| Konu: | Elâzığ Milletvekili Tahir Öztürk'ün, 26 Haziran Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması dolayısıyla |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 30.06.2016 |
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri...
LEVENT GÖK (Ankara) - Efendim, siz bu tarafları hiç görmüyorsunuz yani bu taraflara bakalım.
BAŞKAN - Kimseye fırsat vermiyorsunuz ki Sayın Gök yani ne yapalım ancak sizi görebiliyoruz böylesine.
LEVENT GÖK (Ankara) - Ama biz hangi olayın nereye varacağını biliyoruz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Sayın Ala, buyurun.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Saygıdeğer Milletvekilimiz Tahir Bey'in gündem dışı konuşmasına cevaben terör olaylarıyla ilgili yüce Meclisi bilgilendirmek üzere söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimizi minnetle anıyorum.
28 Haziran Salı günü Atatürk Havalimanı'ndaki terör eylemlerinde hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bundan önceki terör saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Rabb'imden rahmet diliyorum.
Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; İstanbul'da meydana gelen bombalı intihar saldırısında şu ana kadar 9'u Türk olmak üzere 4'ü yabancı, toplam 13 kişi gözaltına alındı. Canlı bomba intihar eylemini gerçekleştiren 3 kişiden 1'isinin kimliği ve uyruğu belirlendi. Ölü sayısı 43, buna intihar bombacısı 3 kişi dâhil değildir, şu anda hastanede yatan 94 kişi. Bu 43 kişiden 19'u yabancıdır.
Olayın seyri hakkında kısaca bilgi arz etmek istiyorum: Bir taksiyle gelmişlerdir, 3 kişi. Bir terörist Dış Hatlar Geliş Terminali'ne doğru gitmekteyken polis tarafından durdurulmak istenmiş, polise ateş açarak bu terörist yaralamış, ardından otoparkın merdivenlerinden aşağıya inerek kendini patlatmıştır. İkinci ve üçüncü terörist ise Dış Hatlar giriş katına girer girmez etrafa ateş ederek ters istikametlere koşmuşlar çünkü bariyerleri ve oradan girişin aksi takdirde mümkün olmadığını biliyorlar ve birisi kendini orada patlatmış, polis tarafından vurulmuş, yerdeyken kendini patlatmıştır. Üçüncü terörist de yine panikle aşağıya doğru koşarak orada kendini patlatmış.
Kullanılan patlayıcılar RDX, TNT, PETN karışımı fabrikasyon tipi patlayıcılardır. Bunları şunun için söylüyorum: Bu işin uzmanı olanlar bunların, bu bilgilerin çok önemli olduğunu, buralardan çok önemli hususlara varılabileceğini bilirler. O bakımdan, yüce Meclisteki milletvekillerimizin de bu detaylara bir miktar sahip olmalarında yarar var.
Yani konu da bu çerçevede, değerli milletvekilleri, çok kapsamlı ve detaylı olarak soruşturulmakta, bağlantılar tespit edilmekte. Tabii, bu olay olduktan sonra kişilerin geriye yönelik olarak araştırma ve soruşturmalarında örgütün bütün irtibatları ortaya çıkarılacaktır. Bütün şu ana kadar elde ettiğimiz bilgiler, belgeler ve bulgular bu saldırıyı DAEŞ terör örgütünün gerçekleştirdiği yönünde tahminleri kuvvetlendirmektedir, emareler onu göstermektedir. Ama soruşturma neticelenince daha berrak bir biçimde kesin olarak söylenecektir.
Değerli milletvekilleri, gerçekten dünya yeni bir çağda ve organize terör saldırılarıyla her ülke yüz yüze gelebilmekte, karşılaşmaktadır. Daha yakın dönemde Amerika Birleşik Devletleri'nde, Paris'te, Almanya'da, Brüksel'de, Rusya'da, çeşitli ülkelerde, her yerde bu tür saldırılar bu DEAŞ terör örgütü ya da başka organizasyonlar tarafından yapılmaktadır. Türkiye, hem PKK terör örgütü hem DHKP-C hem DEAŞ terör örgütüyle ve diğer terör örgütleriyle -birlikte kurdukları, yardımlaşarak Türkiye'yi hedef aldıkları bir dönemde- kararlılıkla mücadele etmektedir.
