| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 30.06.2016 |
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yargıçlar siyasetten, çıkardan etkilenmeksizin objektif ve tarafsız olarak görevlerini yapıp karar verirlerse hukuka güven sağlanır, eğer hür iradeleriyle karar verirlerse hukuk devletinden söz edilebilir. Yargıçlar siyasal iktidarın baskısı yüzünden hür iradeleriyle karar veremezlerse, iktidarın talepleri doğrultusunda karar vermek zorunda kalırlarsa o zaman yargı siyasallaşmış olur, o zaman hukuk devletinden söz edemeyiz ve yargının siyasallaşması demek hukuk devletinin katledilmesi demektir. (CHP sıralarından alkışlar)
Siz bu tasarıyla yüksek yargı üyesi hâkimlerin görev süresini on iki yılla sınırlayıp onların yeniden seçilmelerine, ikinci kez seçilmelerine engel koyuyorsunuz. Görev süresi on iki yılla sınırlanan yüksek yargı üyesi hâkimler, eğer emeklilik yaşı dolmamışlarsa görev sürelerinin sonunda Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki mahkemelere kürsü hâkimi olarak atanacaklar. Şimdi, bu konumdaki bir yüksek yargı üyesi hâkimi düşünün, görev süresinin bitiminde eğer emeklilik yaşı dolmamışsa mecburen bundan sonrasını düşünerek hareket etmek zorunda kalacaktır çünkü siz işinize gelmeyen bir karar verildiğinde, bu kararı veren yüksek yargı üyesi hâkimi, görev süresinin bitiminde eğer emekliliği dolmamışsa sürgün yeri olarak tabir edilen mahkemelere kürsü hâkimi olarak atayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar) İşte bu yüzden, yüksek yargı üyesi olan hâkim hukuka ve vicdani kanaatine göre değil, AKP iktidarının isteğine göre karar vermek zorunda kalacak.
Siz bu yasa tasarısıyla hâkimlik teminatını yerle yeksan edeceksiniz. Hukuk fakültesini bitirip idealistçe hâkim, savcı olmak isteyenler için yazılı ve sözlü sınav koyuyorsunuz, çok güzel ama diyorsunuz ki: "Yazılı sınav yüzde 60, sözlü sınav yüzde 40 dikkate alınacak." Sözlü sınav nedir Allah aşkınıza? Ben söyleyeyim, AKP'ye yakın olan heyetin subjektif kriterlere göre hâkim adaylarını mesleğe kabulüdür yani başka bir deyişle AKP'ye yakın olan hâkim adaylarının hâkim olmasıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü yazılı sınavdan çok yüksek puan almış bile olsa hâkim adayı, sözlü sınavı geçemezse mesleğe kabul olmayacaktır.
Son zamanlarda sayenizde kayyumluk en popüler mesleklerden biri oldu. Şirketin birine kayyum olarak atıyorsunuz ve ne hikmetse kayyum atanan şirketlerin hemen hepsi batıyor. Bu tasarıyla o kayyumlara da bir koruma kılıfı getiriyorsunuz. Şirketleri kasten batırılan şirket sahipleri devlete karşı tazminat davası açabilecek, tazminat alabilecek ancak devlet, kayyuma sadece görevi kötüye kullanma suçundan hüküm giymişse rücu ettirebilecek. Böylece, AKP yandaş olan kayyuma da büyük bir koruma getirmiş oluyor bu yasa tasarısıyla.
İktidara geldiğiniz günden beri kendinizden olmayan herkesi ötekileştiren, dışlayan, sizi desteklemeyenleri, sizi eleştirenleri, sizden olmayanları ayrıştıran AKP Hükûmeti, bu tasarıyla yüksek yargıda kendisi gibi düşünmeyen, kendisinin isteği doğrultusunda karar vermeyen yüksek yargı üyesi hâkimleri tasfiyeyi amaçlamaktadır. Ben size asrın lideri, cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini hatırlatmak istiyorum. Büyük Önder ne diyor biliyor musunuz, sizlere ta 1920'lerden seslenmiş, bugünleri görerek seslenmiş: "Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet hâlinde varlığı kabul olunmaz." Onun bu sözlerini örnek almanızı diliyorum.
Hepinize saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)