| Konu: | Ülkemizde bulunan mülteci ve göçmenlere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi haberleriyle ilgili gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 12.07.2016 |
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu arada Sayın Bakan, size de teşekkür ederim; bir gündem dışı aldık, inanın bir saat rötarla başladık.
Evet, Sayın Divan, sayın milletvekili arkadaşlarım ve de bizi izleyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, hatta bizi izleyen Bosna'daki bütün vatandaşlarımız; bundan yirmi bir yıl önce Bosna'da yapılan katliamda ölenleri, bütün vatandaşları saygı ve sevgiyle anıyoruz ve de katliamı gerçekleştirenleri son derece kınıyoruz. Buradan, Saffet kardeşimi de yaptığı güzel konuşmadan dolayı tebrik ediyorum.
Evet, değerli milletvekilleri ve de bizi izleyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları; benim yapacak olduğum konuşma, bu Meclisi, milletvekillerini hem de en önemlisi bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ilgilendirmektedir. Nedir? Şu anda, önümüzdeki günlerde gündeme gelecek olan, özellikle Sayın Cumhurbaşkanının gündeme getirdiği Suriyeli mültecilere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilme konusudur.
Evet, ilk önce şunu bir değerlendirelim: Şu anda misafirimiz olan yaklaşık 3-4 milyon arasında Suriyeli vatandaş bulunmaktadır ve de bunların 2 ila 3 milyon civarı da reşit durumda olan, 18 yaş üzerindeki oy kullanabilecek olan kişilerdir. Bu misafirlerimize AKP Hükûmetinin, Sayın Cumhurbaşkanının oy devşirmesi adına Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmek istenmektedir ama vatandaşlık verilmek istenen kitlenin ilk önce neler yaptığını bir görelim: Bundan birkaç ay önce Antep'te ev sahibini öldüren Suriyelilerdi; unutmayınız. Aynı şekilde, iki gün önce veya üç gün önce Hatay Reyhanlı'da bomba düzeneği kurarken, bomba düzeneği hazırlarken patlatılıp da, patlayıp da kendilerini öldüren yine Suriyelilerdi, hatta en kötüsü ceplerinden AFAD kartı çıktı. Aynı şekilde, devam ediyorum, iki gün önce, cumartesi gecesi Konya'da, Beyşehir'de bir gencimizi maalesef, katleden yine Suriyelilerdi. Devam edelim, Atatürk Havalimanı'nda 44 vatandaşımızın ölmesine sebep olanlar yine Suriye'den gelenler. Bununla birlikte, bir tek orada 44 kişi elbette ki ölmedi -şehitlerimiz de var, güvenlik görevlilerimiz de var, polislerimiz de var, turistlerimiz de var- ekonomimize vurulan darbe yine oradan gelenler tarafından yapıldı ve de bu gelen misafirlerimize vatandaşlık vermek istiyorsunuz. Diyorsunuz ki, Sayın Cumhurbaşkanı aynen şunu söylüyor: "Gelen kişiler oldukça yüksek seviyede kültürlü vesaire." Bakın, yine AFAD'ın verdiği raporlardan sizlere örnek vereceğim: Gelen kişilerin -bakın özellikle altını çizerek söylüyorum- yüzde 23'ü okuryazar bile değil, yüzde 27'si ilkokul mezunu; yaklaşık yüzde 50'si ilkokul mezunu veya okuryazar değil. Yüzde 28'i ortaokul mezunu, yüzde 15'i lise mezunu, sadece yüzde 7'si üniversite mezunu. Diyorsunuz ki: "Biz bunlardan yararlanacağız."
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları; bizim işçiye veya memura veya okumuşa ihtiyacımız yok; bizim, üniversiteyi bitirmiş, bu kadar çok, 600 binin üzerinde öğretmenimiz atama bekliyor, o kadar doktorumuz atama bekliyor, bu kadar mühendisimiz atama bekliyor. Onun için, bizim kesinlikle, bundan kırk yıl önce Almanya'nın işçiye ihtiyacı olduğu için bizleri çağırdığından dolayı bizim işçiye vesaireye ihtiyacımız yok, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının işe ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanı, sizler diyorsunuz ki özellikle Varşova'dan gelirken "Gelen Suriyelilere TOKİ'den ev vereceğiz." Ey Cumhurbaşkanı, benim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımın evi yok, evi olmayan yüz binlerce insan var. Siz TOKİ'deki boş evleri bu vatandaşlarımıza verin ilk önce. (CHP sıralarından alkışlar)
Bununla birlikte...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 700 bin ev yaptık, 700 bin.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Belli, verdiğiniz belli. Ondan dolayı bir sürü vatandaş Uşak'ta, Afyon'da, Denizli'de evsiz Beyefendi. Bunu da sakın unutmayın.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - 700 bin ev yaptık, vatandaşımıza verdik.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Bizim birçok vatandaşımız okumuş durumdadır. Bizim kesinlikle ihtiyacımız yoktur.
Gelelim en önemli konuya. Siz her seferinde diyorsunuz ya "Vatandaşa gidelim, millete gidelim." Buyurun, size hodri meydan, sineyimillete gidelim. Gelin, milletimize soralım: "Suriyelilere vatandaşlık verilsin mi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilsin mi, verilmesin mi?" Gelin, milletimize soralım, korkmayın, çekinmeden referanduma gidelim. Böylelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, birlikte yaşayacak olduğu kişileri belirlesin.
Hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)