Değerli milletvekilleri, dünyada da -bu ulus- küresel teröre karşı en fazla mücadele eden ve çok ciddi bir biçimde yansımaları ortaya çıkaran, sonuçları ortaya çıkaran bir ülkedir Türkiye. Dünden itibaren bütün Amerika Birleşik Devletleri'nden İngiltere'ye kadar, Almanya'dan Hollanda'ya kadar, Fransa'ya kadar içişleri bakanları, yetkilileri, üst düzey güvenlik biriminden yetkili olanlar gerek telefon ederek gerek mesaj göndererek bu acıyı, bu sıkıntıyı bizlerle paylaşmışlardır, benimle de paylaşmışlardır ve kendilerine -ben de- artık biz sürekli söylüyorduk bu sıkıntıyı. Çünkü biz bu bölgede yaşıyoruz, yanı başımızda bir ülke tamamen istikrarsızlık içerisine sürüklendi ve bu Suriye'de, Suriye'deki topraklar çeşitli terör örgütlerinin yaşam alanı hâline dönüştü. O bakımdan burada birlikte bu soruna çözüm aramalıyız. "Sadece benim ülkeme teröristler gelmesin." demek yeterli değildir. "Eğer bir ülke yanarsa dumanı bize gelmesin." politikası bir işe yaramaz. Onun için, gelin, orada o yangını söndürelim diye resmî toplantılarda, Paris'te yaptığımız toplantıda -ki bütün içişleri bakanları oradaydı Avrupa Birliğinin daha önceki dönemde- orada da çok açık bir biçimde bunu dile getirmiştim. Yani "Meseleyi kökünde, yerinde uluslararası güçler olarak, devletler olarak vaziyet edip bir sükûnete erdirmemiz gerekir yoksa bu dumanını bırakın ateş herkesi yakar." demiştik. Irak'taki durumları biliyorsunuz. Onun için, buralarda ortaya çıkan bu kaotik durumdan gerek Türkiye'nin gerekse diğer ülkelerin de dünyanın da en az etkilenmesi için Türkiye üzerine düşeni gerçekten yapmaktadır. O nedenle de bu konuda çeşitli uluslararası toplantılarda ve platformlarda Türkiye'nin hakkı teslim edilmektedir.
Değerli milletvekilleri, bakınız, bugüne kadar 145 ülkeden 50.177 kişiye biz Türkiye'ye giriş yasağı koyduk, bunu karşılıklı istihbarat alışverişiyle yapıyoruz. 145 ülkeyle bu alışverişi yapmışız ve 50.177 kişiye Türkiye'ye giriş yasağı koymuşuz, sırf Suriye ve Irak'taki bu terör ortamlarıyla ilgili, bu terör faaliyetleriyle ilgili bir sorun olmasın diye. Sınır dışı edilen, 98 ülkeden 3.603 kişi sınır dışı edilmiştir. Bazı ülkeler, bizim bu aldığımız tedbirler neticesinde yasalarını değiştirmek zorunda kaldılar. Yani bazılarını biz buradan gönderdik, mesela İsveç'e gönderdik ve o aile, aynı aile, on beş gün sonra bu sefer deniz yoluyla geldi Türkiye'ye; yine yakaladık, kendilerini ikaz ettik. Yani Türkiye, gerçekten...
Bu göç sorununa ilişkin aldığımız tedbirler, biliyorsunuz, Batı'ya göç de engellendi, Türkiye'ye göç de o nispette başka ülkelerden kontrol altına alınıyor. Dolayısıyla, yani Suriye dışındaki göçten bahsediyorum; Afganistan'dan, Pakistan'dan, diğer ülkelerden. Yani arkadaşlar, gerçekten, dünyada olup biten hem büyük göç hareketleri hem de terör hareketleri, Türkiye'de el birliğiyle, yürek birliğiyle, iş birliğiyle ve uluslararası platformlarda da onların iş birliğiyle bu meseleye vaziyet etme zorunluluğunu ortaya koymaktadır.
