| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 30.06.2016 |
ŞENAL SARIHAN (Ankara) - Değerli Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, çalışan arkadaşlar ve basın emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, gerçekten, dün ve bugün, hatta bir gün öncesinden başlayarak bu yasa üzerinde, tasarı üzerinde görüşlerimizi bildirdik. Genel olarak da -özellikle muhalefet partilerinden, diğer partilerden herhangi bir söylem gündeme gelmediği için Komisyon dışındaki görüşlerini bilmiyoruz- arkadaşlarımız da görüşlerini ifade ettiler. Kanımca bu madde, şu anda üzerinde duracağımız 30'uncu madde bu tasarının ruhunu ifade eden bir madde. Çünkü diyoruz ki: Yapılmakta olan şey yargıyı tamamen yanlı hâle getirmektir. Siz baştan sona yargı üzerinde yaptığınız değişikliklerle, önce atamalarla -bunlar yetmiyor- yasa değişiklikleriyle tamamen iktidara bağlı bir yasa, yargıçlar grubu oluşturmaya çalışıyorsunuz.
Şimdi, 30'uncu madde şunu yapıyor: Bu yargıçlara, seçilmiş yargıçlara, seçilmiş savcılara özel yetkiler veriyor. Bunu nasıl veriyor? Geçmişte, burada dün konuşan bir arkadaşımız olağanüstü dönemde çektiği sıkıntılardan söz etti. Bizim cephemizde de bu sıkıntılara tanıklık etmiş olan arkadaşlar var; MHP'de var, CHP'de, HDP'de ve AKP'de. Hepimiz şunlardan şikâyetçi olduk: Sıkıyönetim mahkemelerinden şikâyetçi olduk, devlet güvenlik mahkemelerinden şikâyetçi olduk, olağanüstü mahkemelerden şikâyetçi olduk. Çünkü dedik ki: Bu mahkemeler özel yetkilendirilmiş mahkemelerdir. Yargılamak istedikleri kişilere karşı, özel olarak iktidarın ya da iktidarı elinde tutan hangi güç varsa bu gücün emrinde hareket etmektedirler. Doğal yargıç değildirler, doğal mahkeme değildirler; bağımsızlıklarından söz etmek mümkün değil.
Şimdi ne yapıyoruz arkadaşlar bu maddeyle? Biraz önce Burcu arkadaşım ayrıntılarıyla sunmaya çalıştı; bir ilin savcısını ve bir ilin yargıcını o ile bağlı ilçelerdeki bütün savcılardan ve bütün yargıçlardan daha üstün bir yere koyuyoruz. Diyoruz ki: O ilçelerdeki savcılar yetersizdir, ilçelerdeki yargıçlar yetersizdir, deneyimsizdir. Bırakınız onları, maddenin gerekçesi okunduğunda görülüyor, ilçelerdeki polis teşkilatı da güçsüzdür, yetersizdir. Yetişkin elemanlar, alanında bilgili ve donanımlı olan kamu görevlileri buralarda görev alamazlar. E, biz ne yapalım? En üstün, en yetkili gibi gördüğümüz -Niye? İle atamış olduğumuz için- bu üç alandaki kişiye de özel bir görev veriyoruz. Bu görevi de hangi gerekçeyle veriyoruz? Daha çok, örgüt suçları gibi gördüğümüz, siyasi nitelikli diye ifade edebileceğimiz suçlarla sınırlı olmak üzere. Oysa burada da başka bir ayrım yapıyoruz. Sanki suçluların arasında katiller, dolandırıcılar, ihaleye fesat karıştıranlar, bütün bunlar daha hafif yargıçlar tarafından, daha az bilgili yargıçlar tarafından yargılanabilirler ya da savcılar tarafından haklarında düzenleme yapılabilir ama bu gruptaki, özel gruptaki, devletin düşmanı diye nitelendirdiğimiz -ayırmadan- bu grupla ilgili olarak ise biz özel bir yargılama getiririz.
Değerli arkadaşlarım, şimdi siz kaç ilimiz varsa o kadar ile bir özel mahkeme kuruyorsunuz, özel yetkili mahkeme kuruyorsunuz, özel yetkili savcılık kuruyorsunuz, özel yetkili emniyet görevlileri hazırlamış, biçimlemiş oluyorsunuz. Bu, hukuka aykırıdır. Hukukun üstünlüğü diye ifade ettiğimiz şey, bütün sözleşmelerde ve kendi iç hukukumuzda da öncelikle hakkaniyeti, eşitliği önemser. Hani, o adalet ve adil olma dediğimiz kavramlar, bu, hukukun üstünlüğü kavramı içinde insan onurunu korur. Şimdi biz, insan onurunu da korumayan, insan haklarını da herhangi bir biçimde gözetmeyen ve yıllardır hepimizin, bakınız, dört yan, dört parti grubunun da şiddetle ve yüksek sesle, belki farklı nedenlerle "Aman ha, özel yetkili ya da DGM gibi mahkemeler olmasın." çığlıklarımızı şimdi biz bütün illerimize birer özel yetkili mahkeme, savcılık ve emniyet teşkilatına, bütün güçleri onlara yüklediğimiz bir örgütlenmeye teslim ediyoruz.
Hayırlı olsun diyemiyorum, keşke hayırlı olabilse, keşke farklı bir tutum olabilseydi. (CHP sıralarından alkışlar)