GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:110
Tarih:30.06.2016

BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tasarının yürürlük maddesine geldik ve biz tüm tartışmalar boyunca tasarının Anayasa'ya aykırılığını tekrarladık ve anlattık sizlere ve tüm tekrarlarımızda adalet dedik, eşitlik dedik, çoğulculuk dedik ama siz ısrarla hiçbirini duymadınız. Aylardır sizden çıkan, sizin yarattığınız, yaptığınız ve izlediğiniz politikalar sonucu bu ülkede sadece kaos, hukuksuzluk ve susturma, yok etme politikalarınızı izledi Türkiye ve bugün Türkiye bütün bunların, bütün bu politikaların acısını yaşıyor. Her gün ülkenin bir tarafında canlar yanıyor, her gün bombalar patlıyor ne yazık ki.

Bu ülke son bir yılda iki başbakan gördü, daha önce de birçok başbakanımız oldu ama bu iki başbakan döneminde öncelikle Van'ın orta yerinde beyaz Toroslardan bahseden Sayın Davutoğlu'nun söyleminden sonra gerçekten beyaz Torosların yerini başka araçlar aldı ama ülkede her gün cinayetler işlendi, suçlar işlendi, bombalar patladı yine Ankara'nın orta yerinde, Suruç'ta, Diyarbakır'da ve daha birçok yerde. "Elimizde canlı bomba listesi var ama eyleme geçmeden hareket edemiyoruz." dedi ve daha birkaç gün önce yine Atatürk Havalimanı'nı havaya uçurdular, onlarca insan yaşamını yitirdi ve onlarcası, yüzlercesi yaralandı. "Orada güvenlik zafiyeti yok." diyen bir Başbakanımız var ve bugün de bir açılışta "Bayram havası yaşıyoruz." söylemini ne yazık ki çok talihsiz bir ifadeyle kullandı. Bütün bunlar aslında bu başbakanlar döneminde bir yıldır nasıl bir kaos politikası ve felaketler silsilesiyle yönetildiğimizin de açık bir kanıtıdır.

Biz sorumluluk almalısınız diyoruz, siz "Öncelikle bizim tasarılarımız ve yasalarımız." diyorsunuz. Adım adım her gün diktatörlüğe giden yolları döşüyorsunuz. Evet, tasarı yürürlüğe girecek ve böylece Türkiye yargıdaki siyasallaşma, adaletten uzaklaşma, hukuk düzenini oluşturan her ne varsa tüm bu değerlerden nasıl uzaklaştığını görecek ve siz de bunu tescillemiş olacaksınız bu yasanın yürürlüğe girmesiyle. Üst yargıda AKP kadrolaşması büyük ölçüde tamamlanıyor. Hukuk çevreleri, vatandaşlar ve bizler de artık bu yargının da hukuk birimi olacağını, sizlerin hukuk birimi ve hukuk komisyonu olacağını düşünüyoruz ve biliyoruz.

Yine, az önceki hatibin de bahsettiği gibi tasarının hiçbir yerinde olmayan gizli bir sonuç daha var. Tasarının yürürlüğe girmesiyle YSK üyelikleri de boşalacak. Tasarıyla 6'sı Yargıtay, 5'i Danıştay genel kurulları tarafından seçilecek YSK üyeleri tamamen düşmüş olacak. Şimdi, böylesi bir sonuçla, iktidardaki bir siyasi partinin kadrosundan oluşacak olan YSK, zaten bizler açısından yeterince tartışılan Yargıtay ve Danıştay üyelikleri daha meşruluğunu ispatlayamamışken ayrı bir meşruiyet sorunu doğuracak. Anayasa'da yasama bölümü içinde yer alan YSK, yalnız seçimlerin genel yönetim ve denetimini yürüten bir kurul değildir. Yargıtay ve Danıştayın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, seçimlerin yargısal denetimini de sağlayan karma, egemen bir üst yargı mercisidir YSK. Belirttiğim gibi, bir siyasi partinin -kendi kadrosunu- Türkiye'deki tüm siyasi partilerin seçim güvenliği, siyasi geleceği hakkında da karar verecek olması diktatörlük değil de nedir? Bu durum siyasetin iktidar lehine ama demokrasi aleyhine şekillenecek olması, siyasetin nefes alamaz hâle gelmesi, farklılıkların yok edilme tehlikesiyle de açıkça yüz yüze olduğunun başka bir göstergesidir.

Yine, bu tasarıyla 3 maddeye gizlenmiş ve başka bir yasayla düzenlenmesine ihtiyaç dahi duyulmayan DGM'leri geri getirmiş oluyorsunuz. Doksan yıldır bu özel yetkili mahkemeler hiçbir zaman gerçek anlamda zaten kaldırılmamıştı, kısa bir süre kaldırmıştınız ki 17-25 Aralık operasyonları oldu. Yani, silahın namlusu size dokununca hemen geri getirme ihtiyacı duydunuz ve daha kötü bir düzenlemeyle getirdiniz.

İşte, bu tasarının bütün genel kurgusu budur. Yani, sadece sizi koruyan bir model yaratıyorsunuz ve açıkça, yarattığınız bu model de ülkeyi yönetemediğinizi, yönetimde acze düştüğünüzü açıkça gösteriyor. Yönetemiyorsunuz bu ülkeyi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Devamla) - Türkiye AKP seçmeninden ibaret değildir. Şu an çoğunluk gücüne dayanarak diğer herkesi yok etmeye çalışmak, baskı kurmak sadece yönetememek olarak tarif edilebilir. Hukuk hepimizi bağlar ve bu halk size hukuktan ayrılmanız için yetki vermedi diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)