Yine, DEAŞ terör örgütüyle ilgili olarak bugüne kadar 5.310 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 1.654'ü tutuklanmış. Sadece 2016 yılında 1.654 kişi gözaltına alınmıştır, bunlardan 791'i yabancı uyrukludur ve bunlardan 663'ü tutuklanmıştır, bunlardan da 371'i yabancı uyrukludur. Ama, biliyoruz ki arkadaşlar, Türkiye'de sadece terör DEAŞ'tan ibaret değil, yıllardır mücadele ettiğimiz PKK terör örgütüyle de gerek Genelkurmay Başkanlığı, askerimiz, jandarmamız, polisimiz, korucularımız topyekûn olarak, yekvücut olarak bir mücadele yürütmektedirler. Hatırlayınız, Suriye'de kanton ilan ettikten sonra sınırımızın güneyinde yani Suriye'nin kuzeyinde derhâl konsept değiştirdiler ve Türkiye'nin içerisine bunu taşıyabilir miyiz diye bir karar alarak Türkiye'nin içerisine, bu terör faaliyetlerini şehirlere taşımak istediler. Bunlar, yapılan bütün bu operasyonlar sonucunda elde edilen bilgiler, bulgular, istihbarat raporları bunu söylüyor; yapmak istediler ve hemen arkasından Türkiye'de o faaliyetlere başladılar. Allah'a şükür, 12 yerde, 12 yerleşim biriminde, birisi il merkezi, Şırnak il merkezi olmak üzere, 11 ilçe olmak üzere çeşitli mahallelerinde bu tür faaliyetlerde bulundular -kanton ilan ettikleri- Suriye'den aldıkları ilhamla ama Türkiye'nin Suriye olmadığını yakın zamanda gördüler. Onların hepsi o şehirlerden, o mahallelerden temizlendi. Onların hepsi de sınırdaydı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bunlar, ortaya koydukları, böyle başkalarının aslında ortaya koyduğu bir projeyi, bir politikayı, Orta Doğu'daki gelişmelerden yararlanarak "Türkiye'den bir şey koparabilir miyiz, Türkiye'de bir şeyler yapabilir miyiz?" anlayışıyla yaptıkları işlerdi. Onun için -Türkiye Cumhuriyeti de büyük bir devlet geleneği- dünyada insanın insanla ilişkisine dair yeryüzünde en büyük devleti kurmuş bir milletin çocukları olarak söylüyorum ki bu Osmanlı'dır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Biz her zaman vatandaşımızı suçludan, teröristten, şakiden, hainden ayırmayı bilmiş, becermiş bir milletiz ve yönetimiz. Buna halel gelmemesi için de elimizden geleni yaptık. Buradan oradaki kardeşlerimizi de saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yüz günü aşan, yüz elli güne varan sokağa çıkma yasaklarında bu milletin bin yıllık kardeşliğine yakışır bir vaziyette, vakur bir biçimde orada durmuşlardır...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Taş taş üstünde bırakmadınız, baş baş üstünde bırakmadınız!
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - ...ve bu milletin geleceğine olan inançlarını ortaya koymuşlardır. Onun için, onları sizler adına tekrar buradan yürekten selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Her türlü dertleri bizim derdimizdir, her türlü ihtiyaçları karşılanacaktır. Bugüne kadar yaptığımız, 150 milyona yakın, 130 milyonu aşan yardımların daha da fazlasını yapacağız ve oraları, evlerini dört dörtlük tekrar yapıp, her türlü, içindeki eşyasıyla birlikte kendilerine teslim edeceğiz. Bütün bakanlıklarımız bu konuda seferberdir, hiç endişeleri olmasın. Sadece bu yaptıklarının karşılığı olarak değil, kardeşliğimizin karşılığı olarak biz birbirimize zaten bunları yapmak mecburiyetindeyiz. Bunu da bir lütuf olarak asla söylemiyorum, haklarıdır, hak etmişlerdir ve biz de bu hakkın tesisi için elimizden geleni fazlasıyla yapacağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, şehirlerde bu olduktan sonra, şimdi kırsal alanda, yine, terör örgütünün kırsal alandaki varlığını da sonlandırmak için operasyonlar devam ediyor ve tam da burada, şu anda Diyarbakır'ın kuzeyinde, Bingöl'ün güneyinde, o bölgede yapılan operasyonda ortaya çıkan manzara uyuşturucu ile terörün ve milletin çocuklarının geleceğini karartmak ile baron olmanın nasıl iç içe geçtiğini, uyuşturucu baronluğunun nasıl iç içe geçtiğini berrak bir biçimde ortaya koymaktadır.
