GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:110
Tarih:30.06.2016

EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliyorum ki iktidar partisinin içerisinde birçok sayın milletvekili muhalefetin İç Tüzük'ten kaynaklanan grup önerisi verme hakkını, sözlü sorularını, önerge verme hakkını Meclisin işlerliği için geçerli bir durum olarak görmüyor. Muhalefet haklı bir talep dile getirse, o sayın milletvekili vicdanında bunu hissetse dahi "hayır" deme alışkanlığının bir gereği olarak buna, bu önergeye karşı çıkıyor. Biliyoruz ki bu durum bizim önergemizde de tekrarlanacak, aksi bir beklentimiz yok, "hayır" diyeceğiniz ortada. Ama, ben sizlerden şunu rica ediyorum: "Hayır" dediklerinizi biliyoruz da hiç dünden bugüne kadar "evet" dediğiniz kanunlara bir baktınız mı? Nelere "evet" demişsiniz, bir incelediniz mi? "Evet" dediğiniz kanunlar noktasında Türkiye hangi sıkıntılar, hangi sorunlar yaşamış, bir baktınız mı?

Bir örnek var önümüzde: Biliyoruz, bu yasaya da "evet" diyeceksiniz. Ne diyor bu yasa? Birçok hükmü var ama bir tanesi: Yargıtayda 516 olan üye sayısını 200'e, Danıştayda 195 olan üye sayısını da 90'a düşüreceksiniz. Kısaca belirtmek gerekirse bu yolla bir yapıyı, cemaati yargıdan tasfiye edeceksiniz. Yani, size göre paralel yapıyı yargıdan temizlemek için üye sayılarıyla oynamak, bunları değiştirmek lazım.

Peki, durum nasıl oluştu, nasıl geldik bu duruma, yargı sizin iddianıza göre, bu duruma nasıl geldi? Şimdi, bakalım, sayın milletvekilleri, 2011 yılında AKP'li milletvekillerinin kabul oylarıyla Yargıtayın 250 olan üye sayısı 387'ye, Danıştayın 95 olan üye sayısı da 156'ya çıkarıldı. Bu düzenleme neden yapıldı o tarihte, hatırlayalım. Yargıtayda ve Danıştayda biat etmeyen, hukuku uygulayan üyelere karşı Yargıtayı ve Danıştayı ele geçirmek adına o gün kol kola yürünen, bugünün düşmanı olan cemaatle birlikte bir organizasyon kuruldu, bir kanun çıkarıldı ve bu kanunla da Yargıtay ve Danıştayın yapısında bir oynama yapıldı. Hatırlayalım o günkü hukuksuzlukları, hatırlayalım Balyoz davasını, Ergenekon'u ve benzeri davaları. O hukuksuzlukları Yargıtayda tescil edecek üyelere ihtiyaç vardı, o üyeleri kurmak adına 2011 yılında o kanuna AKP'li milletvekilleri "evet" dedi. Danıştayda haksız atamalara, rant kararlarına karşı çıkmayacak üyelere ihtiyaç vardı ve 2011 yılında bu kanun çıkarıldı. Peki, 2014 yılına gelindi, ne oldu? Bu kez, az önce söylediğim gibi, 2011 yılında kurulmuş olan yapıyı bu sefer değiştirmek için yeniden bir kanun çıkarıldı. Yine bu kanun da AKP'li üyelerin oylarıyla çıkarıldı, yine bu sefer de Yargıtay ve Danıştayın üye sayısı artırıldı, yapı yine değiştirilemedi.

Şimdi, önergelere "hayır" diyorsunuz ama "evet" dediğiniz kanunlar da ortada. Üzülerek söylüyorum ama muhalefete koşulsuz "hayır", önünüze konan her yasa tasarısına da koşulsuz "evet" diyerek bunu siz yaptınız sayın milletvekilleri. Yani, bu suça ortak oldunuz.

Şimdi, paralel yapıyı ayıklama iddiası, cemaati ayıklama iddiası ama yargıyı ele geçirme gayesiyle tekrardan Meclise benzeri bir yasayla geldiniz, yine koşulsuz "evet" diyeceksiniz. Fark etmiyor musunuz, sayıyı artırın, sorun; indirin, sorun, bir türlü çözüme kavuşturamıyorsunuz. Çünkü, problem sayıyı artırmakta, indirmekte değil; sorun, zihniyette, sorun amacınızda. Amacınız, hukuk devleti inşa etmek olmayıp yargıyı ele geçirmek olduğu zaman hiçbir şekilde sorun çözülemiyor, katlanarak artıyor.

Bir an için haklı olduğunuzu düşünüyorum; hukuku dinlemeyen, başka odaklardan emir, talimat alan bir yapıyı tasfiye edeceğinizi düşünelim. Yargıtaydan, Danıştaydan alacaksınız, ilk derece mahkemelerine atayacaksınız. Peki, iddianız haklıysa bile, hukuk tanımaz bu insanların, savcıların, hâkimlerin ilk derece mahkemelerinde görev alması ne kadar sağlıklı? Niye sistemin içinde tutuyorsunuz? Sorunu çözmek mi istiyorsunuz? Ama bu yolla çözemiyorsunuz. Benden size bir tavsiye, bir öneri: Ergenekon gibi, Balyoz gibi bir yapının aktif rol aldığı davalarda kanunsuzluğa, hukuksuzluğa açık olarak imza atmış kişiler tespitli, belli. Bunlar hakkında etkin bir soruşturma yapın, bunları sadece Yargıtayda, Danıştayda değil, hukukun dışına çıkaracak, sistemin dışına çıkaracak bir soruşturma yapın ve hukuku, hukuk devletini böyle inşa etmeye çalışın ama sadece dosyanın hâkim ve savcılarını değil, savcı olmadan da davanın savcılığını üstlenmiş, onlara talimatları vermiş kişileri de araştırın. (CHP sıralarından alkışlar) Yapabiliyorsanız paralel yapıyı yargıdan, paralel yapıyı o gün kullanmaya çalışanları da içinizden ayıklayın ve temizleyin. (CHP sıralarından alkışlar) İşte o zaman, hukuk devletini inşa eder, o zaman da böyle yasaları günaşırı Meclise getirmek zorunda kalmazsınız.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)