GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:110
Tarih:30.06.2016

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun tasarısının 34'üncü maddesi üzerinde Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, içinde bulunduğumuz nokta şudur: Hükûmet, yaptığı bu düzenlemelerle hukuk devletine son veriyor, hukuk devletini rafa kaldırıyor. Bunun sonucunda bir dizi yasa karşımıza çıkmaktadır. Yüksek yargıda, son beş yılda, bu tasarıyla birlikte 3 tane kapsamlı değişikliğe gidilmiş olacak. Her 3 düzenleme de birbiriyle çelişkiler barındırmaktadır. Konjonktürel gelişmelere göre Hükûmet kendi iktidarını sağlamlaştırmak için hukuk devleti olmanın asgari ilkelerini bile yerle yeksan etmektedir. Aceleyle, telaşla hazırlanmış, doğru dürüst kimseye danışılmamış ve belirli bir siyasi amaca yönelik olarak yapılmış bu yasa değişiklikleri Türkiye'de hukuk devletinin ve demokrasinin büyük ölçüde yaralanmasına sebebiyet vermektedir.

Değerli milletvekilleri, partimiz ne olursa olsun, ister muhalefet partisi ister iktidar partisi olsun, Türkiye'de hukuk devletini ortadan kaldıracak olan, demokrasiyi ortadan kaldıracak olan bu trende, bu yasalar dizisine karşı durmak gerekir, hukuk adına, demokrasi adına karşı çıkmamız gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, tasarının Danıştay ve Yargıtay üzerinde yapmaya çalıştığı kapsamlı operasyonel düzenlemelere baktığımızda, Anayasa'nın 2'nci maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine, 9'uncu maddesinde ifade edilen mahkemelerin bağımsızlığı ilkesine, 138'inci maddede belirtilen hâkimlerin bağımsızlığı ilkesine, 139'uncu maddede belirtilen hâkimlik ve savcılık teminatı, 154 ve 155'inci maddelerle düzenlenen Yargıtay ve Danıştayla ilgili hükümlere aykırılık teşkil etmektedir.

Burada baktığımız zaman, AKP Hükûmetinin şöyle bir argümanı var: "Efendim, biz yaptık, Anayasa'ya uygundur." Değerli milletvekilleri, şimdi, Anayasa'ya uygunluk konusunda az önce belirttik, Anayasa'ya uygun değil, tasarının birçok maddesi Anayasa'ya aykırıdır, Anayasa'nın ruhuna da açıkça aykırıdır çünkü Anayasa'da yüksek yargının bağımsızlığı, hâkim bağımsızlığı, tarafsızlığıyla güvence altına alınmıştır. Ama diyelim ki Anayasa'da böyle bir şey yok ve Anayasa'ya tamamen uygundur, ancak şunu da biliyoruz ki: Anayasa'ya şekil bakımından uygun bir yasa yapmak aslında hukuk devleti bakımından yeterli değildir çünkü burada amaç sadece şeklen uygunluk değildir, aynı zamanda Anayasa'nın ruhuna uygun olması gerekmektedir. Yapılacak düzenlemelerin esasen hukuk devleti ilkelerine uygun olması gerekir.

Değerli milletvekilleri, hukuk devletinin asli amaçlarından birisi nedir? İktidarın hukuk sınırları içinde kalmasını sağlamaktır. Yaptığımız yasalar iktidarın hukuk sınırları içinde kalmasını sağlayamıyorsa, tahakkümü önleyemiyorsa, istediği kadar şeklen Anayasa'ya uygun olsa da hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Burada önemli olan, yaptığımız düzenlemeler hukuk devleti ilkelerine uygun mudur değil midir, ona bakmamız gerekir.

Değerli milletvekilleri, son olarak bir alıntıyla konuşmamı tamamlamak istiyorum. Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucularından ve başkanlarından olan siyaset felsefecisi James Madison 18'inci yüzyılda şöyle demektedir: "Bütün iktidarın; yasama, yürütme ve yargının tek bir elde toplanması, ister babadan oğula geçme yoluyla olsun, ister kendi kendini atama yoluyla olsun, ister seçimle işbaşına gelmek yoluyla olsun, despotizmi yani istibdat rejimini ortaya çıkarır." Maalesef, Madison'un 18'inci yüzyılda söylediği bu sözler, bugünkü Türkiye'yi konu alırsak dikkate almamız gereken önemli sözlerdir.

Değerli milletvekilleri, bütün gücün tek bir elde; yasamanın, yürütmenin, yargının tek bir elde toplanması despotizmin ta kendisidir. Bugün Türkiye'de rejimin adı da bu nedenle "demokrasi" olamaz. Anayasa'da "hukuk devleti", "demokrasi", "özgürlükler" gibi kavramların, ilkelerin bulunması yalnız başına bir şey ifade etmez. Bu nedenle yurttaşlarımızın hukukunu, devlet ile yurttaş arasındaki hukuku ve hükûmetlerin denetlenebilmesini mümkün kılacak nitelikli bir hukuk devleti ilkesini mümkün kılmak, parti gözetmeksizin bütün milletvekillerinin asli görevidir.

Bu vesileyle, ben de bütün Müslüman âleminin Ramazan Bayramı'nı kutluyor, bu bayramın barışa, sevgiye ve huzura vesile olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)