Bakın, bugüne kadar Lice, Kulp, Hazro, Hani, Kocaköy, o bölgede yapılan operasyonlarda -ki devam ediyor- 8,8 ton esrar ele geçirildi, 43,9 milyon kök kenevir söküldü, ele geçirildi arkadaşlar.
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Sayın Bakan, onlar ekilirken görmediniz mi? Onları söyleyin!
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Bunun piyasa değeri 2,7 milyar, 2,7 milyar. Şimdi, bunlar çoğu kere de...
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Hangi araziler onlar?
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Hazine arazilerine ekiyorlar. Tam hasat etmeden önce...
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - O hazine arazilerini niye kontrol etmiyorsunuz? Onları söyle!
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Planlama tesadüfi değildir arkadaşlar. Biz devlet olarak ne yaptığımızı biliyoruz, yeter ki partilerimiz de ne yaptığını bilsin. Hiç sorun değil, biz devlet olarak neyi ne zaman yapacağımızı biliyoruz.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Biz ne yaptığımızı biliyoruz, bir de sen ne yaptığını bilsen!
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Yıllardır ekiliyor, geçen senelerde de mücadele edildi. Hasat gelmeden önce yapıldı ve işte, bunların kökü de kazınıyor. Çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Arkadaşlar, 18 ton patlayıcı ele geçirildi. Yani, 44 milyon kök kenevir, ne demek? Daha da her gün artıyor bu, 43,9 milyon kök kenevir.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu, uyuşturucu ile terörün, teröristlerin nasıl iç içe geçtiğini ortaya koymaktadır. O zaman, dönüp bütün küresel aktörlere, Batı'ya, Avrupa'ya, hepsine yani devletlere diyoruz ki: Terörü, "Senin terörün, benim terörüm." diye ayırmayın, "Şu terörist, bu terörist." diye ayırmayın.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Siz ayırıyorsunuz, siz.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Gelin, topyekûn, hep birlikte buna karşı çıkalım ve değerli arkadaşlar, bu teröristlerin dünyada, yer yüzünde gidecek yerlerini daraltalım, gidecek yer bulamasınlar. Çünkü bunlar milletlerin geleceklerini karartıyorlar, insanlığa karşı suç işliyorlar. Dürümlü'de, Dürümlü mezrasında, Tanışık köyünde insanlarımızın yaptıkları neydi? Yani hiçbir gerekçe yokken... Hiçbir gerekçe mamafih terörü haklı kılamaz, bütün gerekçelerden azade, bütün "ama"lardan, "ancak"lardan vareste terör bir insanlık suçudur, lanetli bir olaydır ve herkesin terör konusu olunca...
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Masaya otururken düşünseydiniz.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Her konuda konuşabiliriz, eleştirebilir, şunu yapabiliriz ama terör konusu olunca yapacağımız şey ilk önce topyekûn karşı durmaktır. Bakın, dün Eyfel Kulesi, Mostar Köprüsü Türk Bayrağı rengine ve Türk Bayrağı'na boyandı akşam. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Eyfel Kulesi öyle, Almanya'da öyle, birçok yerde, Amerika'da öyle; bütün dünya artık Türkiye'nin yıllardır söylediği noktaya gelmiş ve teröre karşı topyekûn durmanın zorunluluğunu idrak etmiş durumdadır. Bundan sonra Türkiye'nin istediği bir şey var, bizim istediğimiz; eyleme geçmek. Sadece sözle ve davranışla değil, eyleme geçip insanlığı bu belalardan kurtarmak, yine insanlığın akledenlerinin ve vicdan sahibi olanlarının vazifesidir. Değerli milletvekilleri, bu bakımdan da bu konuda mesafe alacağımız inancındayım ben.
