| Konu: | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 30.06.2016 |
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Aziz Türk milleti, saygıdeğer milletvekilleri; 400 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 25'inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına vermiş olduğumuz önergemiz hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, işbu maddeyle, hâkim ve savcılar için kanun yolu değerlendirme formu, daha başka bir ifadesiyle, tabiri caizse bir karne uygulaması getirilmektedir.
Esasen bu karne uygulaması yeni bir düzenleme de değildir; daha önce de olan, fakat AKP döneminde kaldırılan ve aradan çok da fazla bir zaman geçmediği hâlde, bugün, şimdi ve yine AKP döneminde yeniden getirilen bir düzenlemeden söz ediyoruz. Bu karne uygulaması şayet adaleti yani en önemli kamu hizmetini yerine getirmekte olanların vermiş oldukları adalet hizmetinin daha kaliteli, daha yerinde, daha isabetli olması için objektif olarak, adaletli bir şekilde uygulanacaksa bu ilk bakışta, bu çerçevede "Doğru, isabetli, desteklenebilir." şeklinde değerlendirilebilir ama bu karne uygulaması bu amaçlara matuf olarak değil de adalet hizmetini yerine getirenlere türlü adaletsizlikler yapmak üzere, bu yönüyle yargının siyasallaşması amacına yönelik olarak, daha açık bir ifadeyle yargı üzerindeki siyasi tahakkümün daha da artırılması amacına yönelik uygulanacaksa, bu yönüyle son derece sakıncalı sonuçlar doğurabilecek bir mahiyet arz etmektedir. Dolayısıyla, şimdiye kadar olduğu gibi biz önergemizi bu maddenin tasarıdan çıkarılması şeklinde verdik ama daha önce de ifade ettiğim gibi, bir parmak çoğunluğu demokrasimiz var, ondan dolayı bizim önergemizin kuvvetle muhtemel reddedileceğini ve bu maddenin bu şekilde yasalaşacağını tahmin ederek söylüyorum. Dolayısıyla, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak sorumlu siyaset anlayışımızın gereğiyle bu maddenin uygulamasını da hassasiyetle takip edeceğiz. Çünkü burada hâkimlerimiz, savcılarımız bu çerçevede karnelendirilirken, notlandırılırken adaleti tesis etmekle görevli bu hâkimlerin, savcıların herkesten önce kendilerine karşı adaletli yaklaşılması gerekiyor.
Şimdi, karne demişken, bir de bu karne müessesesini getiren AKP iktidarının karnesine bakma ihtiyacı da duyuyoruz. Adaletten başlayarak AKP iktidarının da tıpkı burada, bu tasarıda getirildiği gibi -"çok iyi", "iyi", "orta" ve "zayıf" şeklinde dört ayrı puanlama var bu 25'inci madde çerçevesinde- karnesine baktığımızda öyle "çok iyi" not alabilecek bir şey görmüyoruz biz işin açıkçası. (AK PARTİ sıralarından "Millet görüyor, millet!" sesi) İşte, biz de onları ifade ediyoruz zaten, neler iyi, neler kötü. İyi olanlar mutlaka vardır, ondan dolayı "Milletimizden destek alıyoruz." diyebilirsiniz ama bunu da ifade edeyim, gerçekte bu çok da öyle değildir. Ama, bir de zayıflarına bakmak lazım.
Şimdi, adaletle ilgili bir kanunu şu anda müzakere ediyoruz, görüşüyoruz. Hep söylüyoruz, buraya çıkan hemen hemen tüm konuşmacılar altını önemle çiziyorlar, çok önemli olduğu için altını çiziyorlar. Yargıya güven endeksinde en fazla duyabildiğimiz rakam yüzde 30'u geçmiyor bu dönemde ama yüzde 11'lere kadar yargıya güven endeksi... E, şimdi, demek ki yargıdaki karnemiz çok da iyi değil o yönüyle. Ekonomide bazı makroekonomik verilerin rakamlar itibarıyla iyi olduğu sunulsa da alana çıktığınızda, sahadaki gerçek durum o değil. İşsizlik oranlarının arttığı, kalkınmanın daraldığı bir dönemde bu da öyle çok da iyi değil. Dolayısıyla, bizim muradımız şudur: Gerçekten, AKP'nin Hükûmette kaldığı müddetçe tüm karnesi baştan aşağı "çok iyi" olsun ama öyle değil. Dolayısıyla "orta"ların "iyi", "iyi"lerin "çok iyi" olması bakımından biz burada söz söylüyoruz, eleştiri getiriyoruz, öneride bulunuyoruz.
Bunların da dikkate alınmasını, bu çerçevede de işbu önergemizin kabulünü talep ediyor, hepinizi ve Gazi Meclisi bir kere daha saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)