça haykırıyorum: Suriyelilere vatandaşlık verilmesine karşı çıkmamızın ırkçılıkla ilişkilendirilmesine çalışanlar şerefsizdir.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Çok kalitelisiniz, tebrik ederim(!)

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Bizim, Suriyelilere vatandaşlık verilmesine karşı çıkmamızın tek bir gerekçesi vardır; o da bizi buraya gönderen Türk milletinin refahı ve esenliğini sağlamaktır. (CHP sıralarından alkışlar) Irkçılık bir millete olan düşmanlıksa eğer, Türk milletinin düşmanları ırkçıdır arkadaşlar. Siz, Türk milletine düşmansınız.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Müthiş bir başlangıç!

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne diyorsun sen be!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Ben, Cumhurbaşkanı ve Davutoğlu'nun feci dış politikasının kurbanı olan Suriyelilerin bu topraklarda misafir edilmelerini ahlaki ve vicdani bir siyasi sorumluluk addediyorum.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - İyice zırvaladın ya!

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Senin mantığını sevsinler!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Buna itirazımız yok ancak bu sorumluluğun, geri dönüşü olmayan felaket süreçlerini tetikleyecek uygulamalara dönüştürülmesini kabul edemem, hiçbirimiz edemeyiz. Neden? İlk olarak, 3 milyon Suriyelinin Türk vatandaşlığına kabul edilmesi, sarayın kontrolünde yürütülmeye ve AKP Grubuna bırakılamaz da onun için kabul edemeyiz.

Bakın, dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa değişikliği eğer 367'nin altında bir oyla kabul edilseydi, referanduma gidilecekti. Türkiye'ye 3 milyon insanın kabul edilmesi, dokunulmazlıklardan daha mı az önemlidir arkadaşlar?

Şimdi, bakınız, İngiltere'de referandum yapıldı ve oradaki konu neydi biliyor musunuz? İngiltere'ye yerleşecek insanlarla ilgiliydi. O yüzden, İngilizler "AB'ye hayır." dediler. Şimdi, burada, televizyonlarda karşımıza çıkıp hiçbiriniz tartışma cesareti gösteremiyorsunuz. Geliyorsunuz kapalı kapılar arkasında ya da birtakım "doçent", "profesör" görünümlü AKP sözcülerini öne sürüyorsunuz, bizi muhatap etmeye kalkıyorsunuz.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Cahillerle tartışmıyoruz, cahillerle!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Gelin, bu meseleleri televizyonların önünde, milletin önünde milletin meselelerini tartışalım.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Cahillerle tartışmıyoruz!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Bu milletten niye korkuyorsunuz? Bu gerçeklerin öğrenilmesinden niye korkuyorsunuz? Gelin o...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ya, ne korkması ya, 10 seçimdir sandığa gömülüyorsunuz, hâlâ "Milletten korkuyorsunuz." diyorsun ya!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Şimdi, bu kadar insanı almak bir an önce...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hangi seçimi kazandınız ya? Ne anlattınız da kazandınız seçimi?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Millete ne anlattınız da kazandınız seçimi? Ne anlatıyorsun sen? Hayret bir şey ya!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Arkadaşlar, bu kadar insanı almak demek, Türkiye'yi ekonomik olarak otuz yıl geriye götürmek demektir.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Hangi argümanla seçim kazandın, hangi projenle kazandın?

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - SGK'nın 28 milyar dolar olan açığını 30 milyara çıkarmak demektir.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne yaptın da kazandın seçimi?

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Eğitimde korkunç yıkımlara sebep olacaksınız.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Kuru konuşuyorsun ya!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Türk milletinin AKP iktidarları tarafından zaten iyice aşındırılmış uyum unsurları ortadan kalkarken yeni ve baş edilmesi çok zor gerilim faktörlerini devreye sokuyorsunuz. İnsanların birbirlerinin vatandaşı değil, kurdu oldukları bir düzen yaratıyorsunuz.

Üçüncü olarak: Suriyelilerin dinsel fanatizm eğilimleri Türkiye'de zaten iyiden iyiye gerilen sekülariteyi tamamen yok edecektir ve insanları birbirine düşüreceksiniz.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Çok cahilsiniz, çok.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bugüne kadar yaptığınız her şeyin yanlış olduğunu Sayın Cumhurbaşkanı ikrar ediyor. Herkesten özür dileyip duran sizsiniz. Eleştirince niçin alınıyorsunuz anlamıyorum. Onun için, biz, masum Suriyelilerin acı çekmesini istemeyiz. Ancak bizim önceliğimiz ve sorumluluğumuz şüphesiz Türk milletine karşıdır. Bu konuda ısrarcı olduğumu düşünebilirsiniz. Doğrudur, ısrarcıyım. Bir felaketi önlemeye çalışıyorum. Böyle bir vatandaşlar topluluğunun nasıl bir Anayasa ortaya çıkaracağını bir düşünün bakalım. Anayasası olmayan bir devle... Hatta devleti yıktınız. Anayasası olmayan devlet olmaz. Anayasayı askıya alıp devleti yıktınız, yetmedi şimdi Türk milletini yok etmeye çalışıyorsunuz. İzin verirsek namerdiz. (CHP sıralarından alkışlar)