Saygıdeğer milletvekilleri, bir de şu anda sokağa çıkma yasakları ve o şehirlerde yaptığımız arama-tarama faaliyetleriyle ilgili kısaca bilgi arz edeyim. Şu anda 7 yerleşim biriminde, Şırnak merkez ve 6 ilçede yine kısmen veya tam gün sokağa çıkma yasağı devam etmektedir. Bunlardan tam gün devam eden Şırnak merkez, Nusaybin ve Sur ilçelerinin bazı mahallelerinde. Yani, Sur dediğimiz zaman bütününde değil, bu 4-5 mahallesinde, zaman zaman artıyor, azalıyor. Diğer ilçelerin de tamamında değil, bazı mahallelerinde operasyonlar yapıldı yani problem olmayan yerlerde operasyonlar yapılmadı ama o problem olmayan yerlerde de insanlarımız zarar görmesin diye sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yani bir yerde çatışma varken yanı başındaki mahallede, Allah muhafaza, bir şeyle insanlarımız, sivil vatandaşlarımız zarar görebilir diye, bu sokağa çıkma yasaklarını zarar görmesinler diye ilan ettik. O bakımdan, şu anda Şırnak merkez, Nusaybin ve Sur ilçelerinde tam gün sokağa çıkma yasağı devam ediyor ve arama-tarama faaliyetleri devam ediyor, çok hassasiyetle yürütüyoruz çünkü çocuklar, yaşlı insanlar veya orada yaşayan insanlar oraya girdiklerinde daha önce de patlamalar oldu ve hayatlarını kaybedenler oldu. Onun için, buna asla fırsat vermemek için bunu devam ettiriyoruz. 4 ilçede sadece gece devam etmektedir; bunlar da Cizre, Silopi, İdil, Yüksekova.
Değerli milletvekilleri, bu 12 yerleşim biriminin çeşitli mahallelerinde bu tür terörist bombalamaların, tuzakların, barikatların, engellerin olduğu, teröristlerin bulunduğu ilçelerdeki mahallelerde yaptığımız -12 yerleşim biriminde- bu operasyonlar sonucunda 3.630 çukur, barikat kaldırıldı, yok edildi, 6.187 bomba düzeneği imha edildi ve 2.102 silah, bunlardan 1.067'si uzun namlulu ve ağır, 37'si Bixi, 45 Kanas ve çok sayıda patlayıcı, malzeme, 33.546 kilogram patlayıcı malzeme ele geçirildi ve daha da el yapımı patlayıcılar, mühimmat, roketatar, bunları saymıyorum. Tabii, o sınır 1.400 kilometre. Irak, Türkiye ve Suriye sınırının durumu; bu kadar büyük ağır bir olayı orada Suriye yaşarken her geçen gün... Şimdi, bazı yerlere duvarlar da örerek tamamen kontrol altına alma konusunda ciddi bir çalışma içerisindeyiz.
Tabii, bunlara yardım eden belediyeler, belediyelerin araçları ya da içinde bomba bulunan belediye araçları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Ya da geçen gün biliyorsunuz, yine Şırnak'ta aramada Şırnak Belediyesinin deposunda bulundu yine roketler.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan, süreniz dolmuştur.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bunlara ilişkin de gerekli incelemeler yapılıyor ve terörle ilişkisi olan belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı, belediye meclisleri görevden uzaklaştırıldı. Daha tabii yapılacak...
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Belki bir konuyu daha...
BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen, teşekkür ediyorum, süreniz doldu.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Başkanım bir dakika verin, bir şeyler konuşacak.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Yani Sayın Başkanım, bir dakika istirham ediyorum.
BAŞKAN - Yerinizde gerekirse veririm, siz geçin.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Belki istifa edecekti.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Evet, değilse siz bilirsiniz.
BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyoruz...
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Teşekkür ediyoruz. Bugüne kadar 146 ölümlü olay önlenmiştir yapılan istihbarat çalışmalarında.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sayın Başkanım, muhalefet bilgilenmeyi istiyor zaten.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Devamla) - Oraya gelince arkadaşlar, beş yılda 6 seçim kaybedenler istifa edip yerlerini yenilerine bırakmalıdır.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)